1.

126 6 1
                                    

Ben Damla Sezer. 2.5 yıl önce annem ile babamı, kısaca ailemi trafik kazasında kaybettim. Onlar öldükten sonra hiç gülümsemedim, duyguları olmayan bir canavara dönüştüm. Akrabalarım beni çok kez yanına almak istedi fakat ben tek yaşamayı tercih ettim. Onları kaybettiğimde 15 yaşındaydım şuansa 17 yaşındayım. Onların ölümü beni bitirmişti, sanki onlar değil ben ölmüştüm. Evden dışarı adımımı dahi atmıyordum. Yemek yiyeceğim zaman internetten sipariş ediyordum. Ayda bir biraz açılmak için yürüyüşe çıkarım. Takarım kulaklığımı kimseyi takmadan ağlayarak müzik dinlerim. Evde çoğunlukla müzik dinlerim, ara sıra televizyon izlerim, kitap okurum, bazende kafamı dağıtmak için mobil oyunlar oynarım. Benim hayatım evden ibaret. Kısacası ben evden çıkmayan salağın tekiyim.

Bugün sabahladığım günlerden biriydi. Sabaha kadar balkonda dışarıyı izleyerek şarkı dinlemiştim. Şarkıyı kapatıp mutfağa gittim. Kendime yumurta kırıp yemeğe başladım, bir anda telefonum titredi. Bana yıllar sonra bir mail gelmişti. Mailde şöyle yazıyordu;

Merhaba Damla Öztürk.
Ben özel umut yurdunun sahibi
Kemal Ertaş. Ailenin 2 yıl önce
Vefat ettiğini duydum ve çok üzüldüm.
Seni yurdumuzda görmekten onur duyarız. Seni anlıyorum fakat içine
Kapatmakla bir şey elde edemezsin.
Adımız boşuna UMUT YURDU değil.
Umudunu kaybetme ve yurdumuza gel. Kız-Erkek karışık. Senden güzel haberleri bekliyorum, sevgilerle

-Kemal Ertaş

Hemen maili kapattım, tabii ki gitmeyecektim. Ben bir hiçim ben orada ne yaparım? Maile cevap vermemeyi seçtim. Özel bir yurt bile olsa umurumda dahi değil. Ayağa kalktım ve üstüme montumu geçirdim. Hava tam istediğim gibiydi, yağmurlu. Tam sabah olmadığı için hava karanlıktı. Dış kapıdan dışarı çıktım. Sahile girmiştim şansıma ise bomboştu. Bir banka oturdum ve kulaklığımı taktım. Kahretsin ses gelmiyordu! Ses gelmesi için elimden geleni yapmıştım ama olmamıştı. Oflarak telefonumu ve kulaklığımı çantama koydum. Dirseklerimi dizime koydum ve bir süre öyle oturmaya başladım. Yağmurun sesi bir şarkı gibiydi zaten. Yağmur saçlarımı ıslatıyordu, çok üşüyordum ama kimin umrunda? Bir anda Yağmur durdu sandım ama durmamıştı. Kafama yağmur gelmiyordu. Başımı kaldırıp yukarı baktım. Biri bana şemsiye tutuyordu. Şemsiyeyi tutan kişiye baktım. Kıvırcık saçlı, göz rengini seçemediğim, uzun boylu, benim yaşlarımda, yakışıklı biriydi.

"Siz kimsiniz? Şemsiyeye gerek yok"

"Ben Barış Öztürk. Şemsiyeyi tutmasam hasta olacaksınız. Saçlarınız ıpıslak olmuş ve titriyorsunuz"

"Sizene ya! Baksanıza işinize! "

"Ben o kadar iyi niyetli yaklaşıyım sen bana sanane de"

"Belki ben ıslanmak istiyorum? "

"Tamam"

Barış adındaki çocuk şemsiyesini kapatıp yere attı ve yanıma oturdu.

"Ne yapıyorsun? "

"Islanmak istediğini söyledin"

"Evet ama sen neden ıslanıyorsun"

"Canım istiyor"

Bir kaç dakika sessizce durduk. Sonrasında ilk konuşan o oldu

"Yurttan kaçtım"

Yüzüne dehşet verici bir ifadeyle baktım

"Ne? "

"Ben sabaha karşı buraya kaçıyorum saat 9 olmadan geri yurda gidiyorum. Ben her geldiğimde burası boş oldurdu, bu kez seni gördüm ve yanına geldim. "

"Bir dakika sen yurda mı gidiyorsun?"

"Evet. Ailem var ama ben yurda kalmayı tercih ediyorum. Yazın evimize gidiyorum. "

Bir kaç dakika yağmuru izledim, gözümden akan yaşı bile fark etmedim

"Keşke bende ailemin yanında olabilsem"

"Ayrı mı yaşıyorsun? "

"Hayır.. Söylemek istemiyorum"

"Sen bilirsin"

Hava aydınlanana kadar konuşmadık. Hava aydınlandığında Barış kolundaki saate baktı ve ayağa kalktı. Yağmur neredeyse bitmişti

"Saat 8:30 olmuş ben yurda kaçar. Sende bir an önce eve git de hasta olma"

Yanımdan uzaklaştı. Bir şey demeden eve gittim ve bilinçsizce Gmaile girip yazmaya başladım

Merhaba Kemal bey. Seve seve yurdunuza gelirdim fakat onun için yeteri param yok. Teklif için teşekkür ederim

Çok beklemeden cevap geldi

İhtiyaçlarını ben karşılayacağım.
Ben babanızın askerlik arkadaşıydım. Maalesef şimdi haberim oldu bu meseleden. Gelmek istiyor musunuz? "

Hemen cevap yazmaya başladım.

Gelmek istiyorum

Ellerim titriyordu, hemen cevap geldi

Çok sevindim. Yarın 12:00da yurdumuzda bekliyoruz..

O OlmasaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin