Aradan bir kaç hafta geçmişti ve tamamen iyileşmiştim. Şuan Milay ile dedikodu yapıyordum
"Neyse işte sonra bu eski sevgilisinden hamile kalmış yeni sevgilide bunu terk etmiş. Çok saçma değil mi? "
"Hım hım" dedim
"Sen iyi misin? Dalmış gibisin"
"Ha ben mi? Yok ne dalması. Tuvalete gidip geleceğim"
Yataktan kalkıp tuvalete gittim. İçimde nedensizce bir mutsuzluk vardı, çok huzursuzdum. Bir anda cebimdeki telefonum titremeye başladı. Arayan Murat amcaydı. Murat amca babamın en samimi dostuydu. Kaşlarımı çattım sonrasında telefonu açtım.
"Alo? Murat amca? "
"Damla! Kızım kaç! "
"Anlayamadım? "
"Baban ile annene kamyon çarpmıştı ya, kamyonun şoförü hapisten çıkmış. Annen ile babana bilerek çarpmıştı çünkü baban borcu ödememiş. Selen mi Selin mi ne o adamla bağlantısı varmış bende tam bilmiyorum orasını. Ama sana zarar verecek ve vakit yok. Konumunu öğrenmiş geliyor"
Duyduklarım karşısında şok oldum ve telefon kendi kendine kapandı. Hemen tuvaletten çıktım ve odama gittim.
"Sonunda geldin. Bir yere mi gidiyorsun? "
Hemen montumu giyindim ve kapıya yöneldim. Milay kolumu tuttu"Nereye"
"İşim çıktı, gitmem gerek" hemen aşağa kata indim Barış beni durdu
"Nereye Damla? "
"Benim gitmem gerek" hızlıca kapıdan çıktım. Arkadan Fırat amcanın ve Filiz teyzenin sesi geliyordu ama umursamadım. Evden çıktığım gibi hızlıca koşmaya başladım. Telefonum çalıyordu fakat bakmıyordum. Sadece koşuyordum.
Hızlıca koşarken kendimi yerde buldum. Düşmüştüm hemen kalktım.tam koşarak yola çıktığım sırada bana doğru gelen bir araba olduğunu fark ettim. Gözlerimi yumdum fakat araba bana çarpmadan durdu. Araba simsiyahtı. Arabadan bir adam indi. Daha sonra da Selen indi. Kahretsin, yakalanmıştım."Seleni tehdit etmişsin! Sen ne ayaksın lan!? "
Annem ile babamı öldüren adam buydu. O adam buydu. Ağlamak üzere olan gözümdeki yaş gitmişti, kaşım çatılmıştı. Adama bağırmaya başladım
"Asıl sen ne ayaksın! Annem ile babamı öldürüyorsun, sonra geliyorsun bana hesap soruyorsun! Senin yüzünden anne babasız kaldım lan! " tam adamın üstüne yürürken beş tane takım elbiseli adam geldi. Geri çekildim.
"Siz nereden geldiniz" dedim sesimi azalatarak. Onlar üstüme yürüdüğü sırada arkadan iki kişi geldi, yüzlerini göremiyordum. Adamlara saldırmaya başladılar. Adem ile Koray! Şok içinde onlara bakıyordum. Adamlar döküldükten sonra arabaya binip uzaklaştılar.
"Adem? Koray? " dedim şaşkın bir sesle.
"Evvet biz. Kardeşimizi yalnız bırakmayız"
Gülümsedim.
"Keşke o manyakların patronu gitmeseydi"
"Her şeyden haberiniz var mı? "
Dedim şaşırarak.
"Barış senin telefon konuşmanı duyar duymaz bize söyledi bizde geldik. Hadi gidelim"
Gülümsedim ve Adem'in arabasına binip eve gittik..
2 gün sonra
Kulağımdaki fısıltıyla gözlerimi araladım. Gelen Barıştı
"Damlacığım uyan.. Sana süprizim var"
Gözlerimi açtım ve Barışa baktım. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Yatakta doğruldum.
"Neymiş o süprizim sabahın köründe" dedim gülümseyerek. Elindeki kağıtları gösterdi
"Tatile gidiyoruz" dedi heyecanlı bir şekilde.
"Gerçekten mi? Ne zaman? Nereye? "
"Hatırlıyor musun? Bana bir gün hediye vermiştin, eyfel kulesi. "
1 yıl önce
Barış ile çimlere uzanmış gecenin köründe yıldızları izliyorduk. Bir birimize hayallerimizi anlatıyorduk.
"Benim hayalim de Paris'e gidip eyfel kulesine gitmek.. "
"Vay! Harika bir hayal. Belki bir gün gerçekleştiririz. "
"Hiç sanmam"
Çimlerin üstünde doğruldum ve cebimden kutu çıkardım
"O ney? " dedi Barış. Barışda doğruldu.
"Bu sana" dedim ve kutuyu ona uzattım. Barış kutuyu açmaya başladı. İçinden ufak, maket bir eyfel kulesi çıktı.
"Hayalimi sana hediye ediyorum" dedim ve kıkırdadım.
"Bu çok güzel, teşekkür ederim. Söz seni bir gün Paris'e götüreceğim. "
"Gerçekten mi? "
"Gerçekten."
Zamanımız
"Nasıl yani? " dedim soran gözlerle
"Parise iki tane bilet.. " dedi. Gözlerimi kocaman açtım.
"Gerçekten mi? "
"Gerçekten"
Yataktan beri Barışın boynuna atladım. Küçüklük hayalimi sevgilimle gerçekleştirecektim. Rüya gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Olmasa
RandomAnnem ile babamı trafik kazasında kaybettikten sonra 2.5 sene kendime gelemedim ve içime kapandım, kimseyle konuşmadım. Taa ki hayatıma o girene kadar..