O Olmasa

4.

Dersler bitmişti ve tek başıma merdivenlerden yukarı çıkıyordum. Tam odanın kapısına gelmiştim ki arkadan üç tane ses işittim. Bunların kim olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Barış, Adem ve Koray. Yanıma geldiler

"Bizde seni arıyorduk. Dördümüz sinemaya gidelim mi? Harika bir film gelmiş" dedi Koray

"İzin vermiyorlar diye biliyorum"

"Evet vermiyorlar, o yüzden gizlice gideceğiz"

"Ben gelmiyorum"

Hemen Barış atladı

"Hayır geliyorsun"

"Ya gelmeyeceğim zorla mı? "

"Zorla."

Dedi beklemeden.

"Ben küçüklüğümden beri sinemaya gitmedim ki"

"Ne olacak? Biz varız yanında"

Oflayarak cevap verdim

"Tamam"

"Odana gir üstünü giyin gel, buradayız" dedi Adem. Kafamı sallayıp odama girdim. Üstüme sweatshirt altıma ise bol bir pantolon giyindim. Saçımı bu kez salık bıraktım. Üstüme mont giyinip çıktım. Çıktığım an hepsi bana baktı

"Sana salık saç çok yakışıyormuş.. " dedi Barış gözlerini yüzümde gezdirirken

"Sağolun hadi gidelim"

Gizlice yurttan çıktık ve bir taksi durdurup bindik.

15:00

Film izliyorduk. Barış ile yan yana oturuyordum. Ben aksiyonlu bir film sanmıştım oysa aşk filmiymiş. Öğk.

"Klasik aşk meşk filmi işte"

Diye mırıldandığım sırada Barış bana baktı

"Aşkın ne suçu var şimdi"

"Aşkın bir suçu yok. Sadece.. Ailem öldükten sonra aşkın ne demek olduğunu unuttum. Onlar öldükten sonra hiç kimseyle konuşmadığım için aşk falan yaşamadım. Yani unuttum aşkın ne demek olduğunu"

Barış bir süre yüzüme baktı.

"Öğretebilirim"

Gözlerim kocaman açıldığı sırada sinema salonunun ışıkları yandı. Film arasına gelmiştik. Diğer yanımda oturan Koray bize döndü

"Dışarı çıkar mıyız yoksa film başlayana kadar burada mı kalalım"

"Bence burada kalalım" dedim hiç beklemeden. Sonra Barış atladı

"Dışarı çıkıyoruz"

"Benim söylediğim şeylerin tersini söylemek zorunda mısın? "

"Zorundayım, seni eski haline çevirmek için elimden geleni yapacağım"

Bir süre gözlerim Barışın gözlerinde kaldı.

"Bence de Barışın dediği gibi çıkalım" dedi Adem. Herkes ayağa kalktı en sonda ben kalktım
Dışarıya çıkmıştık. Hava çok güzeldi.

"Lan köpeğe bakın çok şirin" dedi Koray içindeki hayvan sevgisiyle

"Senin cinsin ya ondan sana tatlı gelmiştir" dedi Adem laf atarak. Koray Adem'e ölümcül bakış atarken Barış gülmekten ölmek üzereydi. Gülmemek için zor duruyordum. En sonunda Koray, Adem'i kovalamaya başlayınca kendimi tutamadım ve kıkırdadım. Barış büyülenmiş gibi bana bakıyordu. Gülmenin, sevinmenin nasıl bir his olduğunu unutmuşum resmen.

"Çok güzel gülüyorsun" diye mırıldandı Barış. Boğazımı temizleyip eski ciddiyetine döndüm. Cevap vermedim. Koray ile Adem'in koşuşturması bitmişti.

"Hadi gidelim film başlamadan" dedi Barış. Alışveriş merkezine girdik ve sinema salonuna girdik. Yerlerimize oturduktan bir kaç dakika sonra film başladı. Hala Barışın 'öğretebilirim' lafı aklımdaydı. Dizinin sonundaki uygunsuz sahneye gelmiştik, sevişme sahnesi! Hemen ellerimle gözlerimi kapattım. Barışın bana sırıtarak baktığını hissedebiliyordum.

"İğrenç! " diye bir laf çıktı ağzımdan.

"Bence normal bir şey" dedi Barış gülerek. Ellerimin arasından filmi izlemeye başladım. Ellerimi sonunda çektim, film bitmişti

"Sonunda! " dedim

"Saat 4e geliyor hadi gidelim yoksa fark edileceğiz" dedi Adem ve avmden çıktık. Taksiye binip yurda gittik.

00:00

Banyodan çıkmıştım ve havluyla saçımı kuruluyordum. Birden kapıdan hafif tıklatma sesleri duydum. Kapıyı açtığımda karşımda Barış duruyordu.

"Barış? "

Barış korkmuş gibi gözüküyordu.

"Şimşek çaktı, korkuyorum"

"Şimşek'ten mi? "

"Evet, senin odanda uyuyabilir miyim?"

"Saçmalama. Git diğerlerinde uyu. "

"Ama onlarda korkmuş ikisi yatıyor bana yer kalmadı. "

Ofladım ve bir kaç saniye yüzüne baktım. Küçük Şimşekten korkan bebeklere benziyordu.

"Tamam hadi gel yer yatağı yapayım"

"Teşekkürler! " dedi gülümseyerek. İçeri girdi ve kapıyı kapattı. Yer yatağını hazırlamaya başladım.
Hazırladıktan sonra Barışa döndüm

"Yatağın hazır"

"Teşekkür ederim"

Başımı rica ederim manasında salladım ve kendi yatağıma uzandım. Barış benim yatağımın hemen altındaydı. Barış kaşlarını çattı ve bende gözünü gezdirdi

"Öyle mi yatacaksın"

"Evet? "

"Saçların çok ıslak, hasta olursun"

"Bana bir şey olmaz"

Barıl yer yatağından kalktı ve bileğimden tutarak beni kaldırdı. Beni banyoya götürdü

"Barış ne yapıyorsun? "

"Saçını kurutacağım. " dedi kurutma makinesini fişe takarken

"Barış saçmalama... "

Kurutma makinası çalıştığında sesim duyulmuyordu. Barış saçlarımı aldı ve iyice kuruyana kadar kuruttu.

Kurutma makinasını fişten çekip yerine koydu

"Artık yatabilirsin"

Gözlerim Barışın yeşil gözlerindeydi.

"Barış.. "

"Evet gizemli kız? "

"Ben.. Teşekkür ederim" kendimden de beklemediğim bir performans ile Barışa sarıldım. Barış önce şaşırdı sonra o da kollarını bana sardı. Parfümü çok güzel kokuyordu, yaban mersini gibi, hafif..