(Demet Akalın - İntikam = Bölüm şarkısı)
Keyifli Okumalar! :)
Bir süre sonra içeri ellerini önlüğünün cebine sokmuş doktor girdi. Saçları omuz hizasında 1.60 boylarında yaklaşık 20 santim topuklu ayakkabısı vardı ve her an da kızacak gibi duruyordu. Kafasıyla kapıyı gösterip adeta dışarı çıkmamı emrederken ''Çok naziksiniz tabi beklerim dışarıda.'' diyerek ona karşılık verdim. Kadın bir anlık şaşkınlığı üzerinden güç bela attıktan sonra bana bir şey demeden ablama döndü.
Sonrasını onlara bırakarak mavi duvarlara sahip hastanenin koridorunda bir kaç tur atıp kantine indim. Ve keşke inmeseymişim....
Kendime gaz verdikçe verdim. ''En fazla ne yapabilir Zeynep, en fazla öldürür.''
Onu umursamadan gidip bir su ve hiç doymayan, daima aç duran karnıma bir şey almaya karar verdim. Tam o anda bir el kolumu yakaladı.
''Ne yapıyors..'' diye cümlemi tamamlayamadan o sinsi sinsi bakan ve dudağının bir tarafı alayla kalkmış kurbağa suratlı gördüm.
''Kurbağa surat?'' diye ismiyle hitap eder gibi konuştuğum da yüzünü buruşturup ''Kurbağa surat mı?'' dedi alayla ve sorarcasına.
Şaşkınlığımı geride bırakıp ciddiyete büründüm ve ''Bırak kolumu'' dedim.
O da benim gibi ciddiyete büründü. ''Bırakmazsam ne olur?'' deyince kalbim korkudan olsa gerek gümbür gümbür atmaya başladı. Boşta kalan elini yüzünde gezdirdi ve ''Önce bunun hesabını vermelisin'' diye ekledi.
Tek kaşımı yukarı kaldırdım. ''Bak sen! O çok sevdiğin yüzünün yine aynı hali almasını istemiyorsan bence bu konu burada kapansın''
Alayla dudağının bir kenarını yukarı kıvırıp tek kaşını kaldırdı.
''Peki, tekin biri olmadığımı söylersem?'' dediğinde bende alayla güldüm ve ''Bende pek tekin sayılmam sonuçta'' dedim. Bir süre yüzüme öylece baktı. Bir şeyler ölçüp tartmaya çalışıyor gibiydi.. Eli hala kolumu sıkıyordu. 'Eh ama,' diye geçirdim içimden. 'Bu kadarı yetti.' Tam kasıklarına yöneldiğim sırada geri çekildi.Ve güldü.
Şaşkınlığımı hemen atıp yeni bir yol aradım. Ve aradığımı da buldum. Kalkıp gıdıklamaya başladım. O gıdıklandıkça kahkaka atıyor.
Emir'den
''Kız diye alttan alıyoruz ama fazla oldun. Bedenimi rahat bırak bari zalımın kızı'' diye kendi kendime söylenirken Güliş Sultan da elinde buzla şaşkınlıkla beni izliyordu.
''Aman oğlum, dikkat et. Bu devirdeki kızlardan her şey beklenir'' deyince gülümseyip yanağını öptüm. Benim annem bile böyle değilken bu kadının benle ilgilenmesi hatta bana öğüt vermesi, kollaması hoşuma gidiyordu.
''Sen buz getirirsen ben her gün dayak yerim Güliş Sultan'' dedim ve sıkıca sarıldım.
Güliş Sultan evimizin her şeyiydi. Annem gelen arkadaşlarına onu her ne kadar hizmetçi diye tanıtsa da -kendide biliyordu- o öyle biri değildi. Semsert anne ve babamın yanında dahi... 25 yıldır bizimleydi yani beni ve kardeşimi büyüten beklenenin aksine annem değil bu kadındı. Gülistan Teyze ama bizim Güliş Sultan'ımız.
Şuan aklımda olan yapmak istediğim bir şey de bu kızı bir kez daha görebilmekti. Ona öyle bir şey yapmalıydımki aklı başına gelsin. O bırak özür dilemeyi ayaklarıma kapanana kadar intikamımdan vazgeçmezdim.
Aslında yapılacak bir sürü şey vardı daha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMA ÇEKİRDEĞİ (Tamamlandı)
أدب المراهقينHep sıradan bir hayatı olduğunun düşünen Zeynep, sıradan bir giriş yapmıştı aslında bilinmeyenlerle dolu hayatına. Aşka olan inancını yitirmiş olması, insanlara olan güvencini kaybetmesi, ona göre işkencelerle dolu hayatı tam bir noktada durur. Emi...