19.Bölüm

5K 234 5
                                    

Multimedya-Emir & Zeynep(Temsili)


Keyifli Okumalar! :)

Emir'den

Bir insanın hayatı ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgidedir. Ve kader, kapalı bir kutu gibidir. İçinde ne olduğunu, küçük bir şey mi yoksa büyük bir şey mi bilemezsin. Ne yaparsan yap, kilidini kıramazsın ve anahtarını bulamazsın.

Hiç ölmeyecekmiş gibi, hayatımızın her yerine bir plan kurarız. Sabah işime ya da okuluma gideceğim. Sonra markete uğrayacağım, oradan kütüphaneye, oradan eve ve benzeri...

Ama hiç düşündük mü merdivenlerden inerken düşeceğimizi ve başımızı mermer basamağa vuracağımızı, yoldan geçerken bir evin çatısından düşen kiremidin başımıza düşeceğini ve beyin kanaması geçireceğimizi, kalp krizi geçireceğimizi ya da en basitinden bir trafik kazasına kurban gideceğimizi...

Ben, hayatım da ilk kez korkuyordum. Cam odanın arkasındaki solunum cihazlarıyla yaşama tutunmaya çalışan bir kız beni hayatta ki her şeyden alıkoyuyordu.

''Biraz dinlen. Kaç gündür başından ayrılmıyorsun'' diyen Cenk'i duymazdan gelip Zeynep'e odaklı gözlerimi çekmedim. ''Emir...''

Zeynep ile tanıştığımız zamandan bu zamana o kadar çok şey yaşamıştık ki. Şimdi onun tepki vermemesi, o güçlü görünen kızdan zerre eser kalmaması ve en önemlisi gözlerini dahi açamaması...

Koridoru resmen Zeynep'in ailesi doldurmuştu. Ama ben onun orada hala yalnız olduğunu, üşüdüğünü düşünüyordum.

''Geç otur şöyle biraz...'' Bu kez gözlerimi, Zeynep'in ağabeyi olduğunu öğrendiğim Arda'ya çevirdim.

''Gerek yok'' dedim kestirip atmak istercesine.

Sesi oturmak zorundasın der gibi çıkıyordu. ''Bu halinle mi Zeynep'e yardımcı olacaksın? Kıpkırmızı olmuş gözlerinle, güç kalmamış bileğinle... Böyle mi koruyacaksın Zeynep'i?''

Alaylı bir ses çıkarıp başımı tekrar cama döndürdüm. Bu kez gömleğimin yakalarına yapıştı. Beni hastanenin soğuk duvarına itip önümde durdu. ''Bana bak-'' dediğinde çalan telefonum onu susturdu. Arda sinirle geri çekildiğinde telefonumu çıkartıp biraz uzaklaştım ve kulağıma götürdüm.

''Selin?''

''Komiserim...'' duraksadı.

''Evet?'' dedim devam etmesi için.

''Komiserim bulduk'' dediğinde gözlerim intikam ateşiyle doldu. Bunu yapan her kimse canını alacaktım.

''Kimmiş?''

''Kenan Akgül''

Ne yani, bir amca yeğenine bunu nasıl yapabilirdi ki? Sırf benim yüzümden hem de.

''Emin misin?'' dedim dişlerimi sıkarken.

''Arabaların değiştirilmesi, Pursaklar ve Gölbaşı olaylarında Kenan Akgül'ün adamlarının parmağı var komiserim'' dediğinde yumruğu sıktım.Telefonu kapatırken cam odanın önüne tekrar gelip elimi cama dayadım. Dudaklarımı kıpırdatarak ''Üzgünüm'' dedim ve hastane koltuklarından birinin üzerinde duran ceketimi alıp hastane garajına koştum.

Zeynep, o gün hastaneye durumu ağır bir şekilde getirilmişti ve zor bir ameliyat geçirmişti. Tam üç gündür bekliyordum fakat Zeynep, uyanmıyordu. Bariyerlerden uçuruma altındaki arabayla yuvarlanmış, takla atmıştı. Ve bunun tek sorumlusu vardı. O da Kenan Akgül'dü. Kenan'ın adamlardan kaçmak için bunları yaptığını biliyordum.

ELMA ÇEKİRDEĞİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin