(Emir'in Söylediği Şarkı= Seksendört- Kal Ölene Kadar)
Keyifli Okumalar :)
Emir'den
Zeynep, kapıyı sertçe vurup çıktıktan sonra arkasından hızla yürüdüm ama yetişemedim. Hatalıydım.
Kısa süre sonra telefonuma bir mesaj geldi. Ömer'den.
Gönderen: Ömer
Emir, Zeynep'in hiçbir suçu yok. Yine her şeyi Kenan planlamış. Sakın bir şey yapma!
Şimdi mi söylenirdi bu. Ona onca şey yapmıştım. İnsanların arasında küçük düşürmüştüm. Kardeşime üzücü mesajlar yollayanın o olduğunu sanmıştım. Demek yine amcasıymış. Lanet olsun. Onu kırmıştım. Ondan her dakika nefret etmeye çalışmıştım.
O kadar yaşadığı şeylerin üstüne bir de onu öyle öpmem... Ah! Çok sinirliydim ve canını yakmak istiyordum
Az önce kapanan kapının yanında durdum. Ellimi kapının kulpunda tutarken açmaya cesaret edemedim. Bir süre sonra yere çökerken, sırtımı kapıya yasladım. Sağ ayağı uzatmışken sol ayağımı dik katladım ve kolumu üzerine koydum. Ağrıyan kafamı kapıya yasladım. Beyaz tavanı gözümü kırpmadan izlerken bir hıçkırık sesi kulağımı doldurdu. Gitmemişti ama ağlıyordu.
Zeynep'te aynı ben gibi kapıya dayanmıştı ve aramızda şu an sadece bir tahta parçası vardı. Her şeyden önce onu yine ağlatmıştım.
Ağzımı açıp dilime gelen şarkıyı melodisiz söylemeye başladım.
'' Sesim Çıkmaz Anla Halimden
Yarem Çok Derin Kanar Her Yerimden
Merhem Yoktur Cümle Alemden
Soran Olsa Akar Gözlerimden
Nere Gideyim Nasıl Edeyim
Benim Senden Tek Bir Dileğim Var
Otur Yanıma Bekle Duyana Kadar
Gidenlere Kanıp Sende Meyletme
Giden Gitsin Sen Kal Ölene Kadar
Dilim Lal Olur Ardın Bakarken
Zaman Yokki Her Ayrılık Erken
Solar Gönlüm Nasıl Çare Bulsun
Diğer Yarımı Bulmuşum Erken
Nereye Gideyim Nasıl Edeyim
Benim Senden Tek Bir Dileğim Var
Otur Yanıma Bekle Duyana Kadar
Gidenlere Kanıp Sende Meyletme
Giden Gitsin Sen Kal Ölene Kadar ''
Hıçkırıklar daha belirginken sustum bir süre. Ona hissettiklerimi söylemeli miydim?
''Özür dilerim...'' dedim fısıltıyla. Duyup duymadığından bile emin değildim. Sesimi biraz daha yükseltip oturduğum yerde dikleştim. ''Aptalın, salağın tekiyim. Sana yaptıklarım affedilecek gibi değildi. Başına gelenler, amcanın sana cephe alması benim yüzümden'' İşte sesim yine güsüzleşmişti.
''Zeynep...'' dedim. ''Ben...'' duraksadım. ''Hissettiklerin karşılıksız değildi. Sana öfkeliydim, senden nefret ediyordum ama bu his geri plana atılmıyordu''
Yerimden hışımla kalkıp kapıyı açtım. Ama Zeynep, yoktu. Gitmişti. Ne zaman gittiğini tam olarak bilmiyordum ama yeni gittiği ve son söylediklerimi duymadığına emindim.
***
Sabah, Zeynep'in dersi olduğunu biliyordum. Hızlıca bir duş alıp herhangi kıyafetleri üzerime geçirdim ve botlarımı da ayağıma geçirip, kendimi arabama attım. Kız olarak sadece Zeynep'in girdiği bu ev, sadece bizim anılarımızı taşıyordu. Bahçeye girip Zeynep'i görünce derin bir nefes aldım.
Zeynep'ten
Dün olanlardan sonra eve gittiğimde kafamı toplamakta zorlanmıştım. Eve gelir gelmez, anne ve babamın sorgularını es geçip direk odama çıkmış ve kendimi soğuk suya bırakmıştım.
Dün Emir'in evinden çıkınca kapının önüne çökmüştüm. O da kapıya yaslanmıştı ve o güzel sesiyle şarkı söylemişti. Aramızdaki kapının engeline, ona kızgınlığıma rağmen sıcaklığını içimde hissediyordum. Şarkıyı öylesine içten söylüyordu ki hissettikleri sesine yansımıştı. O şarkıyı söylemeye devam ederken yaslandığım kapıdan ayrılıp ayağa kalktım. Gözyaşlarımı durduramıyordum. Oradan koşa koşa ayrıldım ve en sonunda dizlerimin yorgunluğuyla olduğum yerde durup ellerimi dizlerime koydum. Buz gibi havanın ciğerlerime ulaşmasına izin verdim.
Bugün okula kafamdaki oyunları bitirip gelmiştim. Emir, öğrendiğine göre artık hafızamın geri geldiğini saklamamın bir anlamı yoktu.
Cenk ve onun arkadaşlarıyla bahçede sohbet ederken hoparlörden bir ses yayıldı.
''Açtın değil mi?'' Bu Emir'in sesiydi.
''Ben Emir Çınar'' duraksadı. ''Şu an aranızdan birine çok büyük yanlışlar yaptım. Yapmamalıydım, onu üzmemeliydim. Ben salağın, aptalın hatta kurbağa suratlının tekiyim''
Son söylediği gülmeme neden olurken Cenk ve birkaç kişi bana döndü. Onları umursamadan dinlemeye devam ettim.
''Özür dilerim... Zeynep...''
Şaşkınlıktan gözlerim büyürken bu kez bahçede ki bir çok göz bana çevrilmişti.
''Seni seviyorum. Anladın mı? Seni deli gibi seviyorum.'' Bağırarak seni seviyorum diyordu. Kendine hakaret ediyordu. Birkaç gün önce beni rencide eden adam sadece dünden bugüne bu kadar değişmesi... Ben de söyleyecek söz bırakmıyordu.
''Bana ne yaptın beni ne hale getirdin gör bak. Artık bırakmam seni, benimsin. Ha bu arada arkadaşlar bu kadar itiraftan sonra Zeynep'e yaklaşan olursa, eminim beni tanıyanlarınız vardır ne yapacağımı iyi bilir. Özellikle sen Semih iti.''
Artık tüm gözler bana çevrilmiş ve ben resmen renk değiştirmiştim. Utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim. Cenk, kaşlarını çatarak bana bakarken. Bense gözlerimi kaçırıyordum.
''Ne zamandan beri benden bir şeyler gizler oldun Zeynep. Hafızanın yerine geldiğini ne zaman söyleyecektin'' Son söylediğini sitemle ve sadece benim duyabileceğim tonda söylemişti.
Kısa süre de yanıma gelen Emir'e gözlerimi kısarak baktım. ''Beni utançtan öldürmek mi istiyorsun?''
Bir şey söylemeyip dudaklarıma yapışırken bir anda alkış tufanı koptu. Bunu ikinci kez yapıyordu. Benim iznim olmadan. Ama bu kez dudakları sanki acıtmaktan korkarmış gibi yumuşacık öpüyordu. Karşılık vermemek elde değildi. Kaç aydır tanıdığım, aramızda onca şey geçen -sevdiğim- adam beni sahipleniyordu. Beni öpüyordu. Beceriksizce karşılık verirken gözlerimi kapadım.
Dudakları dudaklarımdan ayrılırken kulağıma fısıldadı. ''Bunu ilk öpücüğün say'' Yine bir şey dememe izin vermedi ve beni kollarının arasına aldı.
''Senden intikam alacaktım'' diye fısıldadım. ''Beni kullanmana karşılık senin canını alacaktım''
''Kalbime ve ruhuma el koymuşken fazlasına gerek var mı?'' deyip gülümsediğinde onca yaşanmış acılar sanki kaybolmuş gibiydi.
''Ben bile sevgimden emin değilken sen nasıl emin olabildin?'' dedim.
''Bilmem. Sanırım kalbimin ritmi bana gerçekleri anlattı'' dedi bilmiş bir tavırla.
''Kötüsün Emir Çınar. Çok kötüsün.''
''Evet...'' dedi düşünceli bir halde. ''Çok kötüyüm.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMA ÇEKİRDEĞİ (Tamamlandı)
Fiksi RemajaHep sıradan bir hayatı olduğunun düşünen Zeynep, sıradan bir giriş yapmıştı aslında bilinmeyenlerle dolu hayatına. Aşka olan inancını yitirmiş olması, insanlara olan güvencini kaybetmesi, ona göre işkencelerle dolu hayatı tam bir noktada durur. Emi...