6

8 0 0
                                    

GÖKÇE

İki gün evde kalmak terapi gibiydi. Kitap okudum, dizi/film izledim, dans ettim, temizlik yaptım, babamla konuştum. Ama artık dışarı çıkma zamanım gelmişti. Alışveriş yapmaya gitmek iyi olacaktı. Hem belki sonra bir şeyler yer, içerdim. Yarın iş başı!

İçimde çok tatlı bir heyecan vardı. Ne zaman yeni bir deneyime atılacak olsam bu kıpırtı beni hiç bırakmıyordu.

Öğleden sonra çıkmak için hazırlanıyordum ki Esin Teyze görüntülü aradı.

-Günaydın tatlım.

-Burada günaydın olmadığını biliyorsun tatlım ama sana da günaydın.

-Gerzek sanki ben bilmiyorum! Nasılsın?

-İyiyim, Esin Teyze. Sen nasılsın?

-Ben de iyiyim. Ah yaşlı teyzeler gibi beni hiç arayıp sormuyorsun diye sitem için arayacağım hiç aklıma gelmezdi!

-A! Senin yaptığına nankörlük derler ama 2 gün önce aradım 'arkadaşlarınla' eğlenmek ile meşguldün. Hiç de şimdi kendini yaşlı teyze kategorisine koyup da duygu sömürüsü yapmaya kalkma. Çünkü ikimiz de gerçeği biliyoruz.

-Ama Gökçe bir eğlendik ki sorma! Baban aradı geçen, okulu dondurma muhabbetin ile ilgili. Elbette bir şey bilmediğimi söyledim senin de haberin olsun. Yoksa zaten aylar öncesinde konuştuğumuzu bilse vallahi seni bana göstermez.

-Ahahah! Sen merak etme ben de çaktırmam. Ayrıca lütfen biz seninle bir elmanın iki yarısıyız. Sadece ben senin 1 model üssün ve güncellenmiş halinim.

-Ben seninle aynı yaşta olsaydım bunları söyleyemezdin de neyse! Restoranda işe başlayacakmışsın. Nedir işin aslı söyle bakalım.

-Niye inanmadın ki bana?

-Gökçeeee!

-Tamam tamam. Süper lüks gece kulübünde garsonluk. Ama yalan söylemiş sayılmam adamların bir lüks otel ve restoranları da var. Dünya tatlısı olduğunu düşündüğüm bir müdür, tam olarak çözemesem de utangaç bir asistan, ikiz barmaid ve İngiliz bir barmen, hatta kulübün kendi terzisi bile var!

-Desene tam kendine göre bir yer bulmuşsun. Umarım kendini başka biri olarak tanıtmamışsındır.

-Hayır tabi ki de. Tam olarak Gökçe Şimşek'im. Ama edebiyat okuyorum....

-Neden edebiyat peki?

-Bilmem bir şey sorma ihtimallerine karşı daha çok bilgi sahibi olabilirim diye. Çünkü mühendislik, sağlık falan deseydim kesin daha fazla soru sorarlardı gibi. Biliyorsun insanlar benim hayatımı deşmedikçe daha rahat ediyorum. Çok meraklı olabiliyorlar. Hem ne kadar çalışacağım sanki? Ama duruma göre ikizlere ve Al'e gerçekleri belki sonra anlatabilirim.

-Her ne kadar karşındakinin dikkat etmesi gerekiyorsa da sen yine dikkat et kendine.

-E sen ne zaman geleceksin ya? Yok mu hiç fırsat?

-Biz senin gibi serkeş bir yaşam biçimi sürmüyoruz Gökçe Hanım. Hem baksana okulu da salladığına göre belki sen benim yanıma gelirsin?

-Valla uçak biletimi alırsan gelirim biliyorsun.

-Sen gelecek ol da alırım tabi bitanem benim. Neyse şimdi benim gitmem lazım beni gelişmelerden haberdar edersin. Öptüm!

-Muah!

Esin Teyze'yle konuştuktan sonra dışarı çıktım hemen. Hava mis gibi diyebilirdim. O yüzden yürümeyi tercih ettim. Güneş gözlüklerimi ve kulaklığımı taktıktan sonra etrafıma bakına bakına yürümeye başladım.

BİTİŞ ÇİZGİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin