Benim Hayatım

18. bölüm

Medya Ali

Bu bölümlük  sınırımız

60 okuma

25 vote

15 yorum

ALİ ANLATIMI...

'' Nerden çıktın yine sen?''

'' Keyfimden gelmedim herhalde. Sevgili üvey kızın yine başıma bela oldu.'' Çantamı koltuğun kenarına fırlatırcasına attım. Burası da benim imtihanım işte.

Mükemmel ilgili bir anne ve onun ayyaş kocası. Ha pardon yanlış anlaşılmasın. Gerçekten ilgili bir anne fakat bana değil. Bilmem kaçıncı kocasının kızı Şule. Yemin ederim kıza yaptığı anneliğin onda birini bana yapmadı kadın. Sırf kocasına yaranmak için kendisini sattı be bu kadın!

Salona baktığımda ise yerdeki bira şişleri görmüştüm. Onların sanırım bana kattığı en iyi şey sadece içkiden iğrenme duygusunu oluşturmak olmuş olabilir. Koltuğun kenarına geçip karşımdaki kadına baktım. Üstüne eski bir hırka giymiş, ağızında sigara, saçları dağılmış bir kadın vardı. Bizim kızların ailesine bakınca o kadar huzur buluyordum ki. Çok şanslı üçü de. Papatya' nın babası hepimizi korumak için evine aldığında kızlardan gizli gizli ağlamıştım. Elin adamı denilecek adam beni korumak istedi.  Karşımda duran kadın yüzünden ben babamın kim olduğunu bile bilmiyordum. Benim soyum sopum bile yok!

'' Ne olmuş Şule' ye ? '' gram kızı umursamıyor fakat yeni kocası onu bırakmasın diye elinden gelen her şeyi yapar ve yapıyor da. Misal beni evden attı. Kocası hem kızının hem de yeni karısının ortak noktası olduğumu görünce beni evden arttırmak için birkaç konuşması yetmişti. Tam üç yıl önce bu evden yaka paça atıldım. O zamanlar dahiliğim yeni yeni gün yüzüne çıkmıştı. İlk keşfedenlerden de biri olan matematik hocam bana sahip çıkmıştı. Onunla yaşıyordum. Koruyucu ailem olmuştu kendisi de eşi de. Onlar bana bu dünyada en büyük iyilikleri yapan koca yürekli insanlar. Onlara minnet borcum asla bitmez.

'' Şule' ye söyle artık salsın beni. Durmadan bir yerlerden çıkıyor karşıma.''  Okan' ın kız da kendisi gibi geri zekalı. Onlar evlendiğinden beri Şule ' de peşime kuyruk oldu. Başta çok sallamamıştım fakat artık ileri seviyeye gidiyordu. Okula gittiğimiz zamanlarda her gün görmekten kafayı yiyecektim. Artık o kadar ilerledi ki kaldığım evin çevrelerinde görmeye başladım.

Normal insan cidden beni bulmaz ya!

'' Ben sana dedim değil mi?! Bir iki gül kıza zaten salak o hemen kanar. Bir anda da terk edince senden nefret eder.'' kadınların en iğrenç varlığısın!

'' Sen ben sana mı benziyorum? Kocanla konuşmamı istemiyorsan hallet şu kızı. Sıkıldım artık sizden. '' kocasından bahsedince gerildi bir anda. Tabii onu terk etme korkusu var bir de.

Ne rezil bir kadınsın sen ya!

'' Konuşurum  ben onla... Hala onların yanında mı kalıyorsun?  Babanın yanına git istersen..''

'' Alnımda salak mı yazıyor benim!? O herif gram umurumda değil. Şu ana kadar gelip araştırmamış şimdi mi bakacak bana? Hoş sen yanımda(!) oldun da ne oldu? '' Bir de bu eksikti. Baba faktörü. Hepinizden iğreniyorum. Kim bilir daha o adamın kaç çocuğu var da haberi yok.

'' Sen bilirsin. Ben yine de söyleyeyim kanun gibi zengin o p**. O adamın yanına gitsen ne rahat hayatın olur be. Hem senin hakkın olan para o. Git kullan akıllı oğlum.'' daha fazla burada durursam yanlış kelimeler kullanabilirim. Çantamı alıp tam çıkıyordum ki kapı açıldı. Bir bu eksikti!

Gelen Şule idi. Elinde kitapları ve sırtındaki çantasıyla dershaneden geldiği belliydi. O kadını görünce oflayıp salona döndü. Beni görmesiyle elindeki kitapları düşürdü. Hay benim şansıma !