Multimedya Kerem
Ekim anlatımı....
"Bal böceğim hadi çık artık evden ya. Papatya gitmiştir bile okula." dediğim gibi okul çok sakin geliyormuş gibi bir de Kerem abim ile uğraşıyorum. Zaten iyi değilim ama abim ilk defa böyle davranıyor. Amerika' da daha önce sevgilisi oldu ama bu kadar ciddi olmasını beklemiyordum abimin.
"Çıktım abi merak etme." ha bu arada artık kendim hareket etme hakkımı aldım. Yani rahat rahat okula gidebiliyorum. ve de değişme kararı almıştım ya , işte kökten değiştim. Görünüş ama. Kafa hala aynı bende. Üstüme giydiğim siyah v yaka tişört , beyaz dar pantolon ve belime de siyah hırkamı bağlamıştım. Havalı olmaya çalışırken değişik bir şey olmayayım da.
okula geldiğimde ilk Ceylan' ı görmüştüm. Koşarak yanıma geldiğinde ona sarılmıştım. Belki bu Papatya denen kızı ona sorabilirim. o bilir herhalde ya.
"Ceylan okulda Papatya diye bir kız var mı ?"
"Var da niye sordun ki?"
"Hepsini anlatıcam sana. Kız hangi kursu seçti biliyor musun?"
"Biliyorum tabii, Papatya' yı severim iyi kız. Dans seçti o." neden dans ya? yapabildiğim bir şey olmazsa olmaz mıydı yahu? yine rezil olucam galiba.
Ceylan ile kol kola girip papatyanın olduğu yere yani basket sahasının oraya gittik. Papatya kendini direkt belli ediyordu o saçlar ile. Ceylan ile yanına giderken lafa nasıl gireceğimi bilemedim. Neyse ben önce bir arkadaş olsam iyi olur. Sonrası zaten gelir ya. Papatya'nın yanına geldiğimde gerilmiştim bile. Siyah kuşağı var kızın ya.
"Naber Papatya?" bu Ceylan' ın nasıl çevresi yok ben anlamadım. Herkesi tanıyor da.
"İyidir Ceylan, senden? Hem bu yanındaki kız kim?" vay be! tanımıyor beni.
"Okulun popüler kızı ya Papatya. Neyse bizde dans seçmek istedik de lakın benim dans yeteneğim Ekim ile aynı seviyede. bize yardım edebilir misin ?" bu kız çok tatlı.
"Seve seve yardım ederim." dedikten sonra hep beraber hocanın yanına gittik. Hocamız dans konusunda bir şeyler anlatırken ben ise basket sahasına bakıyordum. Şafak oradaydı, gençlere teker teker atış yaptırıyordu. Bir anda buraya bakması ile ne yapacağımı şaşırmıştım. O refleks ile önüme dönerken başımı önde duran çocuğun sırtına çarpmıştım. Çocuk arkasında dönerken korkmam gerektiğini anlamıştım. Beni kesin ezer bu.
"Özür dilerim." umarım sorun olmaz.
"Sorun değil küçük hanım." dedikten sonra önüne dönmüştü. Rahat bir oh çekebilirdim artık.
"Ekim Şafak Türkoğlu öndeki çocuk ile konuşurken birden sana baktı. O sinirle topu atarken de Hakan hocanın suratına attı." derken de gülüyordu. Daha iyi günlerin bunlar sahte adam! Ben senden en iyi şekilde intikamımı alacağım bu kadar!
"KIZLAR SAĞA ERKEKLER DE SOLA GEÇECEK." hocanın demesi ile herkes yerlerine ayrılmıştı.
"Öncelik olarak kızlar ile başlayacağım. ilk sıraya Papatya arkasına da Ekim ve Ceylan." hoca diğer isimleri de sayarken ben ise heyecandan yerimden duramıyordum. ve yine manyaklık edip basket sahasına baktım. Akıllanmam ben ya! oraya baktığımda sahte adamımız takıma mola verdirmişti. Topu diğer hocadan alıp bizim tarafta olan potada oynamaya başlamıştı. kesin oynuyordur ya(!)
"Kızlar Papatya ne yaparsa aynısını yapmaya çalışın. sende yavaş başla kızım." Papatya tamam dedikten sonra hoca erkekler ile ilgilenirken biz ise Papatya'nın yaptıklarını yapmaya çalışıyorduk. Sağ sol, kol hareketleri derken Papatya yavaş yavaş hızlanıyordu. Sevdim ben bu dans işini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hayatım
General FictionKarşılaşmaların tesadüf olup olmadığını asla bilemeyiz. Amerika'nın modern yaşam tarzıyla şekillenen dünyaca ünlü oyuncunun kızı olan Ekim ve ve NBA'in parlayan yıldızı Kartal. Bir yaz tatili sırasında kaderin cilvesiyle karşılaşsa ne mi olu? Kade...