Medya Şafak Türkoğlu
EKİM ANLATIMI...
Artık nasıl bir yol çizeceğimizi bilmiyorduk. O şifreli defter de niye bu adam yazıyordu? Şafak ile alakalı olan kısmı ne? Ya da benim bu Şafak 'la derdim ne? Beynimde dönüp duran sorular yüzünden deli olmazsam iyi olur.
İstemesem de artık çıkmıştım yataktan. Dolaptan aldığım kıyafetleri giydikten sonra odadan çıkıp aşağıya indim. Herkes kahvaltı masasında otururken bende yerime geçmiştim. Umarım benim bu düşük modlu halimi ailem anlamaz. Çünkü yalan söyleme konusunda en berbat insanım ben. Tabağıma aldığım birkaç şeyi yerken bizimkiler de muhabbetlerine devam ediyordu. En sonunda kahvaltım bittiğinden okula gideceğim için hepsine sarılıp evden çıktım. Artık izin vermeleri de güzel bir şey sonuçta. Bunu da bulamadığım zamanlar vardı valla.
Yaklaşık on on beş dakika sonra Ceylan ve Papatya ile karşılaşmıştık. Hep beraber okula giderken içinde beni rahatsız eden bir his vardı. Bilmiyorum bugün normal değilim. Umarım okulda kötü bir şey olmaz... Kızlarla okula vardığımızda bugün gireceğimiz dersi düşünüyorduk. Sonuçta iki kursu denedik. Kızlarla bir banka oturmuş onlar kurs hakkında tartışırken ben ise etrafa bakıyordum. Bugün diğer günlere nazaran cidden kötüyüm. Bir de sebebini bilsem tadından yenmez!
"Ekim dalgın gibisin, noldu sana bugün?" Ceylan'ın sesi ile daha bir tedirgin olmuştum. Ah be Ceylan! Bende bilsem bana ne olduğunu rahat edeceğim de içimdeki ses beni fazlası ile rahatsız ediyor.
"İyiyim kızlar, sadece bugün biraz yorgunum da." kızlar daha fazla üstünde durmayıp ne seçsek diye konuşmaya devam ettiler. Ben ise o tedirgin halime geri döndüm. Etrafa baktığımda ilk olarak eskiden arkadaş dediğim insanları görmüştüm. Hepsi oturup sohbet muhabbet ediyordu. Onlarla göz göze gelince sohbet etmeyi bırakmışlar Narin' e bakıyorlardı. Narin ise hala bana düşman gibi bakıyordu. Ne yaptım ki ben sana böyle bakıyorsun? Sözde arkadaş çıktı hepsi de. Önüme döndüğümde ise Şafak ve Hakan hoca geliyordu. O defter olayından sonra anladım ki ondan korkmam gerekiyor fakat sıkıntı da bir yandan da orada başlıyor. Nasıl uzak duracağım? Daha ondan hoşlandığıma kendim inanamaz iken hem de?
"Ekim bence bugün basket seçelim. Bu adamı yakından inceleyip ne olduğunu öğreniriz hem." Ceylan mantıklı demişti aslında . Onu başımla onaylandıktan sonra üstümüze spor kıyafetlerimizi giyinmek için spor salonun soyunma odasına geçtik. Hızlıca mavi taytım ile Toprak abimin olan siyah bisiklet yaka tişörtünü alıp giydim. Çantamı da topladıktan sonra çıkıp saçımı topladım. Diğer kabinlere baktığımda kızlar yoktu. Allah Allah, nerede bunlar? Telefona baktığımda bir mesaj vardı.
Gönderen : Papatya 🌼
Ekim müdür ikimizi de çağırdı nedense. Sana seslendik ama duymadın. Derse geliriz merak etme.
Durup dururken müdür niye çağırdı ki bunları? Acaba şu ders meselesi mi? Herhalde o olmalı. Elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra aynaya bakmak için kafamı tam kaldırmıştım ki çığlık atmama engel olundu. Şafak 'ın burada ne işi var? Yavaş yavaş sakinleşirken Şafak'ta ağzımdan elini çekmişti. Sinirle ona döndüğümde o sinirim uçmuştu. Çünkü karşımdaki kişi patlamaya hazır bir volkan gibiydi.
"Ne var?" diyebildiğim tek şey bu mu cidden?
"Defter nerede Ekim!?" hani nerede nezaket kuralları? Tamam tamam ciddiyim bu adamdan iyice korktum.
"Ne defteri?" öğrendi mi ki defterin bende olduğunu?
"Ekim defter diyorum sana! Sen mi aldın?"
"Bende sana ne defteri diyorum değil mi? Hem sen manyak mısın ya? Ne işin var kızlarım soyunma odasında?" belki biraz üste çıkmaya çalışırsam bu durumdan da kurtulabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hayatım
General FictionKarşılaşmaların tesadüf olup olmadığını asla bilemeyiz. Amerika'nın modern yaşam tarzıyla şekillenen dünyaca ünlü oyuncunun kızı olan Ekim ve ve NBA'in parlayan yıldızı Kartal. Bir yaz tatili sırasında kaderin cilvesiyle karşılaşsa ne mi olu? Kade...