28. bölüm

15 1 0
                                    

medya Kartal

EKİM...

"Artık çıkabilir miyiz?" Kerem abimin yaklaşık on beş kere çıkabilir diye sorması yine yanıtsız kalmıştı. Herkes eminim aşağıda ve benim inmemi bekliyordu. Bense yatağımda oturmuş karşımda duran boy aynasına bakıyordum. Bu günün geleceğini biliyordum ve kendimin hazır olacağını da düşünmüştüm.

Yanılmışım...

Bugün mahkeme günüydü. Yiğit için karar verilecek ve benim de orada olmamın gerektiği mahkeme... Vurulmam üzerinde tam tamına 3 hafta geçmişti. Zaten yarısı hastane de geçmişti. Diğer yarısı da evde odamdan çıkmayarak geçirmiştim. O süreçte yatağımla bir olmuştum resmen. Herkes odama gelip beni ilgilenmeye çalışmıştı fakat istemiyordum, içimden gelmiyordu ki. Güldüğüm an o insanlar geliyordu aklıma , sonra  o şey... Çıkmıyordu bir türlü aklımdan. Kendi başıma kalsam dert kalmasam dertti. Son kez aynada kendime baktım ve gülümsedim.

Bu gün de bitecek...

Ayağa kalkıp mahkeme de giymek için hazırladığım siyah gömlek ve pantolonumu giydim. Saçlarımı aşağıdan salık bir şekilde topladım. Siyah spor ayakkabılarımı da giydikten sonra güç bela çıkmıştım odadan. Elimdeki telefon bugün susmayacaktı biliyorum. Arkadaşlarım eminim ki gelemedikleri için beni telefon yoluyla olsun yalnız bırakmak istemeyeceklerdi. Onlara gerçekten çok şey minnettardım. Bu kadar güzel dostluklar bulduğum için de şanslı odluğumu biliyordum.

 Bu kadar güzel dostluklar bulduğum için de şanslı odluğumu biliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sakince merdivenlerden inip beni bekleyen aileme baktım. Resmi bir şekilde hazırlanmışlardı. Aslında mahkemeye bende dahil kimsenin gitmesini istemezdim fakat avukat gelmemizin bizim için yararına olduğunu söylemişti. Sonuç olarak da bütün aile beraber gidiyoruz.

Annem yanıma gelip elimi tutmuştu. Güç alıyordum ondan.

Hep beraber arabaya binip yola koyulmuştuk. Arabada gelen mesajlara bakmıştım.  786 mesaj mı? Daha bir sabah bakmıştım. Ne ara bu kadar konuştunuz?

BİZ EN İYİSİYİZ

Ali:

Canolar bugün akşam çekirdek kola keyfi yapalım mı ya?

Ceylan:

Sen ciddi misin Ali? Bugünü unuttun herhalde?

Ali:

Hayır unutmadım fakat unutmamız gerek. Bu kadar acı yeter hepimize. Bir yerden başlamamız gerekiyor artık.

En çok da sen Ekim.

Biliyorum senin için çok zor fakat o herifin yaptıklarını atlatman lazım. Yaşam çok uzun bir süreç değil ve biz değerini bilmiyoruz.

Bu kadar yeter bize, cidden!

Benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin