12. Siber Gücüm

142 102 81
                                    

Medya Papatya

Papatya anlatımı....

Saat 7.57 olmuştu. Oha! Akşam ondan beri şifre ile uğramıştım. Yalnız şifreyi her kim yaptıysa cidden işsizin tekiymiş. Bir tane harf için üç tane şekil kullanmıştı. Sayfalara baktığımda ise karalara bağlamamak elde değildi. Tam tamına seksen sekiz tane daha sayfa vardı ve ben ise beş tane çözebildim. Çok büyük başarı demeyi o kadar çok isterdim ki...

1.
Ali Sansar

37

Elektrik mühendisi

2018X

2.
Mert Akıncı

22

Öğretmen

2020 X

3.
Akın Aksu

28

Polis

2014X

4.
Samet Can

20

Öğrenci

2019X

5.

Cenk Aksan

27

Kimyager

2018X

  Bunların birbiri ile bir bağlantısı var mı acaba? Ama olsa onunla da ilgili bir şifre olması gerekmez mi?  Dün Ceylan Toprak denen çocuk ile yaşadığı o muhteşem konuşmayı anlatmıştı bana. Nasıl hemen böyle oldular gerçekten anlamıyorum da ...

Neyse ben işime geri döneyim. Defteri aldığım gibi babamın yanına gittim. Ancak o bize yardım edebilirdi. Babamın çalışma odasına girdim. Her zamanki gibi bir tarih araştırması içerisindeydi babam. Tarih onun için bambaşka dünyalara açılan kapı gibi bir şeydi. Ben gördüğünde gülümseyip oturmam için kafasıyla işaret etti. Onu dinleyip oturduktan sonra aslında konuya nasıl başlayacağımı bilemedim. Yani ne diyebilirim ki? 

''Baba biz bir şey yaptık yani aslında kötü niyetle yapmadık ama yaptık işte... Ya of bilmiyorum da...'' Babamın şaşırması gerçekten çok normal çünkü onun karşısında ilk defa böyle duruyordum. Normalde küçükken bile dimdik duran birisiydim. Kızların aksine hep net bir tavrım vardı fakat bu olay beni bile fazlasıyla gerdi.

'' Anladığım kadarıyla üçünüz bir şeyler yaptınız ve bu da istediğiniz gibi ilerlemedi?''

''Evet baba.. Şafak Türkoğlu'nu biliyorsun baba. Onunla ilgili daha doğrusu onda olan bir defter bulduk. Sana da sormuştum birisini , işte o defter de bir sürü kişi yazıyor farklı bir dil ile. Yani ne yapacağımız hakkında kaldık böyle.''

'' O adamı biliyorum elbette. Bir davette tanışmıştım, çok efendi birisi kendisi fakat sıkıntılı olan kısmı tam olarak anlayamadım.'' dedikten sonra defteri ona verdim . O defteri incelerken aynı zamanda da bilgisayardan bir şeylere bakıyordu. Her okuduğu şeyle de gözleri şaşkınlıkla bakıyordu. Onu bu kadar şaşırtan şey ne ki? Gözlüğünü çıkardı ve bilgisayar ekranını bana çevirdi. Ekranda bir sürü insanın fotoğrafı vardı. İyide bunlar kim ve neden bana gösteriyor babam?

'' Bunlar bu deftere ismi yazanlardan sadece bir kısmı. Bu adamların yarısının cesedi bulundu sadece. Cinayet zanlısı olarak da hep Yiğit Poyrazoğlu çıktı fakat kanıt yetersizliği nedeniyle serbest kaldı. Fakat sen bana bugün bu defteri getiriyorsun...Dur bakalım, bir de şu basketçi adama bakalım.'' diyip birilerini aradı. Ben ise donup kalmıştım. CAİNAYET Mİ DEDİ BABAM?

Benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin