1.0

189 22 32
                                    

"Bu gözyaşları neyin nesi Nigai?" Başımda kanat çırpan bu KFC menüsüne gerçekten tahammülümün kalmadığını hissediyordum. Hem bu adamın gecenin bir vakti işi gücü yok, neden bana sarıyordu? Yanıma konup elini omzuma koyduğunda omzumu çektim, "Oh, sanırım polisten kaçman pek planladığın gibi geçmedi?"

"Takami Keigo, beni rahat bırak."

Elinin titreyip yutkunduğunu gördüm fakat buğulu gözlerimi kırptığım için yanaklarım artık saymayı bıraktığım kez daha ıslandı. Neden ağlıyorsun sorusuna cevabımsa şu.

Bilmiyorum.

Sadece ağlamak istiyorum bu gece, zehrimi ağlayarak akıtmak istiyorum. Sebebi yok işte.

"Adımı... Nereden biliyorsun?" Ona dönmeye tenezzül bile etmedim. Fakat o bunun peşini bırakmayacak gibiydi. "Adını ve babanın şerefsizliğini sana karşı kullanmayacağım. Yalnız bırak beni." Beni yalnız bırakmak yerine başımı kendi göğsüne soktu. Bu sıcaklık...

Hoş.

Uygunsuz.

O bir kahraman. Ben bir kötüyüm.

"Seni üzen her ne ise bana söyleyebilirsin. Karşılıklı söz tutabiliriz." Saçlarımı okşadığında neye izin verdiğimi anladım ve onu ittirdim. Benim zayıflığımdan yararlanmasına asla ama asla izin veremezdim. Kimsenin izin veremezdim. Şaşkın gözleri ile beni izlerken gözyaşlarımı sildim. "Canımı sıkıyorsun Hawks. Sen gitmeyeceksen ben giderim." Gidecekken kırmızı tüyleri birden beni yakaladı ve havada asılı kaldım. "Keyfini neyin yerine getireceğini biliyorum."

Telefonunu çıkarttı. Ardından bana yaklaştı ve beni çatıda onun karşısına bıraktı. Ellerimi omuzlarına yerleştirdikten sonra kendi ellerini belime yerleştirdi. Ne yaptığını anlamaya çalışırken çalmaya başlayan şarkı ile irkildim.

Yes to heaven.

Benimle dans ediyordu.

*
*
*

If you dance I'll dance *

And if you don't I'll dance anyway *

Give peace a chance *

Let the fear you have fall away *

I've got my eye on you *

Gözlerini bana diktiğinde gülümsedi. Yutkundum.

I've got my eye on you

Say yes to heaven *

Say yes to me *

Say yes to heaven

Say yes to me

If you go I'll stay *

You come back I'll be right here *

Like a barge at sea *

In the storm I stay clear *

'Cause I've got my mind on you *

I've got my mind on you

Say yes to heaven

Say yes to me

Say yes to heaven

Say yes to me

*
*
*

Şarkıya eşlik etmeye başladı.

If you dance I'll dance

I'll put my red dress on again *

And if you fight I'll fight *

It doesn't matter, now it's all gone *

I've got my mind on you

I've got my mind on you

Say yes to heaven

Say yes to me

Say yes to heaven

Say yes to me

I've got my eye on you

I've got my eye on you

I've got my eye on you

I've got my eye on you

Kanatlarını birden üstümüze kapattığında gözlerine direkt olarak bakmaya çekinmiştim. Bu cidden... Güzeldi. Yani, dans etmek. "Bu şarkıyı çatıda dinlediğini gördüm." Sanırım aldığım Mp3 çalar ile dinlediğim zamandan bahsediyordu. "Dansı bozmadığın için teşekkürler." Birden ondan uzaklaştım. Ellerimin titrediğini farkettim. Bu his... Tanıdıktı.

"Neşelendiğine göre ben kaçayım, malum, bir kahraman olarak meşgulüm." Kanatlarını çırptığında yüzüme gelen rüzgarla uzaklaştı. Az önce olanları sindirmeye çalışırken bıçağımın çıkardığımda yansımamda kızaran yanaklarımla kaşlarımı çattım.

Aptalım.

~•~

* Eğer dans edersen, ederim
* Etmezsen ben dans yine ederim
* Barışa bir şans ver
* İçindeki korkunun düşmesine izin ver
* Gözüm senin üzerinde
* Cennete evet de
* Bana evet de
* Tekrar kırmızı elbisemi giyeceğim
* Ve eğer dövüşürsen dövüşeceğim
* Artık bir önemi yok, hepsi gitti

:)

悪夢 - Villain Y/N × BnhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin