1.8

130 15 7
                                    

"Anladım... Yabancı ülkelerin yardımlarına bel bağlamak pek mantıklı değil ama?" Fikrimi söylediğimde ateşli sarışın göz devirdi, "Sanki biz bilmiyoruz?"

"Anladık, en zekimiz sensin!"

Ona döndüm ve gülümsedim, "İltifatın için sağol ama şuan biraz meşgulüm." Kaşları daha da çatıldı ama bana gelen telefonla herkes bana odaklandı. "Eh? Akumu-chan, Hawks seni arıyor," diyen pembe saçlı kızdan telefonumu aldım. "Alo?"

"Akumu, Star ve Shigaraki karşılaşmış. Shigaraki onu öldürmüş."

"Anladım. Dediğim boyutta bez aldın mı?"

"Görevini tamamladı. Ama Shigaraki'nin tam formuna ulaşmasını engellemiş olsa bile diğer üyelerden herhangi bir haber yok."

"Endişelenme, Akio için o marka da olur."

"Şifreli konuşmakta fazla iyi değiliz, sence?"

"Bence de, o yüzden bir an önce malzemeleri getir ki Akio daha fazla huzursuzlanmasın."

Telefonu kapattığımda Ashido bana gülümsedi, "İki numara oğluna ne kadar da ilgili Akumu-chan!" Yutkundum. "Evet," deyip kucağımdaki bebeğimle ayaklandım. "Nereye gidiyorsun?"

Deku'ya döndüm ve gülümsedim, onun endişelenmemesi gerekiyordu. "Akio'nun altını değiştireceğim."

"Buraya kokutmamayı düşünmene sevindim, seni ukala katil."

"Kacchan!" Deku, Bakugo'yu susturmaya çalışırken Shoto yanıma yaklaştı, "Yardım etmemi ister misin?" Bir süre bakıştık. Sanırım... Babası gibi suçluluk hissediyordu. "Kendim de hallederim ama karın ağrını konuşmak istiyorsan gelebilirsin."

Yüzündeki ifadeyi bozmadı, beni takip etti. Odaya çıktığımızda şifonyerin çekmecesinden krem, ıslak mendil ve bez aldım. Akio'yu yatağa yatırdım ve altını açtım. "Evet, dinliyorum."

Ayakta öylece beni izliyordu. Başımı kaldırmadan kirli bezin yerine temiz bezi koydum. Kremi sürerken konuşmaya başladı, "Neden... Neden bana kızgınsın?"

"Ne konuda?"

Derin bir nefes verdi, "Toya konusunda."

Başımı ona çevirdim. Elimde tuttuğum ayak bilekleri havada, hareket etmeye çalışırken oğluma döndüm. "Neden kızgın olayım ki?"

"Ölümündeki sebep bendim. O yüzden."

Gözlerini esnetip bağladığım bez uçlarından ayırmadım. Sıyırdığım altını giydirirken kıkırdadım. "Küçükken sadece suçlu aramıştım o kadar. Şuan aynı şekilde düşünmüyorum merak etme. Adam canlı ne de olsa." Yatağa oturduğunda Akio'nun siyah saçlarını karıştırdı. "Sen benim ilk arkadaşımdın. O zamandan beri aramızda sıra buz dağları var."

"Ben herkesten uzaklaştım Shoto. Meseleyi kişisel algılamana gerek yok."

Bana baktı. Gözlerindeki perdeyi anlamlandıramasam da nefes verip devam ettim, "Şuan iyiyiz. Tabii, eskisi gibi beni neşeli göremeyecek olman senin için hala bir sorunsa bir şey diyemem -"

Bana sarıldığında yalan yok gerçekten çok şaşırdım. Kollarım havada kaldığı için o da beklentiyle daha da sıkı sarıldı bana. Onu geri çevirmedim, sıkıca bende onu sardım.

Annelik seni fazla yumuşattı.

Şu KFC menüsünün sözleri nedense aklımdan çıkmıyor.

"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim."

Benden hafifçe uzaklaştı ve ellerimi tuttu. Gülümsedi, "Teşekkür ederim." Ellerini tutup sıktım. Ardından çektim ve uzanan oğlumu kucağıma aldım. Karnı açıkmıştır, ne zamandır yemedi diye düşünürken içeri giren kızıl kanatlı adama göz devirdim. Balkon kapısına tünemiş istediği zaman girip çıktığı bir yer haline gelmişti burası.

悪夢 - Villain Y/N × BnhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin