16.Bölüm

8.1K 354 12
                                    

[ Özet ; Okulda kilitli kalan Efe, Emir, Ekim ve Beren dörtlüsü okulun ışıklarının yandığını farkeder ve son çare olarak efrafa bakmak üzere iki gruba ayrılırlar. Efe&Ekim ve Emir&Beren. Duyguları yüzünden allak bullak olan Beren Emir'e nasıl davranması gerektiğini bilemez bir duruma düşmüşken beklemediği bir öpücükle kafası iyice karışır. Bu öpücük Emir'in de ondan hoşlandığı anlamına mı geliyordu yoksa? Peki dörtlümüz okuldan sabah olmadan çıkmayı başarabilecek mi? Multimedia'da Efe var. ^^ ]

16.Bölüm

Beren'den...

Kendimi ondan uzak tutmaya çalışmama rağmen beni öpmesine izin vermiştim... Neden?! Neden?!

Ve bu düşüncelerle boğuşurken onun kollarında olduğumu da unutmuştum!

Herkesin karşısına çıkan özel uyuşturucusu benim de karşıma çıkmıştı galiba... Kendimi ne kadar istesemde ondan alıkoyamıyordum...

Emir, kollarıyla beni sımsıkı sarmaya devam ederken ellerini saçlarımda dolandırmaya devam ediyordu. Bense kollarım benim bir parçam değilmiş gibi sol ve sağ tarafımda asılı kalmıştı adeta... Beni öpmesi benden hoşlandığı anlamına gelmiyor muydu? Neden hala bu kadar kararsızdım ki? Emir'in dediği gibi her şey eskisi gibi olmayacaktı ama her şey eskisinden daha da güzel olacaktı diye düşünürken ellerimin ona sıkı bir dolandığını farkettim.

Efe'nin Ekim'in ise utanarak yere bakan bakışları ile hızlıca birbirimizden uzaklaştık. Emir her ne kadar gülümsemesine engel olamasa da ikisinin bir şey farketmediğine emindim. Bense ağzımı açsam ;

" Emir, beni öptü! " diyecek bir hale gelmiştim. Okuldan biran önce çıkmam lazımdı. Allah'tan bir asansörde sıkışıp kalmadık diye dua etmekten kendini alıkoyandım okulda kaldığım süre boyunca.

Emir'in yüzünde neden güller açtığı aşikardı peki ya Efe neden sırıtıyordu? Eee haliyle merak edip sordum.

" Ne oldu, Efe? Sen mutlu Ekim suratsız... Nerede kaldı takım çalışması? "

Ekim, her ne kadar Efe'ye " Sakın! Ağzını bile açma! " dercesine bakışı attıysa da Efe döküldü.

" Bakın, ne bulduk? " derken elinde tuttuğu anahtarı havaya kaldırdı.

Sonunda! Sabaha kadar burada tıkılı kalacağız diye ölüp ölüp dirilmiştim zaten... Umarım tahmin ettiğim anahtar çıkar o...

" Oh be! Çıkıyor muyuz? " diye sevinçli bir ses tonuyla sordu Emir.

Ne yani?! Burada biraz daha kapalı kalsak ne olurdu? Benden bu kadar çabuk mu usanmıştı?

Efe, kafasını evet anlamında sallarken detaya girmeyi de eksik etmedi.

" Evet, bekçiyi saklandığı yerden çıkardık ve anahtarı aldık. "

" Saklandığı mı? "

" Aynen öyle, Beren. Ekim'le üst kata çıktığımızda her şey yolunda gibi gözüküyordu ama... "

Off, sanki son dakika haberi verirmiş gibi ballandıra ballandıra anlatıyordu Efe... Bu durumdan en az benim kadar Emir de rahatsız olmuş olmalı ki olaya müdahele etmeyi eksik etmedi.

" Off, felsefe yapmadan kardeşim... Felsefe yapmadan, lütfen. "

Ekim, kollarını ilkokul çocukları misali çiçek haline getirmiş bir şekilde yere bakıyordu.

Efe anlatmaya kaldığı yerden devam etti.

" Ya adamı resmen bizi buraya kilitlemesi için rüşvet vermeye çalışanlar olmuş. "

Emir, gülerek sordu.

" O rüşvet vermeye çalışanlar başarılı olmuşa benziyor, kardeşim... Baksana şu halimize. Eee kimmiş peki? Öğrenebildiniz mi? "

Geldiğinde beri ağzını bıçak açmayan Ekim ;

" Hayır, canım! Öğrenemedik! " diye ortaya atılmaya çalıştıysa da Efe'nin dudaklarının arasından çıkan " Evet. " sesi diğer bütün her şeyi bastırmaya yetmişti.

" Evet, öğrendik. Meğer hain bizim içimizdenmiş... Ekim. "

[ Bölüm gecikmesi için çok çok çok özür dileriz. Hikayemiz 5.000 okumaya ulaştı bile. Sonsuz teşekkürler. :* Yorumlarınızı eksik etmezseniz çok mutlu oluruz. Son olarak ; Hikayemizde en çok beğendiğiniz ikili hangisi?

Sevda ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin