[ Özet ; Ekim'in kendini tanıdığı halde rol yaptığını anlayan Alaz rahatlamıştır. Ne de olsa Ekim kendisini unutmamış ya da onun teorisine göre unutamamıştır. Bütün ders boyunca tartışan ikili tenefüste ise büyük bir kaçan kovalanır filminde bulur kendini ancak beklenmedik bir oyuncu daha katılınca kadroya işler karışır... Efe, Alaz'ı Ekim'den uzak tutmayı başarabilecek mi? Ortalarda görünmeyen Emir, Bulut, Zeynep ve Beren cephesinde neler oluyor? Multimedia'da Efe var. ]
21. Bölüm...
Ekim'den...
Alaz, Efe'yi umursamadığını en iyi şekilde göstermişti. Beni sıkıca tuttuğu kolumdan okul koridorunda peşinden sürüklemeye kalkarak[!]
Bense kendi imkanlarımla elinden kurtulmak için çabalıyordum ama nafile... Efe, Alaz'ın karşısına dikildiğinde serbest kalmıştım. Alaz, Efe'yi iki eliyle arkaya doğru ittirebilmek için ellerini boşaltmıştı.
" Sen kim oluyorsun acaba küçük PlayBoy? " Tıpkı eskiler günlerde de olduğu gibi suratına yerleştirdiği o kirli gülümsemesini eksik etmemişti.
Efe, hafif bir şekilde arkaya doğru düşecekmiş hissi yaratsa da ayakta kalmayı başarmıştı.
" PlayBoy'la BadBoy, ha? Bence ne söylediğine dikkat etmen senin için faydalı olacak! Hemde çok faydalı! "
Efe, bari sen yapma! Lütfen buluşma ona... Şuan tek istediğim buydu.
Biri ona laf atacak ve Alaz'da altında kalacak? Olacak iş değil.
" Bak dostum... Ben sadece Ekim'le konuşmak istiyorum. Hepsi bu! Şimdi çekil yolumdan yoksa... "
" Yoksa ne? Hem Ekim'in seninle konuşmak istermiş gibi bir hali yok. Haksız mıyım, Ekim? '
Off, beni arada bırakmayı kesin! İkisine de aldırmadan buradan gitsem mi ya da?
" Ben... Ben sadece... Yalnız kalmak istiyorum. "
Doğru cevabı verdiğimden tam olarak emin değildim.
" Ekim'i duydun Badboy. Şimdi uza! "
" Ben bitti diyene kadar hiç bir şey bitmez. Sende bunu unutma PlayBoy. "
Allah'ım sana şükürler olsun! Yumruklar işin içine girmeden sorunu halletmiştik. Kısa vadeli olarak.
Efe, kolunu omzuma doladıktan sonra henüz birlikte birkaç adım atmıştık ki Alaz'ın sesi koridorda yankılandı.
" Ben bitti diyene kadar hiç bir şey bitmez! "
İkimiz hariç herkes Alaz'a bakıyordu. Bizse arkamıza dahi dönmeden yürümeye devam ettik. Aslında Alaz'ın her şeyi zorbalıkla çözebileceğini sandığı zamanlarda ki gibi şimdi de Efe'ye saldıracağını düşünmüştüm ama beni şaşırtmıştı.
Efe, sessiz bir ses tonuyla kulağıma bir şeyler fısıldadı.
" Kim bu çocuk ve neden seninle konuşmak istiyor? Sen yine ne işler karıştırıyorsun Ekim? "
Hemen suçu Ekim'e atın! Oh ne güzel. Dinleyip etmeden hemde...
" Şimdi değil, Efe. Okuldan sonra her şeyi anlatırım. " diyerek yanından ayrıldım. O da arkamdan bakmamış yetindi.
Kızlardan biriyle konuşmam lazım. Hemde hemen! Hızlı adımlarla kızlar tuvaletlerini tek tek aradıktan sonra kimseye rastlamamıştım. Kantine indiğimde ise Beren ve Emir'i görmek nasip olmuştu. Elele miydi onlar? İstemeyerekte olsa gözlerimi ovaladıktan sonra tekrardan dikkatlice baktığımda gördüğüm tablo aynıydı. Birde gizli saklı işler çeviriyorsun diye beni yargılarlar! Beren Hanıma laf yok tabii. Bir kaç dakika gizlice ikisini izledikten sonra Zeynep'i bulmak için telefonuma sarıldım. Kısa bir süre sonra Zeynep'te açtı zaten.
" Neredesin sen? Hemen konuşmamız lazım. "
Aldığım cevap pekte hoşuma gitmemişti çünkü konuşacak bir Allah'ın kulu yoktu. Alaz'dan başka ve birde sizden başka.
" Bulut'la bahçedeyiz. Ne oldu? "
" Tamam yok bir şey. Sonra konuşuruz. " diyerek telefonu kapattım. Peki şimdi ne yapacaktım? İki kızımızda komşularımızla romantik dakikalar geçiriyordu. Benimse peşimde dolaşan eski sevgilim... Daha doğrusu 'sevgilim' sandığım Alaz vardı. Hatırlamak istemiyorum ama anlatmak zorundayım o günleri...
Lise son sınıftık ve benim gözüm Alaz'dan başkasını görmüyordu. O kadar köreltmişti ki aşkı beni... Ona nasıl aşık olabilirsin? O hayvanın teki! gibi düşüncelerinizi duyar gibiyim ama ne yapayım? Gönül bu ota da konar Alaz gibilerine de. Neyse son yılımızı büyük bir partiyle bitirmekti planımız ve benimse tek isteğim iyi bit üniversiteden önce Alaz'ın o partiye beraber gidip gitmeyeceğimizi sormasıydı. Ve evet küçük külkedisinin dileği gerçekleşmişti... Alaz, benim partiye onunla gitmemi istediğini söylediğinde dünyalar benim olmuştu sanki. Beni ona çeken şeyin onun Efe'nin deyimiyle 'BadBoy' tarafı olduğundan o sıralar habersizdim tabii... İlk dansımız ve beni öptüğü an ise tam anlamıyla bir rüyaydı. Daha önce hiç bu kadar heyecanlandığımı hiç hatırlamıyordum. Parti sonunda kendi ağzıyla birlikte olduğumuzu söylemişti ama ben onu tamı tamına on gün boyunca görmemiştim. Ne ben onu ne de o beni aramıştı... On günün sonunda geceyarısı evimizin önüne dikilince mecburen aşağıya inmiştim ve uzun bir süre düşünmeme neden olan o cümleyi söylemişti.
" Aşk bile salt fizyolojik bir sorundur. Bizim öz irademizle hiç ilişiği yoktur. Gençler sadık kalmak isterler, kalamazlar; yaşlılar sadakatsizlik etmek isterler, edemezler. Söylenecek söz bundan ibarettir. "
Oscar Wilde'nin bu sözünü taktir ettiğim kadar bazen de ağır bir şekilde yargılamıyor değilim...
Ama Alaz'ın söylemek istediği şey ; benim onunla herkesten gizli bir ilişki sürmemdi... Duygu yok, düşünmek yok... Sadece fiziksel bir ilişki?!
Bunu benden nasıl isteyebilirdi? Nasıl?! Bütün yaz boyunca bunu düşündükten sonra üniversite için İstanbul'a gelmiştim ve o günden beri ne adını ağzıma almış ne de onu düşünmüştüm. Böylesi en iyisiydi zaten ama o tekrar hayatıma müdahele etmeye çalışıyordu... Ne hakla peki?
Zaman geçmek bilmiyordu ama sonunda kendimi otobüse atmayı başarmıştım ama etrafıma dikkatlice baktığımda bizimkilerden kimsenin otobüste olmadığını farkettim. Neredeydi bunlar yine? Tam telefonumda takılı olan kulaklıklarımı kafama geçirecektim ki Alaz'ın bana doğru geldiğini farkettim. Kulaklıklarımı geçirmek için en iyi neden!
[ 10.000 Read için herkese sonsuz teşekkürler. Hemen hemen bütüm bölümlere yorum yapan ve beğenen kişilere ise kucak dolusu sevgiler. :* Bu bölümü de beğenmeniz dileğiyle. Ve yeni hikayemiz Sessiz Notalar'a da göz atarsanız çok seviniriz. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Apartmanı
Romance7 genç. 7 hayat. 7 aşık ve ne yazık ki 3 aşk hikayesi... Kahramanlarımızın geçmişine ve geleceğiine uzanan bir masal. Anılar, acılar, yalanlar ve umutlar... ' Her peri masalının içiinde üzülen tarafta vardır sevinen de. Keşke bizim masalımızda üzüle...