33. Bölüm

5.2K 173 9
                                    

[Özet; Alaz gerçekten Efe'nin kardeşi midir yoksa her şey bir Alaz yalanından mı ibarettir sadece? Gerçeği biran önce öğrenmek isteyen Efe, babasıyla buluşmak için bir akşam yemeği ayarlar ama Beren'e göre Efe, ilk önce Alaz'ı tamamen dinlemelidir. İyice kafası karışan ve ne yapması gerektiğini bilemeyen Efe'nin sıradaki adımı ne olacaktır? Multimedia'da Bulut ve Efe var.Erkekler Ağlamaz'a da bir bakın lütfen. Seviliyorsunuz. Keyifli okumalar.

33. Bölüm

Efe'den

Beren'in yanında olmamama rağmen sesi hala kulaklarımdaydı.

" Gerçeği öprenmek istiyorsan git ve onunla konuş! Hemen şimdi! "

Onun sözleri üzerine gaza gelip kendimi hemen bir karşısındaki dairenin önüne ne yapmam gerektiğini bilemez halde diklimiş bir lekilde bulmuştum. Ne kadar da güzel bir manzara ama... Onunla konuşmak türkçe bilmeyen biriyle konuşmaya çalışmaktan bin kat daha zordu. Kontrolümü kaybetmeden, sakin ve sabırlı olmam gerekiyordu her seferinde. Bende bunu çok güzel yapabiliyormuşum gibi bir de...

Yüzümü avcumun içine alıp başparmaklarımla sinirlerimi yatıştırmaya çalıştım. Şimdi Ekim'i çok daha iyi anlayabiliyordum. Alaz, tsunami etkisi yaratabiliyordu insanda. Ettiği bir lafla asırlık bir çınar bile devrilebilirdi. Ağzından çıkan cümleler binlerce evi yerle bir edebilirdi. Ama o geride kalanları umursamadan çekip gidiyordu. Öylece... Gerçi onu evden ben kovmuştum ya neyse...

Yavaşça kapıya iki kere vurduktan sonra sabırla beklemeye başladım. Kafam ağrımaya başlamıştı bile. Harika! 1-0 yenik duruma düştün bile Efe... Beni bu düşüncelerden sıyıran gözleri kısık bir şekilde bana bakan Alaz oldu. Meşhur ne-istiyorsun bakışıyla tek kaşının kaldırılmış kombinasyonu sinirime dokunsa da aldırış etmeden konuya girdim. Aslında oraya neden geldiğimi adı kadar biliyordu ama amacı kesinlikle bana acı çektirmekti! Başarılı olduğuda ortadaydı.

" Konuşmamız lazım. " derken onu kendi silahiyla vurduğumun farkındaydım. Kapıyı sonuna kadar açtıktan sonra geriye çekilerek içeri girmemi bekledi. Bense ilk adımımı atarken sakinleşme seyanslarıma başlamıştım bile... Derin derin nefes al ve ver! Derin derin nefes al ve ver!

Eve henüz tam olarak yerleşememisti. Etrafta kartonlar ve bir sürü gazete parçası vardı. Oturacak koltuğun olmaması da gayet doğaldi yani. Ama o arka odalardan birinden getirdiği iki sandalyeyi karşı karşıya koydu ve birine kendi oturdu ve sol eliyle diğerini gösterdi. Otur bakalım Efe... Bu işin sonu hayırlı biter inşallah.

" Neymiş konuşmak istediğin mesele? " derken sağ ayağını sol dizinin üzerine attı ve beni baştan aşağı süzdü. Kendimi biran büyük bir suç işlemiş ve hükmü verilmek üzere olan bir zanlı gibi hissettim ama bu duygular içinde olması gereken kişinin o olması gerektiğini hatırlayınca boş sandalyeye oturdum.

" Söylediklerinde ciddi miydin? "

Yalvarırım hayır de! Lütfen...

" Evet, hemde hiç olmadığım kadar. "

Hayallerine ve soyadına elveda deme vakti geldi çattı bile Efe.

" Yine bir kurbazlık peşinde olmadığın ne malum? Sen tek ayağının üstünde kırk yalan söylersin be! " derken Alaz'ın gururunu okşadığımın farkında bile değildim o çok bilmiş bir şekilde kasılana kadar. Bunun neresiyle övünür ki insan?

" Neyin peşinde olacak mışım acaba? Paranın mı? Şanın mı? Şöhretin mi? Bülent denen adam bizi terkettikten sonra annem ona hakettiği değeri veren bir adam bulup onunla evlendi. Anneme yol arkadaşı bana ise bir baba oldu. Şuanki durumumuz sizinkiyle yarışacak durumda. Neyin peşinde olabilirim ki başka?! "

Sevda ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin