1

923 46 41
                                    

cw: alkol kullanımı,kan

Childe,evraklardan başını kaldırdığında hava çoktan kararmıştı. Dün gece Liyue Limanı'na gizlice bir Fatui gemisinde kendisi ve birkaç yandaş ile inmişti.Yer altından direkt Northland Banka'sına çıkan bir geçit kullanarak bankaya varmışlardı. Ekaterina'ya selam verdikten sonra her zamanki gibi odasına çıkıp evrak işlerine koyulmuştu ancak kafasını bir türlü veremiyordu elbet bugün olmasa bir gün Zhongli ile karşılaşacaktı,ihanete uğramasının üstünden bu kadar ay geçmişken hala dün gibi hatırlıyordu ve bu canını yakıyordu.Kendini buna inandırmak istemese de geldiği geceden beri Zhongli'yi düşünüyordu ve içinde biriken öfkeye hakim olamıyordu. Birlikte geçirdikleri onca zaman,biriktirdikteleri onca anı, konuşmalar tek tek gözünün önünden geçiyordu.O,bunların hiçbirini kesinlikle hak etmemişti.Aniden kapı tıklandığında daldığı düşüncelerden uyandı.

"Girebilir miyim,efendim?"

Childe,kapıya baktığında Ekaterina'yı gördü ve başını salladı.

"Ah,sen miydin?Tabii gel."

Ekaterina içeri girdiğinde Childe'ın yorgun ve bıkkın ifadesini fark eder etmez "Bence bugün yeterince çalıştınız,efendim.Lütfen biraz ara verin,hem daha dün geldiniz ilk günden kendinizi bu kadar yormanız sizin için iyi değil." diyerek endişeli bir bakış attı.

"Sanırım haklısın,üstelik...neyse boşver iyi olacağım söz veriyorum.(Bu bir yalandı)diyerek zoraki bir gülümsemeyle Ekaterina'ya baktı.Aynı şekilde Ekaterina da tamamlanmış evrakları alıp odadan çıkarken ona gülümsedi.Kapı kapandıktan sonra bir oflama ile kafasını kağıtlarla dolu masaya çarptı.

"Kimi kandırıyorum ben,Tsaritsa aşkına sefil haldeyim!"

İç çekerek kafasını masaya birkaç kere vurduktan sonra sandalyesinde doğruldu.

"Tamam, sadece...sadece kafamı dağıtmam gerek."diyerek askıda duran gri ceketini giydi ve hızlıca bankadan çıktı.Gece saatleri olduğu için etraf özellikle çok kalabalık değil de ama yine de görünmemeye özellikle dikkat etti bu yüzden kafasına bir şapka ve gözlük takmıştı.Tanınmasını bi nebze de olsa engelliyordu.Liyue sokakları bugün de her gece olduğu gibi ışıl ışıldı bu yüzden mümkün olduğunca karanlık kısımlardan yürümeye çalışıyordu.

Liyue'de bildiği tek bir bar vardı, Zhongli ile bir kez gittikleri o bar. Oraya her ne kadar gitmek istemese de başka gidebilecek bir yer bilmiyordu.Ara sokağa girdiğinde bar tabelasını gördü ve o tarafa doğru yöneldi ancak bir anda durdu aklına o zaman kör kütük sarhoş olduğu ve Zhongli'nin suratına bir kova su dökerek onu ayıltmaya çalıştığı geldi, Zhongli'nin ilk defa sesli güldüğüne tanık olduğu andı, histerik bir şekilde gülerek dişlerini sıktı ve tırnaklarını derisine geçirdi.Belki de buraya en başta gelmemeliydi çünkü belki de...belki de o buradaydı.Childe'ı çoktan unutmuş"yeni arkadaşlarıyla" gittikçe yükselen kahkalar eşliğinde içkisini yudumluyordu.Daha fazla düşünmek istemiyordu ne olacaksa olsundu, kafasını iki yana sallayarak bar kapısından içeri girdi.

Ortam loştu,mor ve mavi ışıklardan oluşan aydınlatmalar vardı,tıpkı o zamanki gibi diye düşündü Childe.Barmenin olduğu bölüme doğru yöneldi.Masada oturan uzun kahverengi saçlı adamı gördüğünde panikledi ancak adam önüne döndüğünde Zhongli olmadığını gördü,derin bir nefes aldı ama eninde sonunda zaten o... yan taraftan duyduğu bir sesle irkildi.

"Merhaba,bayım hoş geldiniz!Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Ah,merhaba!"

"Özür dilerim,korkutmak istemedim kusura bakmayın lütfen."

"Hayır,hayır sorun değil merak etmeyin ben... sadece dalmışım."diyerek şapkasını ve gözlüğünü çıkardı daha sonra masanın taburelerden birine oturdu.

𝙰𝚕𝚕 𝙸 𝚆𝚊𝚗𝚝𝚎𝚍 𝚆𝚊𝚜 𝚈𝚘𝚞 | 𝚃𝚊𝚛𝚝𝚊𝚕𝚒/𝚉𝚑𝚘𝚗𝚐𝚌𝚑𝚒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin