Bora, kollarını sırtıma daha fazla sarıp kafasını boynuma gömdüğünde uzun süredir tuttuğum gözyaşlarım yanaklarıma süzüldü. Bu bizim yeniden başladığımız gündü, artık yeniden birdik. Bu sefer bunu hiç kimsenin, hiçbir şeyin bozmasına izin vermeyecektik.
''Seni çok seviyorum İclal.''
Ellerimi beline daha çok bastırarak kafamı yavaşça salladım.
''Ben de seni Bora...''
Bir süre daha sımsıkı birbirimizi sarmaladık, ikimizde çok özlemiştik. Ondan sonrasında yemeğimize devam ettik ve sonrasında da Bora beni evime bıraktı. Yarın seçmelerin olduğu gündü, bu yüzden bugün dinlenmeli, son kez birkaç prova yapmalıydım. Ses seçimleri vardı ve bu benim hayatım için çok önemliydi. Küçücük bir kız çocuğuyken annemle, babamın kavgalarından şarkı söyleyerek kaçınırdım, mutlu olduğumda neşeli neşeli şarkı mırıldanırdım, hayatımın her anında kendimi şarkı söylerken buluyordum. Profesyonel bir ses sanatçısı olmak istiyordum ve bunun ilk adımı yarınki seçmelere bağlıydı...
''Yarın her şey çok güzel olacak.''
Bora, elini direksiyondan çekerek benim elimle birleştirdiğinde tebessüm ettim. Bora, artık benimdi... Her şey zaten çok güzeldi.
''Seninle daha fazla vakit geçirmek istiyordum ama dinlenmeli ve hazırlanmalısın.'' Dedi.
Onu hiç bırakmak istemiyordum fakat bunu yapmak zorundaydım. Bu saatten sonra asla ayrılmayacağımız içinde bol bol vaktimiz olacaktı.
''Sen ne yapacaksın?'' Dedim.
Omuzlarını silkerek, saatine baktı.
''Kitabımın üstüne biraz çalışmam gerekiyor sanırsam.''
Bora'yı yazı yazarken izlemeyi de çok özlemiştim. Maddi olarak, varlıklı bir aileden geldiği için gençken bir süre çalıştıktan sonra kendini kitaplara vermişti. Yazı yazmayı seviyordu, bu onun hayatıydı.
''Konusu ne?'' Dedim.
Gözlerimin içine derin derin baktığında, konusunun biz olduğumu anlamıştım. Kalbim heyecanla hızlı hızlı atmaya başladığında dudaklarımı ısırdım.
''Gerçekten mi?''
Gülümseyerek kafasını salladı. Ona sımsıkı sarıldım. Kitabının bizimle ilgili olması çok hoşuma gitmişti. Bir an önce okumak için sabırsızlanıyordum. Ama şu anda gitmem gerekiyordu. Birbirimizle vedalaştıktan sonra yarın beni alacağı saatte kadar, onu özlemeye başlayacaktım.
*
Yazar'dan...
Bora, bıkkınlıkla bilgisayarın önünden kalkarak çalışma odasının önündeki pencereye doğru ilerledi. Yazısını yazamıyordu, nedense tıkanmıştı ve devam ettiremiyordu. Dağılmış saçlarını, elleriyle arkaya doğru attı ve masasının üstündeki kitabı alarak koltuğuna oturdu. Kitap okumak istediğini karar vermişti. İclal'i de özlediğini fark ediyordu, onunla birkaç saat ayrı kalmaya bile tahammülü kalmamıştı. Kitabını okumaya başladığı sırada odasının kapısı açıldı, gelen kişinin oğlu olduğunu biliyordu. Gözlerini cümlelerden çekmediğinde Gökay, elindeki kitabı bir çırpıda çekti.
''Hello buradayım.''
Bora, sinirlenmemeye özen göstererek kafasını kaldırdı. Ona doğru bakan oğluyla göz göze geldi.
''Altını mı değiştirmemi istiyorsun?''
Genç oğluna, alaylı bir şekilde karşılık vermişti. Gökay'a karşı tahammülü kalmamıştı, onu çok uyarmıştı ve ona çok sabretmişti ama son olaydan sonra bir süre gözüne gözükmesini istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağlılık | Daddy İssues
Short StoryGördüğüm manzarayla olduğum yerde kala kaldım. Bu o muydu? Sevgilimin babası... #daddyissues