2.Bölüm / Yıllar Sonra

8.1K 139 57
                                    

Siz yorum yaptıkça benim bölüm yazasım geliyorr. <3


Bora'nın gözleri gözlerimi bulduğunda ikimizin de kaşları hafifçe çatıldı. Birkaç saniye gözlerimi sımsıkı kapattım. Bu olamazdı değil mi? Gökay'ın babası o olamazdı. Olmamalıydı...

Gözlerimi birkaç saniye sonra açtığımda karşımdaki adamın bize doğru ilerlediğini gördüm. Şaşkınlığı yüzünden gitmişti. Surat ifadesi normale dönmüştü ve bana doğru ilerliyordu. Midem kasılmaya başlamıştı.

"Baba, hayatımı paylaşmak istediğim kadın İclal."

Gökay'ın ses tonu kulağıma iliştiğinde gözlerimden yaşların düşmemesi için kendimi tutmaya çalıştım. Bu hayatın bana oynadığı bir oyun olmalıydı.

Bora, aramızda birkaç mesafe bırakıp bana elini uzattı. Gerçekten beni hiç tanımıyormuş gibi mi yapacaktı? Ben de mi öyle yapmalıydım? Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum.

"Merhaba İclal."

Uzattığı eline gözlerime indirip, yutkundum. Elif Hanımın ve Gökay'ın hiçbir şey anlamaması için karşımdaki adamın elini sıktım. Elleri o kadar sıcaktı ki... Aynı eskiden olduğu gibiydi.

"Merhaba." Dedim.

Sadece bunu diyebilmiştim, ne diyeceğimi bilmiyordum. Gözlerimden yaşlar düşmek üzereyken Gökay'a döndüm.

"Lavaboyu kullanabilir miyim?"

Gökay, hızlıca kafasını salladı. Bana lavabonun yerini göstermek için ilerlemeye başladığında Bora'ya baktım. Gözlerinde birkaç saniyeliğine üzgün bir ifade gördüğümde sevgilimin peşinden ilerledim. Şu anda yaşadığım şeyin bir rüya olmasını istiyordum. Bu bir kabustu ve asla uyanamayacağım bir kabus...

"İşte burası."

Gökay'a teşekkür ederek lavaboya girdim. Kapıyı kapattıktan sonra yaslandım ve göz yaşlarımın yanaklarıma süzülmesine izin verdim. Gökay'ın babası Bora'ydı... Üvey babası bile olsa... Hıçkırıklarımın duyulmaması için ellerimi dudaklarıma bastırdım.

Geçmiş
Sevdiğim adam beni kendine çekerek kollarına belime sardı. Bora, kırılmıştı ve ben onun kırılmasından nefret ediyordum. Ellerimi saçlarına götürerek usulca okşadım.

"Ben senin yanındayım ve her zaman yanında olacağım."

Bunu duymak ona iyi gelmişti. Bunu sadece lafta söylemiyordum. Onun her zaman yanında olacaktım.

Bir süre birkaç şeyden konuştuktan sonra bir anda yanımdan kalkarak bana elini uzattı.

"Hadi dans edelim." Dedi.

İlerimizden gelen müzik sesleriyle dans etmekten bahsediyordu. Onun bu çocuksu haline gülümsedim. Bana uzattığı eli tuttum. Kocaman gülümseyerek beni kendine çektiğinde kahkahalar eşliğinde dans etmeye başladık.

Yoldan geçip, giden insanlar bizi izleyerek gülümsüyorlardı. Biz ise hiç durmadan büyük bir sevgiyle dans ediyorduk. Kendimizi müziğin ritmine kaptırmıştık. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.

"Seni çok seviyorum küçük kız." Dedi.

Hatırladığım anı gözlerimden daha fazla yaş düşmesine sebep olmuştu. Ben onu hiçbir zaman bırakmak istememiştim. Her zaman onun yanında olmak, kollarında olmak istemiştim. Bora'yla ayrıldığımızda dünya tamamen başıma yıkılmıştı. Ben oradan çok zor çıkmıştım. Bir süre sonra Gökay'la karşılaşmıştım ve uzun bir süre arkadaş kaldıktan sonra onun teklifiyle sevgili olmuştuk. Onu seviyordum, onu gerçekten seviyordum. Ama hayatımda tek bir kişiye aşık olmuştum ve o kişi üvey babasıydı...

Bağlılık | Daddy İssues Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin