BÖLÜM 10 - EVLİLİK MESELESİ

24 4 0
                                    

Şaşkınlıkla bana bakan Mahir'e gülümsedim. Sanırım bu cevabı vereceğimi düşünmüyordu. Eğer onu reddetseydim saçmalamış olurdum. Görünmez bir güç tarafından ona doğru çekiliyordum. Yalnızlıktan sıkılmıştım. Onu reddedecek halim yoktu. Bu kocaman evde tek başımaydım. İnsanların evlerinde mutlu anıları olduğu için orayı ev olarak benimserlerdi. Benimse bu koca duvarların içindeki anılarımın çoğu yalnızlıktı. Ben artık evim olsun istiyordum.

Mahirin önündeki bardağın boşaldığını görünce bardağı alıp kalktım.
"Balkona getirebilir misin?" Diye sordu.

"Olur."

Onun bardağını doldurtuktan sonra kendi bardağımdaki kalan çayı tek dikişte içerek tazeledim. Bardakları tek elime alarak boşta olan elimle balkonun kapısını açıp balkona çıktım. Bardakları masaya bırakıp Mahir'e döndüm.

"Ben bir Savaş'a bakıp geleyim."

Beni başıyla onaylayınca salona yöneldim.
Savaş uyumuştu. Odamdan battaniye alarak üstünü örttüm. Televizyonu ve ışığı kapatarak balkona döndüm.

Birkaç bardak çay içip öylece oturduk. Saat gece yarısı olmak üzereydi. Elindeki sigarayı söndürüp ayaklandı.

"Artık gidelim."

"Burda kalın isterseniz. Savaş da uyuyor zaten."
Sanki bunu bekliyormuş gibi kalktığı sandalyeye tekrar oturmuştu.

••••••••••••• MAHİR'İN ANLATIMI •••••••••••••••••

Evlilik teklifimi kabul etmesi beni şok etmişti. Benden hoşlandığını biliyordum ama bu teklifi kabul edeceğini düşünmemiştim. Aslında bu teklif zaten planlı bir şey değildi. Nasıl ağzımdan çıktı anlamamıştım bile. Ona karşı hiçbir hissim yoktu. Çoğu zaman ona gıcık oluyor hatta onu kıskanıyordum. Oğlumla benden daha iyi anlaşabiliyor olması beni sinirlendiriyordu. Tüm bunlara ek olarak yanında kendimi çok rahat hissediyordum.

Bizim için hazırladığı odadaki yatakta dönüp duruyordum. Hiç uykum yoktu. Burda kalmamızı teklif ettiğinde direkt kabullenmiştim. Burda huzurluydum. Savaş huysuzluk etmiyordu. Ve ne kadar saçma şeyler yapsak da -kahvaltı masasında çizgifilm izlemek gibi- eğleniyordum.
Kafamın içinde dönüp dolaşan olumsuz düşünceler bu evin kapısından içeri giremiyordu sanki. Yataktan kalkıp masanın üzerindeki telefon, sigara ve çakmağı aldım. Uykumun gelmesi için biraz oyalanmam gerekiyordu.

Odadan çıktığımda mutfaktan gelen ışık salonu aydınlatıyordu. Zaten o yönde olan adımlarım bedenimi mutfağın kapısına ulaştırdığında Deniz'i mutfak masasının üzerine koyduğu bilgisayarda bir şeyler izlerken bulmuştum. Bakışları beni bulduğunda beklemeden konuştu.

"Uyuyamadın mı? Ben mi ses yaptım yoksa?" Mahçup olmuş gibiydi.

"Yok, uykum yoktu zaten."

"Dizi izliyordum ben de yeni başladım sayılır eşlik etmek ister misin?"

"Konusu ne?" Sorumu sorarken sandalyelerden birini onun sandalyesinin yanına çekip oturdum.

"İntikam, aşk. Bilmiyorum biraz klişe ve karışık."

"Klişe diyip izliyor olman da değişik."

"Ben çok severim klişeleri."

-----

Birinci bölümü bitirmiştik. Cidden klişeydi ayrıca sahneler gereksiz uzun tutulmuştu. Buna rağmen devam etmek istiyordum. Garip bir şekilde sarmıştı. O yeni bölümü açarken ben de aklıma takılanları soruyordum.

BATAN GEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin