ARTIK BENİMSİN
"Hadi kızım ya daha hazır değil misin sen"
Yine ve yine odamın kapısında cırlayan Leyla'ya gözlerimi devirdim. Gelmişti başımın belası. Ama iyiki de gelmişti, iyi ki de vardı. Onu çok seviyordum,Allahım onu benden almamıştı.
O günden sonra çok şey değişmişti. O kötü günü tamamen yok etmiştik ikimizde aslında. Neler oldu diye sorarsanız? Hemen anlatayım.
Leyla o yoğun bakımdan çıktı ve durumu günden güne daha iyiye gitti. Sonunda uyandığında ise dünyalar benim oldu. Hızlı bir iyileşme süreci geçirdik ikimizde. Öğrendiğimiz kadarı ile bizi kaçırılan adamlar öldürülmüştü polisler öyle söylemişti.Nasıl oldu bilmiyorum ama umurumda bile değildi. Hastaneden çıkmadan önce esra'ya teşekkür etmek istedik o gün ama Esra apar topar taini ni isteyip İzmir'e gitmişti. Nedenini sorduğumda ise kimse bilmiyordu. Bende pek üzerinde durmadım, eve geldiğimizde Leyla'ya bebek gibi baktım, neredeyse hizmetçisi olmuştum hanfendi'nin. Ama değerdi,her şeye değerdi. Leyla tamamen iyileştikten sonra işine geri döndü tabi bende. Ama en fazla 3 ay dayanabildim,o günleri unutamıyordum, birde üstüne mesleğimi bırakacak kadar kötü bir olay yaşadıktan sonra artık benim için her şey bitmişti. Evet şu an o olayın üzerinde tam 10 ay geçmişti, ikimizde iyiydik ve her şeyi unutmuştuk gerçekten de unutmuştuk. Ne Esra'nın yüzünü ne de çağrının yüzünü doğru dürüst hatırlıyordum. Sadece Savaş. Onun sadece gözlerini ve kokusunu unutamıyordum. O da bana verdiği kabanı sayesinde. Gerçektende hoş bir kokusu vardı.
"Efsun sen sağır mısın?"
Ayağa kalkıp dolabımı açtım ve kabanımı aldım. Daha sonra da savaşın kabanını koyduğum kutuyu açtım ve yine kokladım. Aklımdan asla çıkaramıyordum onu. Neden bilmiyorum ama onu tekrar görmek istiyordum.
Dolabımın kapağını ve kutunun kapağını kapatıp kapıya doğru adımladım. Anahtarı çevirip kapıyı açtım ve dışarı çıktım.
Leyla'nın sinirli bakışları birden yumuşadı.
"Sen"
Önce sustu ve yine ve yine baştan aşağı süzdü.
"Dehşet hatta vahşet olmuşsun kuzum"
Dediklerine kahkaha attım ve merdivenlere yöneldim. Bu kız beni delirticekti.
"Teşekkürler bitanem. Sende çok iyisin"
"Ben her zaman iyiyim kızım ama sen baya iyisin. Bugün kulüpteki kimse gözünü senden alamayacak"
Yine abartmayı seviyordu canım kardeşim benim. Merdivenlerden inerken topuklu ayakkabılarımızın çıkarttığı ses hoşuma gitmişti ister istemez.
Salona indiğimiz de kabanımı giydim ve çantama anahtarımı koydum. Leyla'ya baktığımda bu kez dikkatli inceledim. Kızıl saçlarına örgü ve su dalgası yapmıştı. Bembeyaz tenine kızıl saçlarına uygun çok güzel bı zümrüt yeşili mini elbise giymişti. Dudakları dolgun ve elmacık kemikleri çıkıktı. İki yönden de çok şanslıydı karı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUN
Fantasyİki yabancı ikisi de birbirine zıt iki insan karşılaşırsa ne olur? Güzel tutkulu bir aşk mı,yoksa nefret mi?