ROSALİNE

244 8 8
                                    


Bahçede ki çamaşır iplerine astığı beyaz çarşaflara çocukların topu değince Rosaline deliye döndü. Hala ellerinin sızı geçmemişti. Topu atan Jackson pis pis sırıtırken Rosaline jacksonu parçalamak istiyordu ama sadece isteyebiliyordu.Nede olsa Rosaline sadece bir hizmetçiydi.

O ince narin elleri ile ipten kirlenen çarşafı alıp mutfağa doğru sert adımlarla yürüdü.Bıkmıştı artık,bu hayat onun yaşamak istediği hayat değildi.Aşçı Betty doğradığı soğanlardan ellerini çekip Rosaline çıkıştı-nerde kaldın elindekini çamaşırhaneye bırakda gel çabuk bana yardım et,hanımefendi şimdi gelir yemeklerin hazır olmadığını görünce köpürür dedi.Rosaline - Jacksonun topunu patlatmak istiyorum dedi. Betty gülümsedi ve _kendini kapının önünde bulursun dedi.

Annesi ile birlikte 8 yaşındayken sığınmışlardı Martinez malikanesine.Babasını hiç tanımamıştı.Annesi Rosaline ye babasının o çok küçükken öldüğünü söylemişti.Rosaline 13 yaşında annesinide kaybetmiş Martinez malikanesinde tek başına kalmıştı ya da o kalabalığın arasında tek başınaydı.

Rosaline değer veren ,ona sevgi ile yaklaşan tek kişi kahyanın oğlu David di. Malikanede tadilat işleriyle ilgilenir,babasına da yardım ederdi.Bütün gün Rosaline ile konuşabileceği birkaç dakikayı kollardı.David ona aşıkken,Rosaline için David bir abiydi.

Akşam yemeği hazırlıkları devam ederken hanımefendi Carolin merdivenlerin başında göründü.-Ah Betty yemek hala hazır değil mi Kont birazdan gelir derken gözleri Rosaline'nin üzerindeydi.Rosalinenin kahveye çalan uzun dalgalı saçları, orantılı ve dolgun göğüsleri, ince beli,biçimli kalçaları ,beyaz teni, gök rengi gözleri, öpülesi küçük kırmızı dudakları ve can alan gamzeri Carolin için tehlike demekti. Rosaline'  yi Kont Javier'in yakınında kesinlikle istemiyordu.Elinden gelse onu kovar yerine başka gösterişsiz bir hizmetçi alırdı ama Rosaline bu malikanede büyümüştü ve Kont onu aileden biri gibi görüyordu.Pencereden Kontun arabası görününce Carolin kapıya yöneldi. - Elinizi çabuk tutun dedi Rosaline ve Betty yemek masasını hazırlarken Jackson Rosaline nin eteklerine dolanıyordu. Çelme takıp Rosaline yi düşürmeye çalışan Jackson babasının sesi ile irkildi. Rosaline i rahat bırak oğlum. Carolin kontun yanına yerleşirken - Yarın birlikte kasabaya inelim sipariş verdiğim kumaşlarımı alır, birazda sahilde dolaşırız dedi. Kont- yarın çok işim var sen in diyince Carolin suratını asıp ama yalnız gitmek istemiyorum dedi. O zaman Rosaline ile gidin hem kumaştan ve dikişten anlar o. Jackson da gelsin sıkılmamış olur dedi kont. Mutfaktaki işlerini bitirdikten sonra Rosaline odasına çekilmişti. Ay ışığının aydınlattığı küçük alanda yatağına oturmuş yıldızlara ve aya bakıyordu. Rosaline aşkı merak ediyordu tutkuyu sevmeyi sevilmeyi istiyordu. Kalbine kocaman bir boşluk hissediyordu. Yıllarının geçtiği bu evden ve kasabadan başka bir yer görmemişti. Kime aşık olabilirdi ki kim vardı kalbini ısıtan, onu anlayan? Bu düşüncelerle başını yastığa koydu. Yorgun bedeni çok sürmeden uykuya yenik düştü.
Sabah Hanımefendi Carolin, yaramaz Jackson ve Rosaline kasabaya gittiler. Çarşıda gezerken Rosaline Carolinin arkasından geliyor paketlerin taşıyordu. Kumaşcıdan çok güzel kumaşlar aldılar. Rosaline o kumaşların içinde kendini hayal etti. Çok güzel dikiş dikerdi. Elleri maharetliydi Rosalinenin. Bu kumaşlarla ne güzel elbiseler yapardı.                                         Kasabanın pazarı o gün çok hareketli görünüyordu. Farklı bir kalabalık vardı. Tanınmayan yüzler çarşıda dolaşıyordu. Deniz kıyısında filikalar vardı. Birden çarşıda bir kargaşa çıktı.  İnsanlar kaçışmaya başladılar. Tıpkı kasaba halkı gibi giyinen bir grup erkek yakaladıklarını filikalara götürüyorlardı. Bunlar kıyı kesimlere saldıran Müslüman  Berberi korsanlardı. Bir kıyı kenti olan Huelva daki bu sahil kasabası korsanlar tarafından saldırıya uğramıştı. Kılıçlar çekilmişti. Kadınlar ve çocuklar bağırıyordu. Carolin Jacksonı yanında tutmaya çalışırken bir korsan onları filikaya sürüklüyordu. Rosalinenin elindeki paketler yere dökülmüştü. Saçlarını koparırcasına tutan bir el tarafından filikaya fırlatıldı.Bağırışlar ,çığlıklar hat safhadaydı fakat herşey o kadar çabuk olup bitmişti ki askerler yardım edememişti. Kasaba halkı çarşıda gafil avlanmıştı.

Filikalar kıyıdan uzaklaşırken kasabadan dumanlar yükselmeye başlamıştı. Korsanlar ağlayan kadın ve çocuklara bağırıyordu. Erkeklerde karşı koyacak güç yoktu. İlerde  heybetli bir korsan gemisi göründü. Onlardanda sevinç naraları duyuluyordu. Huelvanın kıyısına güzel bir vurgun olmuştu. Rosaline korkuyordu. Yakalanan kişiler esir edilmiş güvertede toplanmışlardı. İlerde koltukta oturan iri görünümlü biri vardı. Korsanlar onun yanında toplandılar. Biri esirlerden zorla değerli eşya ve  mücevherleri topluyordu. Bir diğeri esirlere sorular sormaya başladı.-Adın ne ,ne iş yaparsın? Koltukta oturan korsan esirler hakkında köle ve fidye istenecek diye  karar veriyordu.   Sıra Caroline geldi.-Kimsin?-Kontes Carolin Martinezim. Buda oğlum Jackson Martinez. Lütfen bize esir demeyin kocam Kont Javier Martiz size bizim için fidye verir dedi koltukta ki adama bakarak. Adam ayağa kalktı. Bu Sidi Ziyad 'tı. Oldukça heybetli bir görüntüsü vardı. Güneşten yanmış teninde siyah sakalları gürdü. Yeşilin koyu bir tonu gözlerine hakimken omuzları geniş ve kaslıydı.-fidye dedi gür sesiyle .Kimi esir kimi fidye olarak ayrıldılar. Sıra Rosaline geldi .Korsan kimsin dedi Rosaline -ben onlarla beraberim dedi Carolini göstererek .Korsan- yani kimsin dedi.-Adım Rosaline Perez .Carolin hemen araya girerek -hizmetçidir, terziliğide var işinize yarayabilir dedi .Rosaline şaşırmıştı. Ne bekliyordu ki Carolin zaten ondan kurtulmak istiyordu. Korsan Sidi Ziyad'a baktı .Ziyad esir diye bağırdı. Korsan Rosaline yi çekiştitirken   elbisesi yakasından yırtıldı. Bir eliyle yakasını kapatmaya çalışırken, Ziyad'a bağırdı.-Ben esir olmam bırakın beni haydutlar diyordu. Ziyadın koyu yeşil gözleri Rosalinenin beyaz gerdanında gezinirken-Çok bağırıyorsun dedi. Artık Rosaline de esirler arasındaydı.

KUZEYDEN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin