Roller değişti.

21 3 0
                                    

 Ros iyileşmeye başlamıştı ama ayağını tam basamıyordu. Ziyad'ın kolunda sekerek yürüyordu. Günlerdir Ros 'un yanından ayrılmamıştı. Ziyad , Ayza, Nazire ve dikimhanedekiler Ros'un etrafında pervane gibiydiler.  Ros bu ilgiden çok memnundu. Samira ortalarda görünmemeye çalışıyordu ama hasedinden duramıyordu. Daha kesin çözümler bulmalıydı bu ispanyol köleden kurtulmak için. Ziyad'ın ona bu kadar yakın olması Samira'yı delirtiyordu ama dikkatli olmalı hata yapmamalıydı.

Nizam Ziyad'a "Kardeş evde hasta var tamam ama bir sürü kadın da var . Onlar halleder artık ama ben sensiz işleri daha da yürütemem. Bir haftadır evden çıkmadın ama benim canım çıktı bilesin"dedi. "Amma da konuştun Nizam. Sana işi bırakmayacam da kime bırakacağım duyanda seni acemi zanneder. "dedi." Yerimden kıpırdayamıyorum Reis. " "Nereye gideceksin ki?" Nizam sustu İMRAN'a diye düşündü ama diyemedi.O günden sonra İmran'ı aklından çıkaramamıştı.Onu bir kez daha görebilmeyi umuyordu. Ne diyecekti ki ,  aklı İmran'da kalmıştı ama gitmek için bir nedene ihtiyacı vardı. "Bir yere gittiğim yok da sen evden çıkamıyorsun" dedi. Ziyad da işlerini boşladığının farkındaydı, Ros'dan ayrılmayı istemiyordu ama işinin başına dönmeliydi. 

💥💥💥

Nizam , işlerle boğuşurken İmran'ı düşünmeden de yapamıyordu.  O asi ruhlu kız şimdi ne yapıyordu, o sahibi olacak adam ne zalimlikler yapıyordur, Allah bilir. Bu kız nereden getirilmiş, nasıl köle olmuştu? Nizam aklında sürekli bu sorularla uğraşıyordu. Cevaplarını ise tekrar o kumaşcı dükkanına gidince alacaktı. 

🌷🌷🌷İMRAN

Asıl adı Anais'di. Fransa'dan kaçırılmış ,Fas'a getirilmişti. Yaşlı babasından başka kimsesi olmayan Anais, köle pazarında şimdiki sahibi Sidi Cemal tarafından satın alınmıştı. Artık onun adı İmran'dı. Tabiatı gereği biraz hırçın,biraz da sivri dilliydi. Ufak tefek bir kızdı ama yüreği kocamandı. Sidi Cemal'in dükkanında çalışır,  geceleri dükkanın arka tarafındaki deponun küçük bir odasında kalırdı. Zavallı babasını düşünerek , Sidi Cemal 'in zalimliklerine katlanarak günlerini geçiriyordu. Bazen "ben ne kabahat işledim de babamdan ,yurdumdan ayrı düştüm?" diye düşünüyordu İmran. İçinde bulunduğu bu kötü durum onun kaderi olamazdı. Eğer kaderi buysa değiştirmek için çabalayacaktı.

💥💥💥ZİYAD

Ros'u Nazire'ye ve küçük hemşire Ayza'ya emanet edip işinin başına dönmüştü. Tayfası yeni bir sefer istiyor  ,Ziyad ise sürekli erteliyordu. Artık daha fazla bekletemezdi sefere çıkacak, İspanya kıyılarına bir saldırı daha düzenleyecekti. Evden uzaklaşmayı istemiyordu ama bu onun işi ve yapması gerekendi. Kim bilir kaç gün Ros'u göremeyecekti. Onun gül kokusunu alamayacaktı. Duyduğunda içi huzurla dolan sesine ne kadar hasret kalacaktı? Ros'a refakat ettiği günlerde ona çok alışmıştı. Ros'un varlığı Ziyad'ı mutlu ediyor ondan uzak kalamıyordu. Ama ona verdiği sözünden dolayı Ros'a gereğinden fazla yaklaşamıyor bu da Ziyad'ı için için yakıyordu. Sağlıklı bir erkek olarak ihtiyaçları vardı ama o Ros'u tanıdıktan sonra başka bir tende soluklanmayı istemiyordu. Belki uzak kalırsam daha iyi olacak diye düşünüp sefer hazırlıklarına başladı.

Akşam olup, eve döndüklerinde sefere çıkacaklarını evdekiler söylediler. Ortam bir an sessizliğe büründü. Ros Ziyad 'a bakamıyordu. Ayza " Çok uzağa mı gideceksiniz Baba?" diyerek sessizliği bozdu. "Biraz uzak olacak ama merak etme, döneceğiz "dedi Ziyad. "Ros iyileşti sayılır. Yine de Nazire hep yanında olsun .Ayza sen de hemşireliğe devam et ,tamam mı?" dedi. Ayza "Sen hiç merak etme Babacım ben Roscuğumu hiç yalnız bırakmam"dedi ama gözleri Samira'nın kızgın bakan yüzüne kaydı. Tam bu anda Ziyad Samira'ya " Uzun zaman oldu ailenin ziyaretine gidemedin Samira, istersen seni gönderelim aileni görmüş olursun"dedi. Samira  konaktan gidince geri gelmesinin zor olacağını düşündü. "Şimdi değil Sidi. Siz yokken burada bana ihtiyaç olur. Siz gelince Ayza ile birlikte gideriz. Annem ve babamda torunlarını özlemişlerdir" dedi. Ziyad ısrarcı olamadı. Eşi öldükten sonra Samira Ayza için  Ziyad'ın konağına gelmişti. Etrafdaki herkes Ziyad 'ın Samira ile evleneceğini düşünmüştü ama Ziyad bir daha kalbinin atmadığı biriyle aile olmayı istemiyordu. Ayza için Samira'ya minnet duyuyordu ama aşk yoktu.

O gece herkes odasına çekilirken Ziyad Ros'a "Tüm akşam hiç birşey demedin, neden sustun ?"diye sordu.Ros "Ne diyebilirim ki ,bu senin işin ve yapmak zorundasın. Uzun bir süre burada olmayacaksın. Sadece Ayza seni çok özleyecek ona üzülüyorum "dedi. Ziyad Ros'un çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı "Sadece Ayza mı özleyecek?"diye sordu. Ros Ziyad'ın gözlerine baktı. Ağlamaklı bir çocuk gibi dudakları titremeye başlamış,artık göz yaşları gözlerinden taşmıştı. Gitme diyebilmeyi çok isterken kendi sesinde boğulup, sessiz kalıyordu. Bu sırada Nazire odasından çıkıp mutfağa doğru gidince Ziyad" Kendine dikkat et , yaralı ceylan. Ben gelinceye kadar inşallah tamamen iyileşirsinde seni ayakta görürüm. Dikimhane sana emanet. İşleri aksatmayacağını biliyorum.  Senin ellerinden çıkacak olanları çok merak ediyorum." dedi ve Ros'un yüzüne düşen saçının tutamını geriye itti ve gitti.

KUZEYDEN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin