Konak

46 5 0
                                    

Küçük eller saçlarında gezinirken Ros yemyeşil gözlere bakıyordu. Tıpkı babasının ki gibiydi. "Saçların çok güzelmiş. Benimkiler düz." dedi Ayza. Ros"Seninkilerde güzel. İpek gibi "dedi. Yatakta doğrulup oturdu. Küçük Ayza Ros'a "nereden geldin? " diye sordu. Ros "KUZEYDEN" dedi. "İspanya'dan" "Çok uzak mı? "dedi Ayza. "Evet uzak" derken Ros ağlamaya başladı. Ayza Ros'a"Üzülme, ben sana arkadaş olurum. Bebeklerimle oynarız. Hem babam sanada bebek alır. Bahçede salıncak var. Orda sallanırız. "Ros Ayza 'ya gülümsedi. Bu küçük kız Ros' u sevmişti. Nazire kapıyı açtı."Her yerde seni aradım cimcime. Demek buradasın. Rosu sevdin mi? Hadi ona dikimhaneyi gösterelim"dedi. Ros yataktan kalktı. "Tamam kalfa" dedi."Bana Nazire abla de, böylesi daha iyi." dedi Nazire. Önce konağı gösterdi. Mutfağı, haremliği(burada sadece kadınlar olurdu), selamlığı (erkek misafirler burada ağarlanırdı) odaları.Ziyad'ın odası üst kattaydı. Dikimhaneye geldiklerinde Ros çok şaşırdı. Burası büyük bir atölyeydi. Birçok kadın kumaşlarla uğraşıyor, kimi biçiyor kimi kesiyor kimi dikiyordu. "Burası dikimhanemiz. Buraya kumaşlar gelir,  esbaplar dikeriz, diktiklerimizi Sidi Nizam satar.Bizde payımıza düşeni alırız. Sidi Ziyad da, Sidi Nizam da iyi, merhametli ve güvenilir insanlardır.Himayesindekileri korurlar..Diğer sahiplere benzemezler. " dedi Nazire. Ayza da onlarla birlikte geziyordu. Ros dikimhanede kızlarla tanıştı. Ayza onlara" Ros kuzeyden gelmiş çoook uzaklardan "diyordu. Burada kızlar iyi çalışıyordu. Ortamı güzeldi. Herkes halinden memnun görünüyordu. Ros diktikleri kıyafetlere baktı. Onlar esbap, fistan, mintan, kaftan gibi kelimeler kullanıyordu. Bunlar Rosa tuhaf gelmişti ama kumaşları çok beğenmişti.Kendi kıyafetlerinden farklıydılar.Daha sonra Nazire onları bahçeye çıkardı. Rengarenk çiçeklerin  hoş kokuları arasında Ros derin bir nefes çekti içine. Ayza salıncağa koştu. "Beni sallar mısın Ros?" Ros güldü "Sallarım tabi Ayza, sıkı tutun" dedi. Ros Nazire ye kendisinin nereden geldiğini sordu. Nazire "Ben burada doğdum, büyüdüm evlendim. Annem Sidi Ziyad 'ın annesinin kalfasıydı. Sidi Ziyad annemin eline doğmuştur. Kardeşim gibi severim sayarım onu. Oda beni abla yerine koyar sağolsun. Kocam kumaş ticareti yapar Safi de. O Safi deyken ben konakta kalırım. Sidi Ziyad yalnız kalmamı istemez. Kocam gelince evime geçerim. Şu ilerdeki küçük ev benimdir. "dedi. Ros bu kısa boylu hanımı sevmişti. Ona içten ve samimi davranmıştı.Nazire sohbetini sürdürürken Samira birden göründü.Samira" Nazire Ziyad ve Nizam gittiler. Akşama hazırlık yapın. Saz fasıl edilecek. Ros dikimhaneyi gördün mü? "dedi Ros" Evet gördüm"dedi. "İyi orada çalışmaya başla. Senin yerin orası. Ev içi hizmette bulunmayacaksın" dedi. Samira Ayza'yı salıncaktan almış eve doğru dönmüşken Ros'a "Bu arada bana hanımım diyeceksin, sen bir kölesin ve yerini bileceksin" dedi. Ros Samira'ya baktı onun gözlerinde ki nefreti görüyordu. Nazire tam konuşmaya başlayacakken Samira Ayza ile birlikte gitti.Ros gitmek istemeyen ama Samira'nın çekiştirmesiyle canı acıyan, uzaklaşan Ayza 'ya bakıyordu. Ros "Yazık canı acıyor Ayza' nın.Annesi neden kızdı" dedi. Bu küçük kız Ros' u büyülemişti. Nazire "O annesi değil, teyzesi" dedi. Ros şaşıracak"Teyzesi mi, o Ziyad'ın karısı değil mi? diye sordu. Nazire "Şükür değil. Samira çok ister tabi ama Sidi Ziyad ona bakmaz, sadece Ayza'nın teyzesi, rahmetli hanımın kardeşi diye hürmet gösterir." dedi. Ros "Rahmetli ne demek?" diye sordu. Nazire "Rahmetli ölen kişiye denir. Sidi Ziyad'ın karısı Halide hanım halasının kızıydı. Ailelerin isteği ile evlendiler. Ayza 'yı doğururken öldü.Küçük Ayza öksüz kaldı. İyi kadındı. Sidi Ziyad'ı sever sayardı. O öldükten sonra Samira güya Ayza'yı büyütmek için buraya yerleşti. Ayza'dan çok Sidi Ziyad'la ilgilidir. Allah var Sidi Ziyad hiç başka niyetle bakmadı ama Samira onunla nikahlanıp konağa hanım olmak ister. "dedi. Rosun sevinci yüzüne yansımıştı. Nazire bunu farketmiş ama belli etmemişti. Ziyad ile Ros arasında birşeyler olduğunu anlamış ve sevinmişti.                            Akşama eğlence olacaktı. Samira Ziyad'ın sevdiği yemekleri yaptırıyordu. Ziyad çarşıda işlerini bitirmiş Ros 'u biran önce görmek için hızlı adımlarla konağa doğru adeta koşuyor gibiydi. Arkasından ona yetişmeye çalışan Nizam "Yavaş birader atlı mı kovalıyor?" diye söylendi. Ziyad "Kızımı özledim arkadaş hadi kaldır ayağını" dedi. "Sadece kızını mı? Bu acelenin nedeni Ros olmasın?" Ziyad durdu, gülümsedi. "İçim bir tuhaf oluyor Nizam. Adı bile bana huzur veriyor. Halide'yi sevmiştim ama Rosa hissettiğim farklı." dedi. "Ooo sen aşkın narına düşmüşsün, dumanın tütüyorda haberin yok." dedi Nizam. Ziyad'ın bu hallerine hem gülüyor hemde seviniyordu. Akşam yemekle birlikte fasıl başladı. Erkekler selamlıkda, kadınlar haremlikte toplanmışlardı. Bu durum Ros 'a garip gelmişti. Nazire' ye yardım ediyor bir yandan da buradaki adetleri, gelenekleri öğrenmeye çalışıyordu. Yemekler çok baharatlı yapılıyordu. Erkekler yemekten sonra nargile denen bişeyi içiyorlardı. Kahveler yapılıyor içine şeker ve süt konulmuyordu. Köle kadınlar baş örtüsü kullanmıyordu. Evliler ve asilzade olan kadınlar örtünüyordu. Tanrı'ya Allah diyorlardı.Ros için bunlar çok tuhaftı ama öğreniyordu.

KUZEYDEN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin