Çok Güzelsin Sen

79 19 7
                                    


Okumaların ilk bölümde 290, son yayınladığım bölümde sadece 30 olması beni üzüyor.

Üstelik bekliyorum da bir süre belki okuyacaklar vardır diye ama nafile sanırım.

Böyle olduğu zaman gerçekten uğraşmak istemiyorum buna başlarken hata yapmışım gibi hissediyorum.

Beğeniyorsanız lütfen hikayeyi başkalarına da önermeye çalışın (yanlış anlaşılmak istemiyorum, sadece empati kurun benimle) yapamıyorsanız bile en azından yorum bırakın.

Ayrıca gelin Tiktoktan'da takipleşelim.

yoonmin.reis Tiktok ismim.

Zaten baktığınız gibi hikayenin tanıtım videosunu göreceksinizdir.

İyi okumalar;

















Hissettiğim yoğun koku ve sıcaklık ile kafamı yasladım yanımda yatan bedene, ihtiyaçla daha çok gömdüm kendimi tenine. Burada saklanmak ve bir daha uyanmamak istiyordum sadece onun çiçek kokan beyaz tenine gömülü kalmak istiyordum.

Saçlarımda hissettiğim parmaklar ile her zaman ki gibi benden daha önce uyandığını anlamıştım. Parmakları saçlarımın arkasından yavaşça, narince aşağı indi ve ensemden yanağıma doğru uzandı.

"Uyanık mısın" uyanıksam cevap almaya çalışıyor, uyuyorsam da uyanmaktan ve uykumu bölmekten çekinirmiş gibi çıkan sesi, yüzümde minik bir gülümsemeye sebep olmuştu. Onu çok özlemiştim. Onu o kadar özlemiştim ki bir daha asla teninden kopmamak için, kendimi feda etmeyi göze alacak kadar özlemiştim.

"Şimdi uyandım" başımı yaslandığım göğüsten istemeyerekte olsa kaldırdım ve henüz tam açamadığım gözlerim ile ona baktım. Gözleri iyi uyuduğunu belli edercesine şişmişti, saçları dağılmış, dudakları kuru bir pembeliğe bürünmüştü. Teni yeni uyandığı için normalinden daha beyaz görünüyordu fakat çok güzeldi. Her şeyiyle ona tapmamı sağlayacak kadar güzeldi ve benim güzelimdi.

"Çok güzelsin sen" dediğim şeyle birlikte hafifçe güldü ve kolları belime uzanıp beni çıplak göğsünün üzerine çekti. Üst bedenim onun üzerindeydi ve bacaklarım yatağın üzerinde örtü ile karışık bir şekilde duruyordu. Bir eli belimde durmaya devam ederken diğer eli ensemden tutup yüzümü ona yaklaştırdı, kurumuş pembeliklerini benim nasıl olduğunu bile bilmediğim dudaklarıma değdirip çekti.

"Işığın güzelleştirmiştir beni, ben sadece yansıtırım senin güzelliğini" parmakları saçlarımın arasında dolaşmış, kendilerine küçük yollar çizmişlerdi. İçimizde yaşadığım tüm duyguları gözlerimde taşıdığımızı bilirdim her zaman. Onun sözlerine karşı verebilecek bir cevabım yoktu belki fakat gözlerimde taşıdığım, onun gözlerine aktarabileceğim duygularım vardı. O yüzden sadece baktım ona ve beni dinlemesine izin verdim.

"Annem ya da babam geldi mi"

"Annen kahvaltı için seslendi, sende uyurken ona bağırdın"

"Oh cidden mi"

"Hmhm"

"Peki şimdi nerde"

"Beş dakika önce seslendi, sen şimdi kahvaltıya gidersin, bende çıkarım" onaylar bir biçimde kafamı salladım ve kendimi yatağın yan tarafına attım. Ondan ayrılmak ya da bu yataktan çıkıp annemin yanına gitmek falan istemiyordum, sadece ona sığınmak, onun sessizliğini gerekirse gürültüsünü dinlemek, her bir hücresini hafızama kazımak, aklımın içinde ki her şeyi silip sadece onu hem kalbimde hemde aklımda saklamak istiyordum. Belki çok fazla şey istiyordum fakat imkansız değildi isteklerim. Şuan böyleysek ilerisi için hiç imkansız değildi.

My Sky |yoonmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin