Bilmediklerim

84 17 11
                                    


Merhabalar;

Simdi söyle ki ben hikayenin basinda söylemistim temelde yaşadığım bir şey diye.

Buradan sonra olayları kurguya sarmaya karar verdim.

Ancak ilk bölümlerde, Jimin karakterinden yazdığım hisler, tamamen bana aitti ve olayın bana ait olan kısmı ilk sevgilim tarafından sevildiğime inandırılıp, sonrasında terk edilmem ve yakın arkadaşı olarak bildiğim kişiyle beni aldatmasıydı.

Burdan sonrası kurgu olarak devam edecek, jiminin hisleri hala bana ait fakat buradan sonrasında gerçekleşecek olayları gerçek görmeyin lütfen. Çünkü benim hikayemde kimsenin babası ölmedi.

İyi okumalar;




















İki gün.

Babamın eve gelmediği, annemin bana asla cevap vermediği, Yoongi'nin çekip gittiği ve asla ulaşamadığım, Taehyung'un evde olmadığı, benim işe gitmediğim, onun babasının mezarını bulduğum koskoca iki gün geçirmiştim.

Şimdi ise o mezarın başında, olayları bilmeden Bay Min'in çıkıp bir şeyler anlatmasını bekliyormuş gibi oturuyordum ve mezarlık görevlisi olan çocuk bana garip garip bakıyordu.

O çocuğun yardımı ile bulmuştum burayı ve sahibinin yaklaşık dört aydır buraya uğramadığını, ondan öncesinde her seferinde gelip solmuş bir gül bıraktığını öğrenmiştim.

Yani Yoongi, her ayın on sekizinde buraya gelip, babasının mezarına solmuş güllerini bahşedip gidiyordu ve ben bunu bu şekilde öğrenmiştim.

Neden ayın on sekizinde geliyordu, neden solmuş güller bırakıp gidiyordu hiç bir fikrim yoktu ve bana bunu anlatan kimse de yoktu. Garip bir şekilde, Yoongi çekip gittikten sonra annem beni odama tıkmış ve beni bir güzel azarlamıştı. Sorularıma asla cevap vermemiş ve beni duymazlıktan gelmişti. Babam o günden bu güne kadar eve hiç uğramamış, benim aramalarıma da cevap vermemişti. Annemde hiç babamı aramamıştı.

Annemin bir şeyler bildiğini hissediyordum, hatta neredeyse her şeyi bildiğini düşünüyordum ve benim sinirimi bozan konu beni ilgilendirmesine rağmen bana anlatılmamasıydı.

Yoongi'yi iki gündür görmüyordum ve elimde sadece bana mektupta bıraktığı telefon numarası vardı.

"Size ne oldu Bay Min" sevgilimin yaptığını yaptım. Elimde ki sokakta bulduğum kuru yapraklı gülü, ayın on sekizinde Bay Min'in mezarına onun yerine ben bıraktım ve toprağına dokundum.

"Yoongi'ye ne oldu, babam ne gizliyor annem ne biliyor Taehyung nerede hiçbir şey bilmiyorum."

Mektupta ki numarayı birkaç kez aramayı denemiştim fakat telefon açılmamıştı o yüzden umudumu kesmiştim. Yoongiye ait olan bir numara değildi büyük ihtimal ve biz tekrardan barıştığımız süreçte birbirimizin numaralarını almamıştık. Fakat eğer bu numara bir hiçlik için olsaydı, sevgilim bana bunu daha o zaman bırakmazdı diye düşünüyordum ve içimde ki tekrar arama isteği gün yüzüne çıkıyordu.

Tepede ki güneşin kavurduğu tenimde, elimde tuttuğum mektubu tekrardan açtım ve yazanlarda, el yazısında gözlerimi gezdirdim. Bilmediğim ve öğrenmem gereken çok fazla şey vardı ancak bunları kimden nasıl öğrenebilirdim bilmiyordum.

Tek bildiğim bu telefon numarasının eninde sonunda bir yere çıkacağıydı.

"Abi iyi misin ya" mezarlık görevlisi olan ve benden genç olduğu yüzünden belli olan çocuk, ağzında çiğnediği sakızı ve dağılmış tişörtü ile yanıma oturmuştu.

My Sky |yoonmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin