-10-

34 3 13
                                    

" Tutku "

İyi okumalar:)

Sanki baga girmiş gibi elimdeki kanlı bıçağa bakıyordum.

Ne yapmıştım ben ?

Her ne kadar göreceklerimden korksamda kafamı kaldırdım ve ona baktım. Kalbimin acıdığını hissetmiştim. Elinde büyük bir kesik vardı. Parmağından akan kanlar yavaş yavaş yere damlıyordu. Gözlerim daha da yukarı çıktı ve gözlerine baktım. Karşımda tanıdığım Taehyung yoktu sanki. Gerçi onu ne kadar tanıyordum ki ?

Gözleri doğrudan gözlerime bakıyordu. Bakışlarını anladığımda yutkunmak zorunda kaldım.
Banada o öldürdüğü adamlara baktığı gibi bakıyordu...

Yoongi hyung ve Hoseok'un şaşkın bakışlarını üzerimizde hissediyordum.
Karşımdaki esmerin dudakları aralandı " N-ne yaptığını sanıyorsun sen ? " sesi titremişti
Ama benimkisi gibi korkudan değil.
Saf öfkeden...
Hâlâ elimde tutmaya devam ettiğim bıçağı bir kenara fırlattım ve bir kaç adım geri gittim.

Az kalsın katil olacağım gerçeği aklımdan çıkmıyordu.
Her ne kadar o bir katil olursa olsun kalbim sızlamıştı.

Taehyung sinirinden kararmış gözlerini gözlerime dikip üzerime yürümeye başladı.

İşte dedim.

Zaman geldi. Senide öldürecek.

Ama bu gerçekleşmedi.

Yoongi hyung önüme geçip Taehyung'u omuzlarından tutarak durdurdu.
" Kendinde değilsin, pişman olacağın bir şey yapma. " Taehyung konuşmak için ağzını araladığında Yoongi hyung buna izin vermedi ve bana döndü.
Kolumu tutup resmen sürüklercesine arabaya doğru götürdü.

Arka kapıyı açıp konuştu " Hemen bin ve yol boyunca ağzını bile açma, mümkünse göz temasıda kurma onunla. Yoksa elinden ben bile alamam seni. "

Söyledikleriyle yutkunup arka koltuğa oturdum ve olduğum yere sindim.
Bir süre onları bekledim. Bir kaç el silah sesi duymamla yerimden sıçradım ve hemen cama baktım. Taehyung zaten yaptıkları yetmemiş gibi ölü bedene ateş ediyordu.
Bu kadar sinirlenebileceğini tahmin etmemiştim.

Olduğum yere daha da sindim. Bu sırada onlarda gelmişlerdi. Taehyung şoför koltuğuna Yoongi hyung da yanına oturdu.

Hoseok'u orada bırakmışlardı. Sanırım cesetle ilgileneceklerdi.

Taehyung'un aynadan bana baktığını hissediyordum ama asla kafamı kaldırmadım. Onunla yüzleşmekten korkuyordum.

Arabada büyük bir sessizlik oluştu. Orman yolundan çıkmıştık nihayet. Ama tuaf olan şey geldiğimiz yere değil başka bir yere gidiyorduk.

Her ne kadar nereye gittiğimizi sormak istesemde bu ölümüme sebep olabileceğinden sustum.

Nihayet bir evin önüne geldik.
Burası mekana oldukça uzak bir yerdi.
Taehyung arabadan indi ve beklemeden eve doğru gitti.

Yoongi Hyung bana döndü ve kapıyı işaret etti. Böylece ayaklarım geri geri gitmek isterken arabadan indim ve bende eve doğru yürüdüm.
İçeri girdiğimizde Yoongi hyung konuştu. " Üst kata çık sağdan ikinci odada kalabilirsin. " demesiyle hemen yukarı çıktım. Bugünü başıma bir şey gelmeden bitirebilirsem çok güzel olacaktı.

Yoongi hyungun dediği odayı bulup içeri girdim. Genel olarak beyaz tonlarında bir odaydı. Odaya zıt olarak siyah bir yatak örtüsü vardı.

Biraz etrafa baktıktan sonra elimi yüzümü yıkamanın iyi olacağına karar verip sessizce odadan çıktım. Kolidorun başında Yoongi hyungu gördüm. Elinde ilk yardım çantasıyla bir odanın önünde duruyordu.

Black Swan | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin