Tony Stark'ın yeni cevheri

1.7K 50 7
                                    

Bu hikaye bazen MCU evreninde gerçekleşen olaylara dayanarak ilerleyecek. Bazen ise daha farklı gelişecektir. Peter Parker ve ana karakterimiz olan Sera Flores arasında geçen bir romantik hikayedir. Sadece aşk ve +18 sahneler değil, aynı zamanda aksiyon ve dram sahneleri de olacaktır. Keyifle okumanızı diliyorum. Ayrıca yaşları göz önüne alırsak +18 sahneleri ileri bölümlerde göreceğiz. Biraz erken olması için yaşlarda değişiklik yapacağım.

***

Uzun yıllar boyunca etrafın ve en başında ailemin zorbalıklarına maruz kalmıştım. Bu şiddet hem fiziksel hem de psikolojik olarak ilerliyordu. Ben onların gerçek çocuğu değildim ve bunun getirdiği nefreti her daim hissediyordum. Bunu unutmama bir an bile izin verilmiyordu. Bu korkunç gerçeği bile, bana şiddet uygularken bilinçsizce söylemişlerdi. O günden sonra hiçbir şey eskiye dönmedi. Yıllardır bana olan öfkelerini ve zalim davranışlarını anlamaya çalışırken, artık sebebini biliyordum. Yattığım hastaneden dördüncü kaçışımdı. Gece leysan gibi yağmurun altında nefessiz kalana kadar koşmuştum. Elektrikler gittiği için hastanenin alarmları çalışmıyordu. İlaçların geriye bıraktığı son enerjimle kaçmaya devam ediyordum. Çıplak ayağıma batan bir cam parçasına basana kadar bunu yapabileceğime umudum vardı. Öne doğru düşüp başımı yere çarpmıştım. Bembeyaz hastane önlüğüm tamamen çamura bulanmıştı.

Birkaç saniye sonra önümde birisi durdu. Başımı kaldıramadan önce saçlarımı tuttu ve beni acıyla kaldırdı. Boğuk sesimle çığlık atarak onu durdurmaya çalıştım. Hiçbir tepki veya ses vermeden beni saçlarımdan sürükleyerek binaya kadar götürdü. Binanın kapısından girince bedenimi bir çöp gibi yere fırlattı. Her yerim çamura bulanmıştı ve fazlasıyla üşüyordum. Saç diplerim ve başım ağrıdan sızlıyordu. Kafamı kaldırınca yüzünü görebilmiştim. Babamdı. Öfkeden deliye dönmüştü. "Bu dördüncü kaçışın oldu!" diye bağırdı yanıma doğru yürürken. Yerde sürünerek geriye kaçmaya çalıştım. Kaldırdığı tekmesini sertçe karnıma geçirdi. "Sana bir seferi daha olmayacak demiştim!" diye avazı çıkana kadar bağırdı. Tekmelerini durdurmadı ve art arda vurmaya devam etti.

Acıdan iki büklüm olarak kollarımı karnıma sardım. Sesimi çıkarmadım ve hiçbir şekilde yalvarmadım. Tanrı'dan bile umudum kalmamışken, ondan yardım dilenmezdim. "O gün seni o ormanda bırakıp hayvanlara yem etmeliydik" dedi sinirden gözü dönerek. "Senin gibi bir yararsızı evlat edinerek, en büyük hatayı biz yaptık" diye yeniden konuştu. Vurmayı durdurmuştu. Sadece sesi kulaklarımda çınlıyordu.

Senin gibi bir yararsızı evlat edinerek, en büyük hatayı biz yaptık.

Şimdi bütün taşlar birer birer yerine oturuyordu. Acıdan sızlayan bedenime rağmen zihnim oldukça açık ve berraktı. Dudaklarım titredi ve sırtım acıdan sızladı. Muhtemelen birkaç kemiğim çatlamış bile olabilirdi. Kaç darbe yediğimi bile sayamamıştım. Küçük bir hıçkırık dudaklarımdan firar etti ve elimi hızlıca ağzıma bastırdım. Bir ileri bir geri yürüyen babam sinirle bana döndü ve "Ağlama!" diye bağırdı. Daha sadece on yedi yaşındayken bunları yaşamam haksızlıktı. Kendimi bildim bileli hayatımın büyük bir kısmı bu hastanede geçmişti. Babam buranın sahibi ve bilim adamıydı. Annem ise onun yardımcısıydı. Sadece ara sıra beni eve götürüyorlardı. Kendi işlerini yaptırmak için bir köle gibi kullanıyorlardı. Bunun adını ise bir çocuk evlat edinmek mi koymuşlardı? Ben bir kurbandan başka bir şey değildim. Fakat buradaki diğer çocukları ve beni neden burada tuttuklarını biliyordum. Babam delinin ve şerefsizin tekiydi ama hayatımda gördüğüm en zeki adamdı.

Buradakı çocukların üzerinde bir çok deney yapmıştı. Çoğunlukla ailesiz olan bu çocuklar, buraya geldiklerinde zihinsel bir sorunları bile olmuyordu. Bir şekilde yetimhaneleri buna ikna ediyor ve sorunları olduğunu söyleyerek, o çocukları burada topluyordu. Sonrası ise hüsrandı. Buradan aklı başında, canlı bir şekilde çıkan tek bir çocuk bile olmamıştı. Yaptığı deneyler çoğunu çıldırtıyor ve ölüme sürüklüyordu. Gördüğümüz gerçekçi kabuslar herhangi bir insanı delirtebilecek cinstendi. İntihar adı altında hepsinin hayatını bitiriyordu. Başarılı sonuca ulaşana kadar buna devam ediyordu. Deneyinin hangi çocukta başarılı sonuç vereceğini bulmadan asla durmazdı. Birçok şeyi yapabilecek kadar zekiydi ama burnunun dibindekini göremeyecek kadar da apataldı aynı zamanda. İlk kobayı bendim ve başarılı olmuştu. Bunu hiçbir zaman bilmese de başarılı olmuştu.

Maskenin Ardında | PETER PARKER +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin