Gözlerimi açtığımda odada yalnızdım. Odaya göz gezdirdiğimde baya geniş bir odaydı ben daha odayı inlerken kapı açıldı.
İçeri Demir bey ve doktor girdi. Uyanık olduğumu fark eden ilk Demir beydi. Sonra doktor da farketmiş olcak ki konuşmaya başladı
"Merhaba Çise hanım ben doktorunuz Ahmet"
Mırıldanarak "Merhaba" dedim.
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz ? Ağrınız var mı ? " Dedi bi yandan da bitmiş serumumu çıkarıyordu.
"Elim biraz ağrıyo onun dışında iyiyim teşekkür ederim" dedim.
Biz doktorla konuşurken Demir bey de başucumda ayakta dikilip doktorun hareketlerini izliyordu.
"Eliniz biraz derin kesilmiş ve buraya gelene kadar da baya kan kaybetmiştiniz ama serum verdik. Hala ağrı olur diye de ağrı kesici yazıcam. Ağrınız olursa tok karnına 1 tane içersiniz."
Doktor bey uzun konuşmasından sonra ben sadece hafifçe başımı salladım ve doktor bey konuşmaya devam etti.
"Geldiğinizde baygındınız. Hem kan kaybettiğiniz için hem de düzensiz beslendiğinizden. Geldiğinizde testler yaptık ve düzensiz beslendiğiniz için size bir liste yazdık. Onları yerseniz daha çabuk kendinize gelebilirsiniz."
"Çalışıyormusunuz ?"
Doktor bey uzun konuşmasından sonra bana fırsat vermeden hemen sorusunu sordu.
"Evet"
"Tamam o zaman size bir haftalık rapor yazıyorum. Bir hafta sonra da kontrole gelin.
Ne kadar raporu kullanmayıp işe gideceğimi ve bir hafta sora gelemicemi bilsem de kafamı sallayıp
"Tamam" dedim
Doktor serum çöplerini eline alıp Demir beye bakarak siz gelin Demir bey size kağıtları verip çıkış işlemlerini yapalim.
Diyerek odadan çıktılar. Doktor Demir beye bakarken niye korkuyormuş gibiydi yani tamam bende korkmuyorum diyemem ama tanıyo muydu acaba?
Ben odada bana laf söylettirmeden gittikleri için elime dikkat ederek yavaşça ayağa kalktım.
Kalkarken istemezsizce ağzımdan küçük bir inlemeli döküldü.
Sırtım çok acımıştı. Ama fazla oyalanmadan canım acıyarak da olsa yere eğilerek ayakkabılarımı giydim.
Acıdan gözüm dolmuştu ama yavaşça yapsan daha fazla acıyacağı için hızlıca giyip yandaki çekmece gibi şeyin üstünde olan telefonu da alıp kapıya doğru yürüdüm.
Demir beyin bulup ona teşekkür edip eve giderdim.üstümde kan vardı. Elimden gelmiş olmalıydı ama kötü kokuyodu. gecenin körüydü saten.
Kapıyı açtığımda bissürü kapı olduğunu gördüm bu hastane çok büyüktü ve ben burda Demir beyi ararken bile kaybolurdum.
Ben böyle düşünürken sağımdan bi ses "niye kendi başına kalktın?" Dedi.
Baktığımda Demir beyin gelmiş olduğunu gördüm. Elinde bi kaç tane kağıt ve hırka vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralı Kız
Short StorySenelerdir suçsuz yere şiddet gören, kardeşinden ayrı kalan Çise Ve Ailesi dışında herkese umursamaz gibi gözüken, çabuk sinirlenebilen Demir Sizce onların hikayesi nasıl başlıcak?
