Medya: Demir ve Alya
Selaaaam!!!
Bölüm geç geldi ama özellikle sonu süper geldi. Yorumlarınızı bekliyorum.
(\_/)
( •.•)
/>siz♡benÖğretmenin konuşmasıyla farkında olmadan nefesimi tutum ve dinlemeye başladım " Alya'nın ablası Çise'ydiniz dimi" demesiyle hemen sanki görücekmiş gibi kafamı sallayıp " Evet benim. Alya iyi mi?, bir şey mi oldu?" Dedim telaşla.
"Alya'nın biraz ateşi çıktı biz de ılık bir duş aldırmak istedik ama ağlamaya başladı ve sizi istedi. Biz banyoya sokmaya çalışınca da ağlaması artınca sizi arayalım dedik ateşinin daha fazla çıkmaması için." Demesiyle daha kötüsü olmadığı için şükür ederek benden cevap bekleyen gözlere bakarak cevap verdim.
"Tamam ben hemen geliyorum. Siz ona söyleyin. Banyo yaptırmayın daha da kötü olmasın dediğiniz gibi gelip hastaneye götürücem. Yola çıkıyorum şimdi" diyerek öğretmenin de onaylamasıyla telefonu kapattık.
Ben hemen ayağa kalkıp benden açıklama bekleyen ve gözlerindeki endişeyle bekleyen Soylu ailesine bakıp açıklamaya başladım. " kardeşim Alya'nın ateşi çıkmış öğretmenler de banyo yaptırmak isteseler de izin vermemiş ağlayıp beni istemiş. Bende hemen yurda gidip Alya'mı alıp hastaneye gitcem" Dememle hep bir ağızdan 'ben de geliyorum' sözü çıktı.
Onların bu endişeli haline bakıp tebessüm ederek "Gerçekten gerek yok hemen hastaneye götürüp gelirim ben siz rahatsız olmayın yatın ben size haber veririm zaten." Dedim kabul etmelerini umarak. Ama Aysun teyze yalandan kaşlarını çatarak " Çise ne kadar kısa süre önce tanışmış olsak da seni Hale'den ayırt etmiyorum. Sen de benim kızımsın. Kardeşin de aynı şekilde. Ondan lütfen bir daha böyle şekilde konuştuğunu duymıyım yoksa terlik geliyor, anladın sen." Dedi Sonunu şakayla karışık. Konuşması o kadar güzeldi ki ve böyle düşünmesi beni o kadar mutlu etti ki tahmin bile edemezsiniz.
Gözlerin dolu dolu Aysun teyzeye bakarak tam konuşacaktim ki o da belki konuştuktan sonra anlayabileceğimi anlamış gibi hemen kendisi konuşmaya başladı. "Tamam kızım bunları sonra konuşuruz hadi bakalım şimdi kardeşinin yanına gidelim." Dediğiyle hemen başımla onayladım.
Demir bey bizi götürücekti ve şu an arabaya biniyorduk. Ben üstümü bile değiştirmemiş sadece telefonumu almıştım. Daha fazla beklemek istemiyordum çünkü. Bir arabaya rahatlıkla sığmıştık çünkü araba büsbüyüktü. Hani şu filmlerde falan böyle simsiyah, karşılıklı koltukları olan araba var ya heh işte bu ondan ama daha geniş gibi. Ben cam kenarına geçmiştim yanıma ise Demir bey gelmişti onun yanına ise Hale oturmuştu. Karşımızda ise Aysun Hanım yanında da Burak abi vardı.
Ben yanımda Haleyi beklerken Hale abisine benim yanıma geçmemi söylemişti. Burak abi de onu onaylanmıştı. Demir bey itiraz etmeden oturmuştu zaten. Ben Hale'ye soran gözlerle bakınca açıklama olarak da 'Alya bizi tanımıyor ya şimdi gördüğünde yabancılık çekmesin diye demişti.'
Biz böyle giderken hemen gitmeyi umuyordum. Acaba ateşi daha çok çıkmışmıydı. En yakın zamanda yanıma almak istiyorum kardeşimi. Hastayken bile yanında olamamak çok kötü bir duygu. Belki yanımda olsaydı hasta olmazdı ya da hemen iyileşirdi ama en azından yanıma olurdu.
Ben böyle düşünürken araba durmuştu. Demir bey "biz Çise'yle gidelim kardeşini alalım gelelim. Sonra hastaneye gideriz durumuna göre" demesiyle Burak abi hemen "Tamam abi siz gidin de getirin şu bücürü çok merak ettim" dedi. Demir bey de başıyla onaylayarak yurdun kapısından içeri yürümeye başladık. Burak abinin bücür demesine takmamıştım zaten heyecanlı olduğu belliydi ve çok tatlı bir tonda söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralı Kız
Short StorySenelerdir suçsuz yere şiddet gören, kardeşinden ayrı kalan Çise Ve Ailesi dışında herkese umursamaz gibi gözüken, çabuk sinirlenebilen Demir Sizce onların hikayesi nasıl başlıcak?