Melek Wang yibo ve sevgili kader eşi olan dünya dışında yaşayan xiao zhan'in kaderi ne olacak?
Tanrı onları birlikte olmasını isteyecek izin verecek mi?
Lanete karşı direnen çift'i neler bekliyor?
Çocukluğumdan bu yana Venedik şehrine aşık biriyim bu nedenle bu hikayemde burda hayat vermek istedim yizhan'a
***************
Büyülü şehir;
"Wang yibo seni dünyaya iyilik ve kötülüğün hakimi olarak göndereceğim ve bana hergün haber vereceksin git şimdi insan olarak seni dünyaya gönderiyor güçlerini arttırıyorum."
Wang yibo tanrı' nın karşısında eğilip selam verdikten sonra güçlerini test ettirip dünyaya uçar.
Her zaman olduğu gibi sakin berrak bir şelale gibi dünyaya süzülen Wang yibo sakin ifadesiz bir şekilde beyazlar içinde süzülüyordu havada. Tanrı'nın verdiği görev bu defa biraz daha zordu çünkü 2 görev aynı anda verilmişti.. ama bu Wang yibo için bir sorun değildi hatta Wang yibo bu görevleri layıkıyla yerine getireceğini biliyordu..
Altın küreleri bu defa pusluydu evet güçlü yetenekli bir melekti tanrı katında. ama yeryüzü çok farklıydı çünkü Wang yibo gelişmekte olan Dünya'nın insanlarını biliyordu her birinin aklında neler olduğunu biliyordu.
Korkmuyordu sadece endişeliydi..
Yeryüzüne indiğinde zaten nerde olduğunu bilen yibo ne yapacağını çok iyi biliyordu.
Venedik kuzeydoğu İtalya'da birbirinden kanallarla ayrılmış ve köprülerle bağlanan 118 adanın üzerine kuruludur. Şehir, kıyı şeridi boyunca uzanan Venedik Lagünü'nde, Po ve Piave nehirlerinin deltaları arasına kuruludur. Venedik doğal güzelliği, mimarisi ve sanat eserleri ile ün yapmıştır. Bu şehir bütünüyle, deniz kulağı da dahil, Dünya Mirasları listesindedir.
Wang yibo dünya üzerinde en çok sevdiği ülkeye doğru süzülüyordu.
Ülke'nin venedik şehrine adeta tutuldu Wang yibo yeryüzünde böyle bir yerin olması tanrı katında bulunduğu yerden daha güzel olduğunu düşünmesine neden oluyordu.
Ara sokaklara dökülen sular gece ay ışığında çok mayhoş bir görüntü sergiliyordu sular şehri olarak ta anılan bu şehir evlerin suların içinde hapsoluşuna rağmen mükemmelleştiryor ve insanları buraya sürüklüyordu.
Wang yibo sular içinde ki bir köprünün üstüne konup etrafına bakınıp yürümeye ve incelemeye başladı insanları zaten tanıyordu ve herhangi bir yerde bir hareketlilik olunca zaten hissediyordu.
İnsanlar evlerin arasından kayıkla yolculuk yapıyor çocuklar neşe içinde cıvıldarken Wang yibo şehri tekrar keşfe çıktı.
Diğer insanlardan çok farklı olan Wang yibo ben buranın yabancısıyım diye bangır bangır bağırıyordu adeta Beyaz cübbesi ile bir ilah gibiydi,başına taktığı alın bandı ve beline kadar uzun pürüzsüz siyah saçları altın gözleri ile tüm dikkatleri üzerine çekiyordu lakin Wang yibo kılık değiştirmek istemiyordu kendini böyle seviyordu.
Ve evet Wang yibo'nun gezisi bir kadının yardım çığlığıyla sona erdi.
"Yardım edin!!"
İki kelimeydi ve yibo anında oradaydı kadın eşinden şiddet görüyordu..
Bu şehir yazları ılık ve nemli olmasına rağmen kadın Wang yibo'yu süzdü üstündekilerin kalın olduğu apaçık ortadaydı.
Wang yibo insan dünyasında adil olacak şekilde kadını kurtarıp eşine cezasını vermişti.
Kadın Wang yibo'ya teşekkür edip oradan ayrıldı.
Wang yibo bugün bu tür şeylerle çok fazla karşılaşacağını çok iyi anlamış oldu ona göre insanoğlu çok kötü bir varlık olmaya başladı.
Bugün yaşananları not eden Wang yibo gesintisine devam etti.
Her yer o kadar güzel görünüyordu ki.. Sular içindeki evlerin şirinliği kayıkların hiç durmadan yolculuk etmesi diğer şehirlerde ki egzoz kirliliği yerine burda suların serinliği vardı burası sular şehri olduğu için nem oranı daha yüksekti wang yibo bu histen nefret etti ve kendini bir görünmez bariyer ile bu histen kurtardı.
Yürürken bacağına sarılan minik bir bedenle duraksadı 3 yaşında bir erkek çocuk ağlayıp bacağına sarılmıştı.
"Baba."
Wang yibo şaşırdı bu dünyada ki baba terimini biliyordu. Ama neden bu çocuk ona baba diyordu.
Etrafına bakındı ve küçük bir büyü ile çocuğun ailesini aradı ama çocuğun ailesi yoktu.. çocuk yetimdi. Wang yibo çocuğu böyle bırakamazdı çocuğu kucağına alan Wang yibo insanlardan uzaklaşıp kanatlandı ve bir yetiştirme yurdu bulana dek etrafa bakındı.
Ve evet ileride bir yurt buldu çocukla birlikte yurda girdi. Kısa sürede müdürün odasını bulan Wang yibo içeri geçip oturdu.
Müdür çok tonton bir kadındı. Wang yibo'nun karşısına oturan kadın yibo'nun konuşmasını bekledi.
Yibo hiçbir mimik kullanmazdı zaten ve yine ifadesiz yüzü ile kadına bakıp konuştu.
"Bu çocuk yolda gördüm kimsesi yok."
Aslında yibo çocuğu kapıya bırakıp gidebilirdi ama bu çocuğu böyle bırakmak içine sinmemişti ve kendi elleriyle bırakıp güvende olduğunu kesinleştirip gidecekti.
Kadın çocuğu yanına çağırdı ve gerekli araştırmalar sonucu alabileceklerini söyledi. Ama Wang yibo işlemleri hızlandırmak için kadını takip etti çocuğu yanında kesinlikle götüremezdi.
Kadın tam 3 saat sonra küçük çocuğun gerçekten yetim olduğunu öğrenip onu himayeleri altına aldı.
Wang yibo kendini çok rahatlamış hissediyordu her zaman yaptığı şey olmasına rağmen bu çocuk onun içine farklı bir duygu katmıştı.
Düşüncelere dalıp kanatlandı ve bugün yaşananları tanrıya söylemek için süzüldü tekrar venediğin gecesine..
_____
Dünya dışında başka bir gezegende başka bir hayat ve bu hayatın içinde çocuk ruhlu zeki ve erkek olmasına rağmen güzelliği ile dillere destan olan o kişi xiao zhan.
Evet Xiao zhan ince beli kahveye çalan teni ve uzun bacaklı olarak bilinirdi.. hayır aslında xiao zhan kendi dünyalarında mükemmel olarak adlandırılırdı.
"zhan-zhan efendi jianmin seni çağırıyor!"
Xiao Zhan gölden çıkmış kurulanırken arkadan gelen ses ile oraya döndü.
Neler oluyor?
Xiao zhan ne ile karşı karşıya?
Bütün arkadaşları onunla ailesi konusunda konuştuğunda xiao zhan öfkeden gözü dönerdi ve yine hiç sevmediği he peng onu bu konuda kışkırtmış ve xiao zhan'nın kırmızı gözleri alev alev yanarak he peng'i bir güzel dövmüştü.
Yani xiao zhan bu defa ceza'dan kaçamayacaktı.
Eve girdiğinde jianmin amcası ona büyük bir öfkeyle bakıyordu ilk kez..
"Ne oldu amca?"
Xiao zhan usulca sordu fakat tek bir cümle ile bütün hayat enerjisi çekildi.
