Melek Wang yibo ve sevgili kader eşi olan dünya dışında yaşayan xiao zhan'in kaderi ne olacak?
Tanrı onları birlikte olmasını isteyecek izin verecek mi?
Lanete karşı direnen çift'i neler bekliyor?
"Neler oluyor burda? Neden ona amca diyorsun? Ve.. Amca senin burda ne işin var?"
Adam, xiao zhan'i es geçti ve Wang yibo'nun yanına ilerledi.
"Herşeyi anlattın değil mi? "
Wang yibo, eğilip amcasına selam verdi,
"Evet, anlattım. "
Wang yibo sustu. Yaşlı adam onu arkasında bırakıp, yeğeninin yanına yürüdü.
"Amca.. "
Jianmian, xiao zhan'e kendisini takip etmesini işaret edip, geniş holden geçip bahçeye yürürdü. Xiao zhan, Wang yibo'ya bakmadan amcasının arkasından gitti.
Xiao zhan amcasının yanına gelip bekledi.
Adam elini kaldırıp, xiao zhan'in saçlarını okşadı, şefkatle.
"Xiao zhan'im iyi mi? "
Xiao zhan, amcasının konuya açıklık getireceğini biliyordu bu sebeple ona ayak uydurdu.
"Ben.. İyiyim amca. "
Adam kafa salladı ve arkasını dönüp, şatonun yanında akan sihirli nehre baktı.
"Baban.. Onu bulamadın değil mi? "
Xiao zhan derin bir nefes aldı ve amcasının yanına yürüdü.
"Fırsatım olmadı.. Wang, Wang yibo yüzünden."
Adam düşündü..
Ve düşündü.
Söyleyeceklerini tarttı. xiao zhan'e döndü.
"Wang yibo ile kal ve onunla birlikte babanı ara. Senin, ilk gidecek yerde Wang yibo'yu bulacağını hesaba katmadım.. Artık gerçekleri öğrenmeye başladığına göre, bu bağa sahip çık ve babanı bul... Wang yibo, onunla ararsan güvende olursun. Onu bırakma. kal ve onunla ol."
"Amca.. " Diyerek başladı xiao zhan, ne diyeceğini nasıl söyleyeceğini bilemeden..
"Onunla ol derken ne demek istedğini anlamadım.."
Xiao zhan devam etmesi ve sustu. Adam yeğeninin elini tutup, yüzüne baktı.
"Xiao zhan. "
Yaşlı adam ve xiao zhan gelen sese döndü. Wang yibo beyazlar içinde kapıda durmuştu.
"Seni hiç bir şey için zorlamıyor ve endişeni anlıyorum, ama seni ne olursa olsun bırakmayacağım. "
Wang yibo yürüdü ve amcasının yanına geldi eğilip selam verdikten sonra,
"Amca.. Onu bu konuda zorlama."
Xiao zhan anladığı şey ile amcasında olsn bakışlarını Wang yibo'ya çevirdi.
"Bu.. Olmak zorunda mı? "
Xiao zhan kalbi anladığı şey ile çok hızlı atmaya başladı. Wang yibo'yu ilk gördüğü andan beridir içinde ona karşı bir şeyler kıpırdanıyordu. İnkar etmemiş ama üzerinde de durmamıştı..
Fakat şimdi onunla eş bağları olması yanında birde birlikte olmaları için yollar çıkıyordu karşısına, amcası neden ısrarcıydı oluşabilecek felaketlere rağmen.. Xiao zhan kalbini dizginleyemeye çalıştıkça daha çok atıyordu sanki.
"Xiao zhan.. Ne hissettiğini, anlıyorum. Kalbin çok hızlı atıyor nefes al. "
Wang yibo, özel güçleri sayesinde, insanların ne düşündüğünü anlıyordu. Bunu xiao zhan üzerinde yapmasa bile aralarındaki bağ sayesinde hissediyordu, onun kalbi de çok hızlı atıyordu..
"Hayır" Dedi xiao zhan, tamamiyle Wang yibo'ya dönerek.
"Zorlamıyor beni.. Onu da anlıyorum, endişeleniyor ama neden? Nedeni ne? "
Adam, yeğeninin her zaman anlayışlı olmasına karşı güldü.
"Bu.. Babanı bulduktan sonra açığa çıkacak. "
Adam, iki genci arkasında bırakıp şatoya geri girdi ve gitti.
"Tamam.. "
"Ne? "
"Gidelim."
Wang yibo duyduğu ile yerinde put gibi kaldı..
"Xiao zhan.. Bunu yapmaya gerek yok, seni kabul ettim. Ama seni zorlamak asla istemem. Bana teslim olma.. İstersen eğer bir gün ama şimdi olmaz.. Seni, her ne kadar benim yapmak istesem de ve her ne kadar senin olmak istesem de bana karşı hislerin yok daha.. Ve bu olmaz xiao zhan."
Xiao zhan arkasını döndü, Wang yibo ona öyle bir bakıyordu ki!
"Wang yibo.. Sana karşı güçlü bir şey hissetmediğim doğru ama.. Hissettiklerim bana bunu yapmamı söylüyor.. Senin olma düşüncesi.. Kalbimi hızlandırıyor, bu yetmez mi? "
Wang yibo, xiao zhan'e baktı.. Gözlerinde arzu vardı..
Wang yibo, xiao zhan'in elini tuttı ve ilk kez öptü. Küçük eller, ellerinin arasında kaybolmuştu ama Wang yibo yine de xiao zhan'in elini öptü.
"Pişman olmanı istemiyorum. " Wang yibo öptüğü eli bıraktı.
"Olmam."
___________________________________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
