yasak yönelim 'YİZHAN'

bỏ trốn

Kaçış,

___

"Wang yibo! Dediklerimi yap.. ve xiao zhan'ın peşini bırak."

Wang Yibo hapsedildiği yerde tanrının sesini duydu.

"Neden!?"

Wang Yibo büyük bir belirsizlik
içindeydi.

Bu yüzden sordu.

En son ikisi şato da kalıyordu.
Sonra ne oldu da tanrı onları sakladı.

"Sana görevini tekrar veriyorum Wang yibo. Xiao zhan'i bir daha bulamayacaksın. Eğer onu aramaya kalkarsan xiao zhan acı çeker."

"Ne?"

Tanrı Wang yibo'yu dünya gezegenine tekrar gönderdi ve Xiao zhan'i da dünya'ya gönderdi ama onu yibo'nun bulamayacağı bir yere hapis etti.

Dünya gezegeninde artık hergün karlar ve yağmurlar yağıyordu.
Yıldırımlar düşüyor şimşekler çakıyordu.

"Yardım edin lütfen!"

Wang Yibo dünya da artık görünmez olarak dolaşıyordu.

Bir kadın sesiydi.
Tecavüze uğramak üzereydi.

Wang Yibo hemen gereken yardımı yapmak için elinde ki gücü kullandı.

Ordan geçen bir grup insanı sesin geldiği yöne gönderdi ama...

Arkalarından gelen bir kişi daha vardı.
Göklerin ve diğer doğa olayların anında başlamasını sağlayan kişi..

Xiao zhan..

Wang Yibo onu her yerde aradı.
Tanrının huzuruna dahi gitmeyerek aradığı o kişi.

Yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken göklerin sesi kulak tırmalıyordu.
Felaket gibi bir an..

Karanlıkta parlayan ay bile kararmıştı.

"Xiao zhan."

Dilinden dökülenler ile xiao zhan, Wang yibo'nun gözü önünden kayboldu.
Tanrı Wang yibo'nun xiao zhan'ı bulduğunu fark etti.

"Hayır!"

Wang Yibo aylardır tanrının huzuruna çıkmıyordu.
Ve bugün tanrı katına çıkmak için kanatlandı.

"Neler oluyor? Neredeyim?"

Xiao zhan bulunduğu yeri tanımıyordu.
Ama her taraf sisti.

"Xiao zhan!"

Tanrı Xiao zhan'i kendi katında Wang yibo'dan saklamak için onu bu diyarın en derinine hapis etti.

Xiao zhan'in babasının ve lanetin başlangıcını sağlayan karışımın yapıldığı yere.

Xiao zhan burda çok güçlü bir enerji hissetti.

"Gitmem gerek."

Xiao zhan'in hissettiği enerji Wang yibo'ya sinyal gönderiyordu.
Ve xiao zhan bunu bilmiyordu.

Aralarında bir bağ vardı.
Wang Yibo bunu bilip hissederken xiao zhan henüz bunun farkında değildi.

"Xiao zhan."

Bulunduğu karanlık mağara da Wang yibo'nun sesini duyan xiao zhan arkasını döndü.

Yine bu beyazlı tuhaf varlık..

"Sen! Konuşabiliyorsun?"

"Şimdi bunun sırası değil."

Wang Yibo koruma kalkanını kaldıramıyordu.

"Ahh!"

Wang Yibo kalkanı kırmaya çalışırken bir elektrik akımı gibi bir enerjiye mazur kalınca geriye doğru fırlatıldı.

Xiao zhan ise kan kırmızı gözleri daha da kızarmıştı.

"Kimsin dedim!?"

Xiao zhan onu geri püskürtmüştü.

"Ben Wang yibo-"

"Ne?"

Xiao zhan araştırmalar yaparken bu soy ile karşılaşmıştı.
Bu yüzden tam olmasa da onu tanıyordu.
En azından ailesinin yok olma nedeni olmalarını.

"Bana yaklaşma!"

Xiao zhan buraya hapis edildiğini biliyordu.
Sadece kendini korumaya yönelik büyüler yapabiliyordu.

"Ne? Nerde?"

Wang Yibo birden ortadan kayboldu.

"Benimle konuşmak zorundasın."

Xiao zhan birden arkasında beliren Wang yibo ile korktu.

"Git burdan!"

Xiao zhan tam bir büyü daha yapacağı sırada Wang yibo kırdığı kalkandan Xiao zhan'i da alarak uçup çıktı.

Xiao zhan'i bayıltmak zorunda kalmıştı.

Yer yüzü ve diğer gezegenlerde Wang yibo ve xiao zhan'ın etkileşimi yüzünden adeta bir kıyamet yaşanıyordu.

Yağmur durmuyor daha da şiddetleniyordu.
Sıcaklar yağmura rağmen çok yüksek oluyordu.

Çöller bile sel'e kapılmıştı.

"Wang Yibo!"

Tanrı gürledi.

Wang Yibo Xiao zhan'i da alarak tekrar Dünya'ya uçtu.

Yani Xiao zhan'i tanrı'nın sakladığı yerden kaçırdı.

__________________________________________

Evet yarıda kalmıştı tekrar bu kitaba adapte olmak zor oldu.