Merhaba, umarım herkes iyidir. Yeni bir bölümle geldim ^^ Yorumlarınızı okumayı seviyorum, beni motive ediyor, lütfen yazmaktan çekinmeyin. İyi okumalar herkese!
Not: Kullandığım görseller hayal gücünüze yardımcı olmak için sahnelerin en yakın halleri olmuş oluyor. Bir fotoğraf var bu bölümde, sahneye en yakın görsele sahip olan oydu ve onu koymak istedim. Farkları görmezden gelin yani^^Mart 6, 2023.
KELEBEK ETKİSİ
🦢🕷️Hastaneden çıkmamın üzerinden iki gün geçmişti. Koska eşiyle birlikte ziyarete gelip bana bir buket papatya getirmişlerdi. Beni hasta görmemesi için sürekli evin içinde dolanıp gülümseyip durmuştum.
Belin bir gece benimle kalmıştı. Benim onun konuşmalarından kurtulmak için uyuma taklidi yaptığım bir sırada sessizce ağladığını duymuştum. Ona kollarımı sardığımda sımsıkı karşılık vermişti ve o şekilde uyuyakalmıştım.
Gerçek, sürekli nasıl olduğumu soran mesajlar atıp duruyordu. Antrenmanlarından bulduğu ilk fırsatta beni görmeye geleceğini söylemişti ama hastalığımın ne olduğu hakkında bir fikri yoktu. Koska bir strateji olarak yeme bozukluğum olduğunu etrafa yaymamayı teklif ettiğinde hemen kabul etmiştim.
Diyetisyen ve psikiyatrist ile birlikte tedaviye başlamıştık. Provalara dönmek için ısrar ettiğimden sık sık doktor kontrollerim olacaktı. Zaten şu zamana kadar bu şekilde devam edebilmiştim. İyileşmeye çalışırken de bunu sürdürebilirdim.
Alas gelmek için herkesin benimle görüşmesini bitirmesini bekliyordu ve bu sessizliği hiç iyi değildi. Annem beni kırmamak için onun bu gece benimle kalmasına izin bile vermişti ki bu konuyu ona oldukça umutsuz bir şekilde açmıştım.
Geçtiğimiz günlerin özeti bu şekildeydi. Daha önce hiç bu kadar insan gibi hissettiğim olmamıştı.
"Derin! Kapı çalıyor!"
Odamdan çıkıp hızlıca merdivenlerden indiğimde annem "Yavaş!" diyerek neredeyse çığlık atmıştı. Onu umursamadan kapıyı açtım, Alas yüzünde sakin bir tebessümle karşımdaydı.
"Hoş geldin."
"Selam," dedi içeri girerken. Botlarını çıkarıp ayakkabılığa koydu. Omzunda spor çantası asılıydı.
"Annene selam vereyim."
Salona girip koltukta bacaklarını toplayarak oturan anneme doğru yürüdüğünde annem onu görüp ayağa kalkmıştı.
"Hoş geldin," dedi Alas'a. Sarıldıklarında annem Alas' a hiç de dostça olmayan bir bakış atmıştı.
Annemi uyarmak için mırıldanmıştım.
"İyi bakacağını düşünmüştüm."
"Ben de onunla bunu konuşacaktım zaten."
"Benim bakıma ihtiyacım yok," diye araya girdiğimde annem sözümü kesti. "Senin gibi biri her zaman kontrol altında olmalı."
İsterik bir tavırla güldüm. "Neyim ben? Kafeste tutulması gereken yeni bir tür mü?"
Yaptığım şakayı kimse komik bulmamıştı.
"Yukarı çıkın hadi," diyerek annem bizi başından savdığında merdivenlere yönelmiştik.
"Kusura bakma," dedim odama girdiğimizde.
"Ben senin bakıcın değilim." Alas ardımızdan odamın kapısını kapattı.
"Biliyorum," diyebildim sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarını Koru (+16)
Teen Fiction"Pistteyken bedeninin yarısı senin diğer yarısı da onun haline geliyor. Bir bütün olarak kayacaksın, bir yabancıyla. Sana herkesten daha yakın olacak, sınırlarının içine alacaksın onu. İyi düşün." Derin, yeni taşındığı şehirde uzun süre sonra geçmi...