"Pistteyken bedeninin yarısı senin diğer yarısı da onun haline geliyor. Bir bütün olarak kayacaksın, bir yabancıyla. Sana herkesten daha yakın olacak, sınırlarının içine alacaksın onu. İyi düşün."
Derin, yeni taşındığı şehirde uzun süre sonra geçmi...
Selam herkese ^^ Bu bölümden kısa bir süre sonra kısım II'yi yayınlayacağım. Beni çok sinirlendiren bir şey oldu, telefonumu değiştirirken her şeyimi yedekledim ama gözümün önünde olmalarına rağmen notlarımı yedeklemeyi unutmuşum. Ve GK'nin bütün notları da gitti bu şekilde. İleride yazacağım sahneler, replikler, kurgunun ayrıntıları... Kendime çok sinirliyim bu konuda ama umarım eksikliklerini hissetmem ve beynim yenilerini üretmeye devam eder ya da onları geri hatırlarım. Umarım daha fazla üzülmem bu konuda, çünkü hala kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. Neyse, iyi okumalar dilerim size. ^^
Temmuz 10, 2022.
TOHUM (I) 🕷🦢
Eğer bu yolu seçmeseydim başka biri mi olurdum? Belki de benim savaşmamı sağlayacak böyle legal bir sebebim olmasaydı içimdeki hınç birini öldürmeme sebep olabilirdi. Başarısızlık duygusunu kabullenemiyor oluşum yüzünden karnımın tam ortasında başlayıp bütün bedenime yayılan zehir beni katil yapabilirdi.
Belki de bu yüzden şükretmeliydim. İyi ki bana savaşabileceğim bir pist verilmişti ve ben intikamım için birini öldürmek yerine o pistte savaşabiliyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önümdeki iki kızı takip ederek pistin ortasına kurulan ufak, daire şeklindeki sahneye doğru ilerledim. Yüzlerimiz jüriye dönüktü, benim gözüm puan tablosundan ayrılamıyordu.
Eğer ceza puanları almasaydım birinci olacaktım. Eğer düşmeseydim, Tanya'nın yüzünü görmeseydim, birinin onu çağırdığını duymasaydım, belki bu elbise üzerimde leke gibi durmasaydı birinci olacaktım.
İlk önce birinci olan kıza ufak, altın renginde bir figür pateni biblosu verdiler. Ardından kırmızı jerberalardan yapılmış bir buket uzatırken fotoğraf çekildiler.
Ardından yanımdaki kıza aynı buketi ve gümüş renkli bibloyu uzattılar. Yüzümde sert ve soğuk bir ifade olmaması için kendimi zorluyordum. Üçüncü olarak bana çirkin bronz renkli bibloyu ve buketi uzattıklarında ellerim buz kesmişti. Alkışlar devam ediyordu ve ben alkışlar eşliğinde buradan kaçmamak için kendimi zor tutuyordum.
Fotoğraf çekilirken gülümsedim, yanaklarım yanıyordu. Bana ödülü veren ve elemeyi geçtiğim için beni tebrik eden takım elbiseli adamla göz göze geldiğimde kibarca teşekkür ettim.
Burnumun direği sızlıyordu, boğazımda bir düğüm vardı. Sertçe yutkunduğumda gözlerim dolmuştu.
Bana ufak bir baş selamı verdi adam. Diğer kızlara yaptığı gibi gülümseyip tebrik etmedi. Sadece 'bir şekilde geçtin işte, şimdi geldiğin yere geri dön' dermiş gibi bakmıştı.
Dişlerim kamaştı, çenem sımsıkıydı ve yüzümdeki gülümseme bu adamın kaba tavrı yüzünden solmuştu. Farkında olmadan dişlerimi gıcırdattım, dilimin yanında ince bir sızı doğdu; damağıma ıslak demir tadı yayıldı.