VİRANE

VİRANE | Geçmişten Kesit II

VİRANE

GEÇMİŞTEN KESİT II

Şarkılar;
Cem Adrian - Derya Bedavacı, Viran

🌘

GATA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları,
DDS.

"İnsan ölümüne birini seveceğine, sevmesin daha iyi," derdi Musa Saral. Çünkü sevgi öldürmez, yaşatır. Oysa hiç bilmiyordu kendisinin de böyle bir şey yaşayacağını.

Ölüm yakana yapışır ve asla bırakmaz. Seni peşinden sürükler, sürüklerken de süründürür. Öyle bir süründürmedir ki bu; değil biri, ancak ölüm paklar onu.

Ölümün kıyısından çok insan vardı bu dünyada. Ölümle burun buruna gelip, sonuçta ölmeyip ölmekten beter olan.

"Kızım," Gözlerini gelen sesle birlikte çevirdi. Karşıdan gelen uzun boylu, irili ve yarı hatırladığı adama bakarken içinde hissetmediği, hissedemediği şeyler yaşanıyordu. Dudaklarını aralayamadı.

"Nasılsın bugün?" Cevap veremedi.

"Bugün daha iyi," dedi arkadan gelen hemşire sesi. "Her geçen gün daha iyiye gidiyor, ah bir de konuşsa..." Sözünün kesilmesine odadaki uzun boylu ve iri adamın bakışları sebep oldu.

"Bahçeye çıkmak ister misiniz biraz?" Yine cevap veremedi. Ama adam başını onaylarcasına salladı ve hemşireyle odada baş başa bıraktı.

Hemşire ona yaklaştı, üzerine eğildi ve kolundan serumu çıkardı. Diğer taraftan da yanındaki ceketi kollarından geçirdi ve siyah uzun saçlarını dışarıya çıkardı.

Bakışları bir an olsun bile hemşireye değmiyor, dudaklarını yalamak için bile kıpırdamıyordu. Öylece izliyor ve ona yapılanlara müsade ediyordu. Bu her ne olursa olsundu, çünkü ölümden bile bu kadar çekinmemişti.

Yavaşça ayağa kalktıklarında hemşirenin uzattığı kolunda kısa bir süre bakarak girdi ve yavaş adımlarını kapıya doğru atmaya başladı.

Kapıya geldiklerinde hemşire kapıyı açtı ve dışarı çıkınca yandaki adama baktı. Adam kıza bakarak başını salladı ve hemşirenin ayrıldığı kolundan içeriye girdi. Onu yavaşça yürütmeye başladığında, sohbetine de başlamıştı.

"Bugünlerde bir davam var, çok yoruluyorum." Kız tepki vermedi. Bomboş ileriye bakıyordu.

"Bir kız var," dedi. "Aynı senin gibi biliyor musun?" Kız başını çevirdi. Benim gibi nasıl, der gibi baktı.

"Senin gibi güzel." Kızın dudaklarında bir hareketlenme bekledi ama olmadı. Yapamıyordu.

"Anneni çok özlüyorum," Sesindeki kırgın tını, yüreğindeki acıyla birleştiğinde, gözlerinde bir faciadan başka bir şey görünmüyordu. Omuzları çökmüş, saçlarına ak düşmüş, gözaltları uyuşturucu kullanıyor gibiydi.

"Sana bir hikaye anlatayım mı?" diye sordu dönüp. Kız bakışlarını hareketlendirdi, dudaklarını oynatamadı. Güldü Musa, sonra bir banka oturdular.