VİRANE
11
"ACI TILSIMI"
Şarkılar;
Sena Şener, Sendin Düşmanım
Yasemin Mori, Aslında Bir Konu VarSelamlar herkese.
Umarım iyisinizdir.
Bugün Dila'nin doğum günü,
24 yaşına girdi :')
Aslında doğum günü kutlamasını da bu bölümde geçirmek isterdim ama bölüm araliklari bu şekilde ayarlandı. Yani doğum günü 12. bölümde paylaşılacak. Ama sizden daha önce istemediğim bir şey isteyeceğim.
Artık oylar ve yorumlar neredeyse kesildi.
Resmen okunup geçiliyor bölümler.
Oysa ben sizin her satırda düşüncenizi, ağlamanızı, eğlencenize şahit olmak istiyorum. Lütfen elinizden geldiğinde yorum yapın ve oy verin. Bu benim motivasyonumu inanılmaz etkiliyor.
Diyorum ki kendime, "Sevilmiyor zaten baksana kisme ne yorum atıyor ne oy daha neyine yazıyorsun?" bu cümle her yazdığım satırda beynimden geçiyor ama gene de yazmaya çalışıyorum.
Lütfen o yüzden oy verip yorum yapın pamuk şekerlerim,
sizleri çok seviyorum.
İyi okumalar.🌓
Bir acı sonsuza dek sürer miydi? Bir yangın, küllerini yeniden yakıp yeniden alevler sıçratır mıydı? Bir aşk bir sevdayı bu denli yakabilir miydi?
Gözlerimi yavaşça araladığımda kolumun uyuştuğunu hissettim. Bakış açıma giren ilk tavan oldu ardından bir koku burnuma doldu. Gözlerimi yavaşça yana çevirdiğimde Azad'ı gördüm. Kaşlarım çatılarak ona baktığımda uyuyordu. Hemde öyle bir uykuydu ki kirpiklerinin bile hareketini hissetmiyordum. Uzun ve kıvrık kirpikleri gözlerimde yerini bulurken hafifçe doğrulmaya çalıştım. kk
Onunla uyumuştum.
Uyumuştuk.
Başım ağrıyor ve midem bulanıyordu ama hareketsiz kaldım. Onun göğsünden başımı hafifçe çenesine doğru çıkardığımda bile hareketlenmedi. Dün buraya gelmiştim, içmiştim ve onunla uyumuştum. İçtiğim alkol o kadar ağırdı ki hala ağrısını ve uyuşukluğunu vücudumda hissediyordum. Kurumuş dudaklarımı yaladım ve yutkundum.
Ben onunla uyumuştum?
Kısa bir şaşkınlık ve ne yaptığını bilmezlik bedenimde gezerken derin nefes aldım. Azad'la birlikte uyumak, onun göğsünde yatmak değişik bir duyguydu. Onu tam olarak tanımıyordum ve tanımadığım birinin kollarında bu kadar güvenli hissetmek daha da değişik bir duyguydu.
Düşündüklerime kısa bir ara verdim ve onu izlemeye başladım.
Bir ressamın tabloya özenli çizdiği ama mahvetmek istemediği bir çizim gibi yarım bırakılmış bir adamdı Azad Zehir Katrantar.
Onu o yapan tam adıydı. Azad Zehir Katrantar.
Yavaşça gülümsediğimde yüzünü inceliyordum. Kalın ama kavisli kaşları vardı, kaşının tekinde ise çizik vardı. Kirpikleri uzun ve gürdü, kıvrımlıydı ve gözünü kapatıp açtığında çok güzel bir görüntü ortaya çıkıyordu. Benim kirpiklerim de öyleydi. Gözleri koyu kahveydi. O kadar koyuydu ki, siyaha yakın bile denilebilirdi. Gözlerini açmasa da gözlerinin rengini unutacağımı sanmıyordum. Burnu ne küçük ne büyüktü, tam yüzüne oturan bir karakteristik burnu vardı. Kenarında hızma vardı ve arada takıp çıkarıyordu. Ona çok yakışıyordu. Dudakları dolgundu, çizgileri bile o kadar belliydi ki kan kırmızısı rengi orada bile belli oluyordu. Şekli çok güzeldi ve... Benim dudaklarım da onunki gibiydi. Ama onun alt dudağı benimkinin aksine daha dolgundu. Çenesi elmacık kemiklerini belli ediyordu ve sinirlendiğinde bu kasları belli oluyordu. Hafif sakalları vardı ve ellerimi sakallarında dolandırmamak için kendimi zor tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE
Genç KurguTuzak sandığın her yol, aşk sandığın her sevgi, gözlerinde aradığın yaşam belirtisi; virane. "Sen gittin, ben öldüm. Benim ışığımı sen söndürdün, Azad Zehir. Başkasında suç arama." - Ölüm yakana yapışır, boğazında izini bırakır. Nefes aldıkça o i...