"Ne... NE?!?!" Jeongin ağzı açık şekilde Chan'a bakıyordu
"Öyle Jeong, Jisung Minho'dan çok hoşlanıyor. Daha önce hiç kimseye böyle bir şey hissetmediği için öyle davrandı. Minho'ya çok değer veriyor, onu çok seviyor, sıradan şeyler değil"
Jeongin gerçekten şaşırdı ama aynı zamanda da sevindi. Kötü bir şey olmadığı için mutlu olmuştu.
"Peki hyung, ne zamandır böyle Jisung hyung?""Minho'nun fırına geldiği günden beri böyle hissediyor."
Jeongin anladığını belirtircesine mırıldandı. Ardından konuştu "Peki ikisini nasıl eski hallerine getirebiliriz? Minho hyung dediğim gibi çok dalgın, Jisung hyung nasıl onu bilmiyorum ama o da çok iyi değildir tahminimce." Chan kollarını birleştirip kafa salladı. Ne Jisung iyiydi ne de Minho.
"Jisung insan ilişkilerinde çok gergin olabiliyor, hele ki yeni tanıştığı insanlarda ayrı bir gerginliği oluyor. Ama sizinle böyle bir şey olmamıştı, tanıştığımızdan beri hepiniz ile rahatça konuşuyor. Fakat birinden hoşlanması çok yeni bir şey onun için hele ki bu kişi arkadaşlarından birisiyse. İkisinin zaten bir araya gelmeleri lazım, Jisung ile konuştuk bu konuyu başta tereddüt etti ama sonradan kabul etti. Siz de Minho ile konuşsanız, tabi Ji'nin ondan hoşlandığını söyleme Minho'ya da, sadece ikimizin ve Minho dışındakilerin arasında kalsın bunlar." Dedikten sonra göz kırptı Chan. Jeongin küçük bir kıkırtıyla ona baktı
"Tamamdır hyung, o iş bende, ve tabi ki aramızda kalacak, sana durumları aktarırım merak etme!"+++++++++++++++++++++++++++++++++++
Chan ve Jeongin yolları ayrılana kadar beraber yürümüş ardından el sallayıp ayrılmışlardı. Jeongin kendi evlerini es geçip Hwangların evlerine yöneldi bahçeden içeri girip evin kapısına ulaştı zile basıp kapının açılmasını bekledi, Hyunjin uykulu gözlerle kapıyı açtı karşısında kimin olduğunu algılamaya çalışıyordu sonunda gözleri görüntüyü netleyince "Gel içeri." diyerek kapıdan çekildi. Jeongin onun bu haline kıkırdadıktan sonra ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti arkasından kapanan kapıyla Hyunjin'e döndü "Hyung Changbin hyungu da çağırmamız lazım." gözlerini ovalayan Hyunjin merdivenleri gösterdi, "Gir odama uyandır." Jeongin zaten burada olduğunu fark edince rahatladı eğer evinden çağırsalardı Minho'ya yakalanma ihtimalleri vardı merdivenleri çıkarken Changbin'in neden burada olduğunu düşündü, kesin Seo teyzesi ablası ile birlikte yeni taşındıkları için yaptıkları temizliklerden yapıyordu, o da sesten müzik yapamamış ve Hyunjinlere kaçmıştı.
Yatakta yüz üstü uzanarak uyuyan ve yanında bilgisayarı olan Changbin hyungu tahminini doğru çıkardı. Onu dürterek uyandırmaya çalıştı, çok ağır bir uykusu olduğu için tabi ki uyanmamıştı son çare kolundan çekerek yere düşürdü. Tabi ki de yavaş bir şekilde (aslında çok da yavaş sayılmaz)
Ne yaşadığını anlamayacak uyanan Changbin ile zafer gülüşü atmış ve sırtını pat patlayıp "Hadi kalk hyung durum acil." Changbin sinirle yatağa tutunup ayağa kalkarken konuştu "Ne acil ya?! çakıcam bir tane göreceksin, zaten uykusuzum!" Jeongin onu gerçekten dövebileceğini biliyordu bu yüzden hemen acil olan şeyi söyleme kararı aldı "Acil olan şey Minho hyung." ilk olarak Changbin ardından arkadan gelen Hyunjin "Ne?!" diyerek Jeongin'in dibinde bitti."Bir şey mi yaptı kendine!?" diye soran Changbin'in ağzına vurup "Ağzını hayra aç mal!" diyerek kaşlarını çattı Jeongin,
"Saçmalamayın aptallar, Jisung hyungun neden öyle davrandığını öğrendim."###################################
Jeongin'in olan biteni anlatırken Hyunjin'in odasındalardı."Hadi lan?! Jisung Minho'dan mı hoşlanıyormuş?!" Changbin'in sorusuyla kafa salladı Jeongin. Hyunjin el çenesinde duruyordu bir süredir. Sonunda konuştu. "Bundan daha da ilginç bir şey duymak ister misiniz?"
İkisi de onu onayladıktan sonra devam etti. "Bence Minho da Jisung'dan hoşlanıyor." Changbin ellerini yüzüne koyup yukarı baktı "İkinci bir şok geliyor.."
"Nereden vardın mı düşünceye hyung?" diye sordu Jeongin.
"Şimdi ilk olarak, Minho hyung Jisung ile arası bozulduğundan beridir bir garip bunu hepimiz biliyoruz. Ve bu süreç yaklaşık bir aydır var ama bu sürecin başında Minho hyung sadece arkadaş gözüyle bakıyordu ona bu çok açık, fakat son bir haftadır ona her baktığımda gözleri kızarık, iştahı çok yok fark ettiyseniz sadece bir öğün yiyor ve bu fark edilmeye başladı yüzü süzüldü resmen."
Chan kafa salladı "Bu Salı günü sadece dört merdiven çıkıp yoruldu, elinde de sadece bir poşet vardı.." bunları söylerken gözleri yanıyordu, Minho'ya çok değer veriyordu buraya taşınmadan önce okulda her zorlandığı zaman, ergenliğin verdiği düşüncelerden depresyona düştüğünde ona en çok yardım eden oydu. Onu böyle görmek kesinlikle istediği son şey bile değildi.Changbin onun bu halini fark edip elini omzuna koyup güç vermek istercesine sıktı,"Minho hyungun böyle olması çok üzücü özellikle bizim için ama bu durumda Jisung'a da kızamayız Chan'ın anlattıklarına bakılırsa o da çok zorlanıyor. Ve ilk defa birinden hoşlanıyor, özellikle kendi cinsiyetinden birisiyle. İkisini de hesaba katarak konuşmamız lazım bence." diyerek fikrini de belirtti ayrıca. İkisi de kafa salladıktan sonra Hyunjin iç çekerek devam etti konuşmasına.
"Biliyoruz ki Minho hyung duygularını çok belli eden birisi değil bizi bile üstü kapalı seviyor genelde, aynı şekilde Jisung'u da öyle seviyor. Fark ettim onu tanıdığımdan anladım ama, tanımasam anlamazdım. Çarşamba, Jisung fırına çıktığı zaman bahçedeydi. Çiçekleri suluyordu bende onlara gidiyordum yolda geçerken Jisung'u görüp selam verdim. Onun ismini duyar duymaz kafasını kaldırdı beni karşılamaya geldi ama bir yandan da Jisung'a baktı. Jisung'da onu görünce hafif el sallayıp önüne döndü yürüdü. O an bende Minho hyunga döndüm gözleri çok kötü dolmuştu. Sessizce hoşgeldin diyip geri döndü çiçeklere bir süre sonra bende onun yakınında bir yere gidip sulamadığı çiçekleri suladım sularken küçük küçük hıçkırıklar burun çekme sesleri duydum. Beni orada hissedince hemen içeri gitti sonra da bir süre çıkmadı. Şu an düşününce önceden de bazı arkadaşları ile böyle olmuştu, ama hiç biri için bu kadar ağladığını hatırlamıyorum ben. Bunun tek sebebi bence ondan hoşlanması ondan sürekli kaçtığı, bizimle konuşup onunla konuşmadığı için çok üzülüyor bence."
Diğer ikisine de bu çok mantıklı geldi ve ikisi için de çok üzüldüler. Ardından bu sorunu nasıl çözeceklerini düşünmeye başladılar.
--------------------------8----------------------------------
MİNHOM😭😭😭😭😭😭😭😭😭
ÜZÜLMEYİN MUTLULUK YAKINDIR
SAĞOLUN OKUDUĞUNUZ İÇİN
💞💞💞💞💞💞💞💞
Eğer bir hatam, eksiğim, yanlışım varsa affedin💛
🦭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
our town - skz
FanfictionKüçük bir kasabada yaşayan Felix, Jisung, Seungmin ve Chan büyük bir şehirden kasabalarına taşınan çocukların hayatlarında büyük bir yer kaplayacağını hesaba katmadan arkadaş olmak isterler. Peki Hyunjin, Changbin, Jeongin ve Minho ile olan ilişkil...