19

46 3 9
                                    

Jisung seke seke evden çıkarken seslendi Felix'e
"Ben çıktımm!" Felix de banyo kapısından kafasını uzatıp el salladı Jisung'a.

Minho ile sahil kenarına pikniğe gideceklerdi ve Jisung dünden beri Felix, Seungmin ve Chan'ı darlayıp duruyordu heyecandan.
Sonunda tüm bu heyecan bittiği için derin bir iç çekti Felix. Cilt bakımını da bitirdikten sonra Seungmin'i uyandırmaya gitti.

Odaya girdiğinde Seungmin'in zaten uyanıp telefona baktığını fark edince
"İnsan bir aşağıya iner bakar ya! Jisung ile tek başıma başa çıkmak ne kadar zor biliyor musun Seung ya!" diyerek sitem etti Seungmin'e.
Seungmin "Haklısın ama uykumu hiç alamadım yoksa çıkar gelirdim yanınıza, her yerim ağrıyor Lix ya off"
Felix dudaklarını büzüp oturur hale gelen Seungmin'in omuzlarını ovaladı. Bir site sonra da yan tarafta yatan Chan'ın önünde eğilip yanaklarına götürdü ellerini. Yanaklarını sıkarken Chan mızmızlanıp öbür tarafa döndü. Seungmin Felix'in arkasından gelip Chan'ın kıvırcık saçlarına ellerini daldırdı ve karıştırmaya başladı. Chan biraz bağırarak doğruldu yatakta
"Napıyorsunuz ya! Kafam kazındı resmen..."

"Çok mu acıdı hyung?.."

"Evet Seungmin"

"Çok çok çok mu acıdı."

"Evet Seungmincim çok çok çok acıdı."

Saçma sapan diyaloglarından sonra hep beraber odadan çıktılar Chan ve Seungmin yüzlerini yıkamaya giderken Felix aşağıya indi. Anne ve babası yaz festivalinde kullanacakları şeyleri almak için şehir dışındaydı birkaç gündür. Onlar gidince de evde sadece büyükannesi ve Felix kaldı. Aslında ikisi yalnız kaldıklarında eğlenirlerdi, Felix'in küçüklüğünden beri yaptıkları şeyleri yaparlardı. Örgü örmek, bileklik yapmak gibi. Yine aynı şeyleri yapmışlardı ama bu sefer Seungmin, Jisung ve Chan ile birlikte. Büyükannesi diğer çocuklar da bir şeyler öğrenip eğlensin diye onları da çağırmıştı. Yaklaşık 3 gündür beraber kalıyorlardı.

Felix mutfağa, büyükannesinin yanına gidip ne yaptığına baktı. Arkasından sarılıp günaydın dedi.

"Günaydın Lixieee, bugün krep yaptım size."

"Ayy güzel bi koku almıştım ama anlayamamıştım ne olduğunu krepmişş, ellerine sağlıkk!"

Chan ve Seungmin de mutfağa girince hep beraber sofrayı hazırlayıp kahvaltı yapmaya başladılar. Sohbet ederken Seungmin ortaya bir fikir attı.
"Biz şimdi bugün bileklik yapacağız ya" elindekileri bırakıp devam etti "Diğerlerini de mi çağırsak bence baya eğleniriz"

Chan gülümseyerek cevap verdi "İyi fikir aslında ya hem şu sıralar toplanamıyoruz onlarla da, aramız açılmasın."

Felix kafasını sallarken büyükannesine baktı

"Güzel olur çocuklar ne kadar çok kişi olursa o kadar çok eğlenirsiniz"

Chan ayağa kalktı, tişörtünü masa örtüsüne doğru silerken konuştu

"Hadi gidip davet edelim"

"Gidelimmm!!" diyerek heyecanla ayağa kalktı Seungmin. Felix de gülümseyerek kalktı, kendi tabaklarını toplayıp evden çıktılar.

Oldukça kısa olan yolu yürüdüler, sıralı olan evlerden ilk olarak Jeongin'in evine girdiler. Jeongin'in annesi bahçeyi sadece bir ayda o kadar güzel bir hale getirmişti ki bakan dönüp bir daha bakıyordu. Her yer rengarenk ve ışıl ışıldı, ayriyetten bahçede, kafasında şapka ile ısırgan otları ayıklayan Jeongin ve Hyunjin, ve onları şezlongta limonatasını yudumlayarak seyreden Changbin de vardı.

"Selam çocuklar!" onlara doğru ilerlerken konuştu Chan. Duydukları sesin geldiği yöne bakmaya başladı üçü de.

"Selam Chan hyung!" heyecanla konuştu Jeongin, eğildiği yerden kalkıp ellerindeki ısırgan otlarını poşete attı.

"Hoşgeldiniz" Changbin Seungmin'e bakarken konuştu. Seungmin de gözleriyle gülümsedi ona.

"Hoşbulduk, şey Ji ve Minho hyung yok ama bizim evde büyükannem ile bileklik yapacağız biz. Sizi de davet etmek istedik gelmek ister misiniz? Gerçi biraz çocukça ama.. Oradan da sahile gidebiliriz."
Gözlerini Hyunjin'e çevirmeden tek nefeste söyledi Felix. Çocukların söylediği şeyden sonra kafası çok karışmıştı, Hyunjin'i her gördüğünde ona olan tavrına dikkat ediyordu ve söyledikleri şeyin doğru olabileceğini düşünmüştü.

"Güzel fikir aslında, bence çocukça falan da değil. Hem biz de ısırgan otu ayıklamaktan ve Changbin hyungun zorbalamalarından bıkmıştık. Biraz eğlenceli şeyler olsun" dedi Hyunjin Felix'e gülümseyerek. Felix'in kalbi çok hızlanmıştı, hemen dikkatini başka bir şeye çekti

"Güzel o zaman! Biz burda bekliyoruz sizi"

Jeongin sorgulayarak konuştu

"Neden ki hyung? Direkt böyle geliriz diye düşünmüştüm ben ama...?"

"Üstünüze bakın bir isterseniz" Changbin kıkırdayarak konuşunca Jeongin ve Hyunjin üstlerine baktılar. Her yerleri çamur haldeydi, uğraşsalar bu kadar olamazdı yani.

Jeongin mızmızlanarak içeri ilerlemeye başladı "Daha yeni giymiştim yaaa!"

🥳🕯️🎂🎁🎈🎉

🦭

our town - skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin