13

66 5 2
                                    

!ZAMAN ATLAMASI!
3 ay

"Lix! Uyan uyan uyan uyan UYAN UYAN KALK KALK KALK!!!!"

Kulağımın dibinde ötüp duran bir Jisung....

Alıştığım bir şey ama uzun zamandır yapmamıştı. Hep aynı yerden bağırdığı için artık gözlerimi açmadan yerini bulup elimi yüzüne geçirebiliyorum.

"Yeter ya amma da ses varmış, ne güzel birkaç aydır yapmıyordun nereden hatırladın acaba?.." gözlerimi ovalarken konuştum.
"Ya Lix önemli bir şey olmasa böyle uyandırmam ki..." dudak büzerek konuştu Jisung.
"Ji, senin önemli dediğin şeyler asla önemli olmuyor genelde hayatımın anlamı. Bu sefer hangi çuvalı patlattın da Han teyzem kızdı artık seni saklayacak yer kalmadı.." yataktan çıktım o sırada kapıya yaslanan Chan hyungu ve Seugmini gördüm selam verip banyoya yürüdüm ve tabi ki üçü de arkamdan geldi.
"Bu sefer çuval değil! Cidden önemli bir şey oldu!" bunları söylerken de yüzümü yıkadım yıkarken cidden önemli bir şeyse diye düşündüm. Yüzümü kuruladıktan sonra kapıya dönüp ellerimi belime koydum
"Pekala, olay nedir? Bu kadar önemli olan ne?" Jisung dudaklarını ısırıp gözlerini kaçırdı, cidden ne oluyor şu an burada
"Siz biliyor musunuz çocuklar?" Chan hyung konuştu "Bana daha söylemedi ama Seung biliyor." Seungmin'e baktım çok hafif kafasını iki yana salladı
"Tamam odama geri gidelim, bizde öğrenelim bakalım neler oluyor."

-&-&-&-&-&-&-&-&-💗-&-&-&-&-&-

"Şey.... Ben sanırım Minho hyungdan hoşlanıyorum..."
Tamam, beklediğim bu değildi.
Jisung daha önce bizimle yönelimi hakkında konuşmamıştı ama davranışlarından kızlara ilgi duymadığı anlaşılıyordu.
Chan hyung gayet sakince sordu "Ne zamandan beri böyle hissediyorsun Ji?"
Jisung'un gözleri doldu. Ah hayır onun böyle olmasını sevmiyorum.
"Ben..Geçen ay annesinin doğum gününde fırına geldiğinden beri.. Engel olamadım.."
Ve işte duygusal Ji geldi, minik gözlerine dolan yaşlar yavaş yavaş yanaklarına süzüldü.
Chan hyung ağladığını görür görmez kendine çekti Jisung'u, Jisung ise tüm içindekileri sesli sesli ağlayarak boşaltmaya başladı.
Onun üzülmesinden nefret ediyorum.
"Ben aşağıya inip birkaç rulo peçete alayım hemen." dedi Seungmin kafamı sallayarak onay verdim.
Seungmin gelene kadar bekledik Chan hyung Jisung'un sırtını okşadı.
Jisung duygusal bir çocuk, ve çoğu duyguyu dışa yansıtmaz içinde neler yaşadığını bilemezsin sana söyleyene dek. Böyle zamanlarında onu en çok rahatlatan kişi Chan hyung.
Ne Seungmin ne de ben asla onun gibi rahatlatamayız onu.
Chan hyung hepimizi ayrı sever hepimizi ezbere bilir ve ona göre davranır o da dışarıdan çok böyle gözükmez ama gerçekten çok düşünceli ve şefkatli bir insan.

Seungmin geldiğinde iki parça peçete koparıp Chan hyunga verdi ardından eski yerine oturup Jisung'un elini kavradı sımsıkı tuttu, aynısını bende yaptım o sırada da Chan hyung Jisung'un gözlerini siliyordu.
Bir süre kendini toparlaması o bekledik, toparlanınca burnunu çekip konuşmaya devam etti
"Ben bilmiyorum, fırına gelmeden önce de hoşuma gidiyordu o zamandan beri düşündüm geçici bir şey mi kalıcı mı diye. Sonra fırına gelince konuşamadım bile... anneme bırakıp içeri geçtim sesleri bile duyamadım... kalbim çok hızlı attı...15 dakika geçti sanırım biraz daha iyi olunca içeri geçtim hala orada annemle konuşuyordu kalbim..midem allak bullak oldu gözlerim doldu.."

Jisung'un yine gözleri doldu, Seungmin ile elini daha da sıkı tuttuk. Chan hyunga sarılmayı da asla bırakmadı.
Devam etti.

"Geldiğimi annemden önce Minho hyung gördü bana gülümsedi ama ben ona gülümseyemedim....kendini çok kötü hissediyordum o zaman elimi sallayıp gitmem lazım görüşürüz diyip çıktım sahile gittim.."

"Sen o yüzden mi geçenlerde sürekli burnunu çekip duruyordum?! Üşüttün değil mi orada?" diye sordu Seungmin, Jisung burnunu çekerek kafa salladı

"Of Ji, kıyamam sana ya neden bize daha önce söylemedin ki?.." dedim boşta olan elimde saçlarını okşamaya başlarken
"Söyleyemedim Lix, sadece, emin olmak istedim hislerimden.. Ne yapacağım şimdi? Yüz yüze olduğumuzda konuşamıyorum tutulup kalıyorum.."

Chan hyung düşünür gibi sesler çıkardı.

"Bence bir süre daha duruma bakmalıyız, hem diğerlerinin de ağzını ararız bakalım Minho bir şey hissediyor mu. Eğer bir şeyler anlarsak o zaman ikiniz konuşursunuz, ne dersin?"

Jisung bir süre düşündü, kafasını olur anlamında salladığında hepimiz derin bir nefes verdik.

----------------------------

HAAAAAAİİİİİİ

naber nasılsınız görüşmeyeli?!?!?💗💗💗

geçenlerde aklıma konu gelince yazasım geldi 😽😽

umarım hoşunuza gider gelecek bölüm için heyecanlıyımm!!!

eğer bir hatam eksiğim varsa üzgünüm 😔💗 kibarca uyarırsanız sevinirim 💛

okuduğunuz için teşekkür ederim 💗💗💗😽🫶🏿

🦭

our town - skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin