6. BÖLÜM

53 3 0
                                    


Ayşıl'ın sesini duymalarıyla kapıyı aniden açan Kerem ve diğerleri hızla odaya girdiler. Ne olduğunu anlamaya çalışan adamlar tam konuşacakken, Ayşıl gözlerinden akan yaşlarla babasına dönmüştü. Ağzından önce bir hıçkırık çıkmış ardından boğukça kekeleyerek konuşmaya başlamıştı.

''Ba-baba b-bu, Ela.. E-la bu! Sana a-anlat-tığım..''

Küçük kızın Ela olduğunu görmesi ile eli ayağı boşalmış, ayakta duramayacağını anlayıp dizlerinin üzerine çöküp, elleriyle yüzünü kapatıp ağlamaya başlamıştı.

Karşısındaki üç adam da Ayşıl'ı şaşkınlıkla izliyordu. İlk kendine gelen Ali Bey oldu ve hemen adımlarını kızına yöneltti. Kızına rahat sarılabilmek için o da dizlerinin üzerinde durdu ve sıkıca kızını kollarından tutup sarıldı.

''Sakin ol kızım, o iyi olacak..'' bir taraftan kızının sakinleşmesi için onunla konuşan Ali Bey, bir taraftan da kızının anlattığı ve bu küçüğü korumak için yaşadığı olayları hatırlamaya başlamıştı.

''Nereden tanıyor acaba?'' Yağız sessizce dayanamayarak Kerem'in kulağına fısıldamıştı.

Genç adam ise bomboş gözlerle yerdeki bir noktaya bakarak kafasını sağa sola ağır ağır sallamış, ''bilmiyorum..'' demişti.

''Kızım, ateşinin düşmesine yardımcı olmak için üzerini değiştirmen gerek. Kendine gel, sonra konuşacağız tamam mı?'' diyerek Ayşıl'ın alnını öpen Ali Bey, kızının kollarını tutarak ayağa kalkmasında yardımcı oldu.

Burnunu çekerek, ''ne oldu ona?'' diye fısıltıyla hem Kerem'e hem babasına bakarak konuştu.

''Üzerini değiştir, sonra konuşacağız. Şu an ateşi yüksek, korkulacak bir şeyi yok. Üşütmüş.''

Babasının sözlerine güvenen Ayşıl kafasını ''tamam'' diyerek sallayıp, ne ara yere düşürdüğünü bilemediği tişörtü eline aldı ve tekrar yatağa yöneldi.

Kerem, Yağız ve Ali Bey yeniden dışarı çıkarken, Ayşıl derin nefes alarak alt dudağını ısırdı ve gelen hıçkırma isteğini bastırmaya çalıştı. Sağ dizini kırarak yatağa oturdu. Şefkatle kızın yüzünü okşadı ve yanağını öptü. Ateşini fark etmesiyle daldığı andan çıkıp hemen kazağı yavaşça çıkartmaya başladı. Kazağı dikkatlice çıkarıp tişörtü eline aldı ve az önce kızın hiç bakmadığı vücuduna gözleri değince olduğu yerde kaskatı kesildi.

Güçlükle, titremeye başlayan ellerini atletin ucuna yerleştirdi ve yavaşça atleti sıyırdı.

''Baba!'' diye olanca gücüyle bağırdığının bile farkında değildi genç kadın.

Ali Bey ve Kerem, Ayşıl'ın bağırmasıyla hemen içeri girmiş ve yataktaki kıza gözleri kaymıştı. Gördükleri görüntü karşısında ikisinin de adımları oldukları yerde kilitlenmişçesine durmuştu.

Kerem'in nefesi öfke ile sıklaşmış, ellerini yumruk yaparak mümkünmüşçesine sıkmaya başlamıştı. Ali Bey'in ise, tamamen kızın küçücük yaşında uğradığı şiddetin izlerini görmesi ile duygusallığı ön plana çıkmış, gözleri dolmuştu.

O sırada aşağıda olan Yağız da odaya gelmiş ve tam ne olduğunu sormak için ağzını açmışken, gözleri gördüğü görüntü karşısında şokla açılmıştı. Sağ elini yumruk yapıp ağzına götürmüş, bağırmamak için kendini tutmuş ve etini koparırcasına şiddetli bir biçimde ısırmıştı.

''Yağız.. Ayşıl'ı aşağıya götür.'' Kerem gözünü Ela'dan ayırmadan aldığı sık nefesler arasında konuştu.

Kerem'in sesi ile ısırdığı elini serbest bırakan ve yatakta sarsılarak ağlayan Ayşıl'ın yanına giden Yağız hiçbir şey söylemeden kollarından tutup kaldırmaya çalışmıştı. Ancak genç kadın kendinde değildi. Yağız onun hareket etmeyen haline bakıp, sağ kolunu bacaklarının altından geçirerek kucağına aldı. Hızla odadan çıkıp merdivenlere yöneldi.

KARAMELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin