7. BÖLÜM

35 3 4
                                    

''Kerem beklesene!'' Genç kadın, koşturarak Kerem'e sesleniyordu ama genç adam oralı bile olmadan hızla yürüyordu.

''Kerem! Sana söylüyorum!''

Kerem arkasına dönüp adımlarını durdurdu. Arayı kapatan Ayşıl, avuçlarını dizlerine koyarak eğildi ve derin bir nefes aldı. Allah aşkına bu adamın bir adımı kendisinin kaç adımı ediyordu acaba? Soluk soluğa kalmış bir şekilde nefesini düzeltmek için derin bir nefes aldı.

''Ayşıl, eğer söyleyeceğin şey Ela ile ilgili değilse dinliyorum ama eğer konu yine Ela'yı götürmekse hiç boşuna yorulma fikrimi söyledim zaten!''

''Dinlemiyorsun ki!'' Ellerini yanlarına doğru açmış sinirle konuşmuştu genç kadın.

Kerem, elini ona doğru hafifçe sallayarak ''konuş, dinliyorum!'' dedi ve kollarını birbirine bağladı.

''Bak Ela'ya yardımcı olduğun için teşekkür ederim. Gerçekten karşılaşmanız Allah'tan çok iyi olmuş. Ama bundan sonrasını ben halledebilirim.''

''Ayşıl, bak güzelim, sakin sakin dinleyeyim diyorum ama gerçekten sabrımı zorluyorsun!

''Sinirlenme..'' Kerem'in sert sesine nazaran yumuşak bir şekilde konuşarak ufak adımlarla genç adama yaklaştı.

''Sinirlendirme!'' Kerem saçlarını karıştırarak devam etti. ''Bak zaten yaşadığın hiçbir olaydan haberim olmadı! Zamanında eğer ihmal etmeseydim o kız şimdiye kadar rahat yaşamaya başlamıştı. O vücudunda olan izlerde benimde payım var! Gözümün önünden gitmiyor o izler.'' Yanındaki ağaca yumruğunu geçirdi. ''Lanet olsun, hiçbir boktan haberim olmadı.''

''Kerem..'' Ayşıl panikle Kerem'in ağaca sertçe vurduğu elini tuttu. ''Kerem sakinleş lütfen, yapma..'' Avuçlarındaki yumruğu açmaya çalışıyordu ki Kerem birden genç kadını kendine çekip sıkıca sarıldı. Ayşıl, ani gelen bu hareketle ne yapacağını bilememiş, sadece parmaklarıyla Kerem'in dirseklerine dokunuyordu.

''Özür dilerim..'' Kerem, genç kadının saçlarından derin bir nefes çekti içerisine ve öptü. ''Özür dilerim Aykız, çok özür dilerim.''

Ayşıl donup kalmıştı. Kerem'in sımsıkı sarılması, pişmanlıkla dolu olan sesi, özür dilemesi, uzun zamandır ondan duymadığı Aykız söylemi... Hiçbir tepki veremiyordu, sadece sessizce duruyordu.

Kerem, dudaklarını şakağından sürterek genç kadının kulağına yaklaştırdı. ''Özür dilerim. Sen her zaman yanımdayken ben senin yanında değildim. Berbat bir insanım ben, biliyorum. Çok özür dilerim.''

Fısıltısı Ayşıl'ın nefesini kesmişti. Zoraki nefes aldı ve hafif geri çekilerek ''önemli değil..'' dedi.

Kerem başını sağa sola salladı ve genç kadının gözlerine baktı. Elleriyle yanaklarını kavradı ve baş parmaklarıyla elmacık kemiklerini okşayarak konuştu.

''Önemli, önemli olmasa bana böyle bakmazsın.''

''Nasıl bakıyorum ki?''

''Kırgın, ifadesiz, en kötüsü soğuk.. Affetme beni, ne yapsan yeri ama böyle de bakma.'' Alnını genç kadının alnına yasladı. Ayşıl kendisini geri çekmek istedi ama Kerem belinden hızla çekerek kendine yaklaştırdı. Birden öne çekilmesiyle yüzleri iyice birbirine yaklaşmış, dudakları arasında milim açıklık kalmıştı.

''Ben bana yine ışıl ışıl bakan Ayşıl'ı görmek istiyorum.''

Nefesleri birbirinin yüzünü yalarken birde Kerem'in konuşmasıyla dudakları birbirine sürtmüştü. Bu yakınlaşmayla Ayşıl paniklemeye başladı. Kerem ise sadece genç kadının dudaklarına odaklanmıştı. İkisi de nasıl olduklarını anlamadıkları bir biçimde yakınlaşmış ve nefes nefese kalmışlardı.

KARAMELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin