6° Defile

2.8K 183 38
                                    

•••
"Şşş korkma. Gözlerini kapatıp uyumaya çalış."

Diyerek belimi okşama başladı. Aslında dokunuşları çok hoşuma gidiyordu ve uykumu getiriyordu. Biraz daha ona yaklaşarak kafamı boynunun olduğu yere koydum.
Kokusu iyice beni mayıştırırken gözlerimin kendiliğinden kapandığını hissettim.

•••

Camdan yüzüme vuran güneşle hafifçe gözlerimi
araladım.Etrafa gözlerimi gezdirirken Taehyung'un oturmuş,masada birşeyler karanladığını gördüm.
Gece karanlığında belli olmayan odası  şimdi daha rahat görüyordum.Duvarlarda ve masanın etrafında elbise çizimleri vardı.Renkli renkli kalemler,kalemtıraş çöpüyle dolmuş bir çöp kutusu,yerlerde bir sürü buruşturulmuş taslaklar ve kağıtlar vardı.

Merak ettiğim için yavaşça yataktan kalkarak Taehyung'un yanına doğru yürüdüm.Masası çok karışıktı. Moda ile ilgilendiğini bilmiyordum.
Tasarladığı elbiseye bakma şansım olmuştu ama Taehyung sinirle taslağı koparıp başka bir tane çizmeye başladı.
Şaşkınca ona bakarken sakin bir sesle konuştum.

"Neden attın,gayet iyiydi."

Daha yeni beni fark etmiş olmalı ki kafasını kaldırarak şaşkınca bana baktı.

"Yetersiz. Mor bir konseptte defile olacak ama elbiseye mor hiç yakışmadı."

Diyerek bıkkınca nefes vererek geriye yaslandı.Bende eğilerek buruşturduğu kağıdı yerden alarak açtım.Biraz baktıktan sonra konuştum.

"Bu renkte bir kırmızı buna yakışır."

Diyip yerden başka bir kağıt alarak açtım.Bir tane daha elbise resmi vardı.Bu konularla eskiden çok ilgilenirdim fakat büyüdükçe ilgim azalmıştı. Bu yüzden bilgiliydim az çok.Biraz gözlerimi bunda da gezdirip devam ettim.

"Bunun gibi koyu bir civit mavisi iyi gider. Kırmızı ve mavi karışımında da mor olur."

Ben bunları söylerken Taehyung'un gözleri parlıyordu.Bu sanırım hoşuna gitmişti.Hafifçe gülümsedim. O da kendine gelip gülümseyerek olduğu yerde doğruldu. Yavaşça elini kaldırıp saçlarımı okşadı.

"Bunu düşüneceğim"

Fısıldayarak saçlarımı okşamaya devam etti.
Bir kaç dakika sonra bu sessiz ortamı bozarak konuştum.

"Taehyung,ben acıktım sen acıkmadın mı?

Sorduğum soruya kıkırdayarak elini saçımdan çekti."Evet acıktım. Hadi gel kahvaltı hazırdır."

Diyerek ayağa kalktı. Birlikte aşağı inerek mutfağa girdik.Mutfağa girdiğimizde dediği gibi kahvaltının hazır olduğunu gördüm.Oturarak kahvaltı etmeye başladık.Sessizce yerken Taehyung bu sessizliği bozdu.

"İstersen benimle şirkete gelebilirsin."

Aslında iyi fikirdi. Evde yalnız kalmaktansa onunla gitmeyi tercih ederdim.Heyecanla kafamı salayarak onu onayladım.O da gülümseyerek kafasını sallayarak yemeye devam etti.



Kahvaltınızı bitirdikten sonra Taehyungla birlikte şirkete gelmiştik.
O kendi çalışma masasında otururken bende öndeki tek kişilik koltuklarda oturuyordum.

"Ben şimdi toplantıya gireceğim ve uzun sürecek. Eğer bir şey istersen dışarıdaki sekretime seslenen yeter. Tamam mı?"

"Tamam"

Diyerek sesszice onu onayladım.Aslında istediğim bir şey olsada sekreteri çağıramazdım.Çünkü yabancı olan yerlerde hiç rahat olamıyordum. O da bunu anlamış gibi bana baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Pekala, ben az sonra gideceğim. İstediğin bir şey varmı?"

"Bir kağıt ve kalem iyi olur." Diyerek mırıldandım.Canım sıkılmasın diye karalama yapmak benim için her zaman daha iyi olurdu.

O da kafasını sallayarak sandalyesini geriye çekti ve kilitli bir çekmeceyi açıp içinden rengi sarıya dönük bir kağıt çıkarak bana uzattı. Hafif kıpırdanarak elinden aldım.

"Kağıtın dokusu gerçekten çok güzel. Sanırım özel yapım." Dediğim gibi az çok bilgiliydim bu konularda. Sanatı çok severdim ve ilgim oldukça vardı.

"Evet, özel yapım. Kağıtın içinde ipek var."Diyerek bana açıklama yaptıktan sonra şaşırmıştım. Bana neden böyle bir kağıt vermişti ki? Bu kâğıdı boşa harcamak istemezdim.

"Böyle özel yapım bir kağıdı bana vermene gerek yok. Boşa harcamak istemem."

"Senin boşa harcamayacağını biliyorum. Bu yüzden  verdim sana onu. Fakat senden bir ricam olacak."

"Tabiki,nedir?"

"Bir defile yapıyorum. Kıyafet tasarımlarının hepsi bana ait fakat Altın parçayı bir türlü yapamadım. Bu elbiseyi senin yapmanı istiyorum."

Ne! Ben mi yapacaktım? Delirmiş olmalıydı. Böyle büyük bir defilenin  altın parçasını yapmak cidden büyük bir işti. Kendime güvenmiyordum. Her şeyi mahvedebilirdim. Nasıl yapacaktım? Heyecandan ellerim titriyordu.

"Ne?"

"Duydun. Senin odana girdiğim gün çizimlerini gördüm. Çok yeteneklisin. Bu yetenek boşa gitsin istemiyorum."

Ben ona şaşkınca bakarken o, kolunu kaldırdı ve bileğindeki saate baktı."Şimdi gitmem gerekiyor. Toplantı başlayacak. Sana güveniyorum kook. Rahat ol."

Diyerek yerinden kalktı ve adınlayarak yanıma geldi. Hafifçe çenemi tutup kaldırdı. Yaklaşarak yanağımı öptü. Saniyesinde hafifçe titredim.
Gözlerim kendi kendine kapanırken o, tekrardan öptükten sonra çenemi okşayarak elini çekti.

Ben hâlâ neye şaşıracağımı bilmeden o odadan çıktı. Öpücüğün etkisiyle olduğum gibi kalmıştım. Öptüğü yer sızlıyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu.
Elimi yavaşça yanağıma götürerek hafifçe dokundum. Çok garip hissediyordum. Beni öpmüştü.

Kafamı sallayarak kendime gelmeye çalıştım.
Ne yapacaktım? Ellerim titremeye başlamıştı. Bana güveniyordu. Eğer yapamazsan ne olucaktı?

•••

•••

Aslında bu bölümü atmayacaktım fakat
Dayanamayarak attım.
Aslında bu kadar kısa olmayacaktı.
Her neyse bu bölümü beğendinizmi?

Bu  bölümde bana yardım eden
CryBaby066240 kral_inek
Bu iki domates salçama tesekkür ederim.🍅

Çok ısrar ettikleri için bende kırmayıp kabul ettim.🙂🙂🙂


Elena~°

Broken soul - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin