23°Plan

800 75 155
                                    


•••

Sabah uyandığımda çok yorgun hissediyordum. Yataktan kalkıp tuvalete gittiğimde elimi yüzümü yıkayarak kendime gelmeye çalışmıştım. Lavaboya eğilip yüzüme su serptiğim de boynumdan sallanan kolyem çekmişti dikkatimi.

Gülümsemiş ve ve parmak uçlarımla dokunarak tişörtümün içine sokmuştum. Aşağı kata inerek kahvaltı için bir sandalye çekerek oturmuştum.

Taehyung evde değildi. Bende az sonra derse girecektim. Bu yüzden kahvaltımı hızlıca bitirmeye çalışıyordum.

Dün yaşanan olaya, özellikle Jack'in davranışlarına hâlâ çok şaşkındım. Bir anda ne olduğunu anlamıştım bile.

Normalde bugün sadece dersime girip tekrar eve gidecektim fakat Jack'in dün neden öyle yaptığını merak ettiğim için onunla buluşacağım.

Karnımı tamamen doyurduğum da üzerimi değiştirmek için yukarı çıktım. Hava yağmurlu olduğu için altıma bol bir pantolon ve üstüme de kalın olmayan bir kapşonlumu giydiğim de aşağı inerek ayakkabılarımı da giymiştim. Saçlarıma ellerimle şekil verdiğimde kapıyı açarak beni okula bırakacak arabaya doğru ilerlemeye başladım. Arabanın tam önünde durduğum da korumalardan biri kapıyı açarak araca binmemi sağlamışlardı. Kısaca teşekkür edip arabaya bindiğimde şoför de arabayı çalıştırıp okula doğru sürmeye başladı.

Araba okulun önünde durduğunda, etrafıma bakarak dikkatlice inmiştim. Hâlâ tedirgindim.
Yukarı çıkıp kendi sırama oturduğumda Jack'i hiç görmemişim. Aslında bu benim için iyiydi.

Hâlâ içimde bir korku vardı. Bir tarafım buluşmaya git diyordu, diğer tarafımsa gitme diyordu. Çok kararsızdım. Tek istediğim, her zaman bana uzun ve yorucu gelen dersin hiç bitmemesiydi. Çünkü gideceğimi bilsemde gitmek istemiyordum.

Karmaşık bir durumun içindeydim.

•••

Stresten bacağımı sallarken, tırnak etlerimi kemiriyordum. O kadar stresliydim ki derste anlatılan hiç birşeyi dinleyememiştim. Başım dönüyor ve aklıma türlü türlü saçma seneryalor geliyordu.

Prafösörun dersten ayrıldığını gördüğümde stresin daha çok artmış ve kalbim yerimden çıkacakmış gibi hızlıca atmaya başlamıştı.

Yavaşça ayağa kalkıp hiç kullanmadığım kalem ve not defterimi topladım. Çantamı sırtıma atıp, kollarını sıkıca avuç içlerime almış ve sıradan yavaşça kalkmıştım.

Olabildiğince yavaş olmaya çalışıyordum.

Derin bir nefes verip aşağı kata inmeye başladığım da cebimden telefonumu çıkarmıştım. Jack'in attığı konuma basıp neresi olduğuna baktığım da buradan çok fazla uzakta olmayacak bir yeri görmüştüm. Okuldan ayrıldığım da gözlerim direk okul kapısına kaymıştı. Korumalar yoktu. Haberleri vardı, bir yere gideceğimi söylemiştim.

Sakin ve rahat olmaya çalışıp, hava daha da kararmadan ve yağmur başlamadan konumun atıldığı yere doğru yürüme başladım.

Aklıma Taehyung'un gelmesiyle adımlarımı yavaşlatıp onu aradım. Haber vermem gerekiyordu. Endişelenmemesi için.

Taehyung'un numarasının üstüne bastığımda, bir kaç dakikaya kalmadan açmıştı.

"Güzelim, bitti mi derslerin?"

"Evet, bitti. Şimdi Jack ile buluşmaya gideceğim. Haber vermek için aramıştım."

"Tamam bebeğim. Erken gelmeye çalış."

"Tamam."

Telefonu kapatıp, son kez saate baktığım da yarıladığım yolu devam ettim.

°

Broken soul - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin