...
Biraz daha yatakta dinlendikten sonra canım sıkıldığı için Taehyung'un odasına doğru ilerlemeye. Başlamıştım. Kapıyı kulpunu aşağı eğerek kapıyı açtığım sırada hiç beklemediğim bir şey ile karşılaşmıştım....
Odaya girdiğim de yatakta yarı çıplak bir şekilde uzanan Taehyung beklemiyordum. Kesinlikle.
Benim geldiğimi gördüğünde ilk şaşırmıştı fakat sonra yattığı yerden doğrularak sırtını yatak başlığına dayayarak yanını pat- patladı.
Esmer teni çok güzel parlıyordu. Karın kaslarından gözlerimi ayıramıyordum. Altında sadece boxer vardı. Gözlerim,tüm vücudunda geziyordu. Karnım şimdiden kasılmıştı.
Yavaş adımlarla yanına doğru ilerledim. Yatağa çıkarak iki dizimin üstünde oturarak ona baktım.
Kalbim yine hızlanmaya başlamıştı. Hislerim yine karmakarışık bir hal almaya başlamıştı. Parıldayan gözleriyle bana bakarken bende ona bakıyordum.
Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
Gözleri, açık olan pencerede ki ayın vurması ile daha da parıldıyordu. Çok güzel bakıyordu. Yüzü ifadesizdi ama bakışları çok anlamlıydı.
Yavaşça ona yaklaşıp,gözlerine odaklanmaya devam ettim. Aramızda bir karış kadar vardı,kafasını yana yatırmasından yüz bulacak kadar ilgi istiyordum. Şuanda beni sevmesi için yalvarasım geliyordu. Saçlarımı okşaması,beni kucağında yatırıp sarılması,hatta sevmesi için yalvarmak istiyordum.
"Yoruldun mu?" dediğinde, yutkunarak kafamı sallamış,bayık gözlerimi kapatmadan ona bakmaya devam etmiştim.
"Yanıma gel ve kucağımda dinlen." Diyerek fısıldadığın da ,gözlerimi kendimden bağımsız kapatmış,dudaklarıma yayılan bir gülümsemeyle kafamı sallamıştım.
Kucağında dinlenmek o kadar muhteşem bir fikirdi ki, ne kadar yorgun olursam olayım,bu teklifi reddedemezdim.
Kollarının belime dolandığını hissettim. Bir hamlede bedenimi kendi bedeninin üzerine çekip,
Bacaklarımı iki yana açmamı sağlamış ve kucağına oturtmuştu. Kolları hâlâ belimde,farkında olmadan sıkıyordu.Bir kaç dakika boyunca sadece birbirimizin gözlerinin içine baktık. Açık pencereden sertçe esen rüzgarın,vücudumun açık yerlerini yalamasıyla hafif bir titreme gerçekleştirdi vücudum. Gözlerimin titremeye usulca kapandığınıda,ensemde hafif bir baskı hissettim.
Taehyung eli ile enseme baskı uygulayarak beni yavaşça çıplak göğüsüne yatırdı. Temas etmem ile birlikte titreyip tüm vücudum karıncalandı.
Belimdeki ellerini dahada sıkılaştırarak bana sarıldı ve çenesinide benim başımın üstüne koyarak orada dinlendirdi.Birinin böyle sevgiyle yaklaşmasını önceden çok isterdim.Biri içimde ki yarayı, yaralı çocuğu görsün, duysun isterdim.
Çok bağırdım, çok seslendim ama sesimi duyurmayı asla beceremedim. Çok acıttılar canımı, o kadar yandı ki içim.. Dayanacak güç, tutunacak dal bulamadım.
Ben, bana söylenen sözlerin altından kalkamadım. En dibe çöktüm yer zaman. Küçüklüğüm öldü, çocukluğum elimden çalındı. Benim gülüp, eğlenmem gereken yasta kimse duymasın diye nefesimi tutarak odamda ağlamayı oğrendim.Ben, kendimi tanıyamaz hale geldim.
Ben sadece mutlu olmak istemiştim. Ben hangi yolu denediysem olmadı.Mutlu olmayı beceremedim asla. yapamadım, hiç bir ortama ayak uyduramadım. sevdiremedim kendimi, yaranamadım kimseye. Benim varlığım hep zarardı, sorundu.. ben hep kendimi herkesten uzak tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Broken soul - Taekook
FanfictionJeongguk,üvey babası ile yalnız kalmamak için evden kaçarken bir sokaktan ses duymasıyla merakından oraya gider. Fakat hiç görmediği silahlı adamın hayattını tamamen değiştireceğinden habersizdi. Küçüklüğünden beri alamadığı sevgiyi;herkesin,yanınd...