Merhabalar!
Klavyenin başına bölüm yazmak için her geçişimde ne yazık ki, yalnızca ekranla bakıştığım günlerdeyim. Ama bu minicik kesitle buralara bi' uğramak istedim.
Keyifli okumalar. 🌸
🍷
Emre odaya girer girmez "Demek Lou'nun mekanına gittiniz..." dediğinde Devrim gülmemek için yanağının içini dişlemek zorunda kalmıştı. "Öyle oldu," diye mırıldandı Emre'ye bakmayıp odada gözleriyle Fulya'nın eşyalarını taradığında.
"Ve sen orada kokteyl yaptın?" Derin bir nefes verip Emre'ye döndüğünde "Fulya'ya kokteyl yaptım, evet" dedi. Ses tonundaki vurgu Emre'nin kaşlarını kaldırmasına sebep olduğunda, Devrim üzerine oynayacağını hissetmişti. Nitekim de "Beğendi mi bari Fulya?" diye sorduğunda hissettiği şey gerçekleşmiş oldu.
"Emre!" dedi hafif yüksek çıkan ve uyarıcı bir sesle. Sırf onu sinir etmek için, sırf Lou'nun barına gitmesine gıcık olduğu için "Fulya" dediğini biliyordu. Ne yazık ki eline sağlam bir koz vermişti ve Emre de bu kozu kullanmaktan hiç kaçınmıyordu, Devrim'in tepkisine büyük bir kahkaha attığında amacına ulaşmış olmanın hazzını yaşıyordu.
"Aman iyi bir sana Fulya tamam, demedim bir şey."
"Yanlış," dedi Devrim başını geriye atıp yüzüne bir sırıtış yayıldığında "Bi' bana Fulya çiçeği..."
Çocuksu ukalalığı Emre'nin başını iki yana sallayarak gülmesine neden olmuştu. Ardından bir an durup arkadaşının yüzüne baktığında, gözlerinde gördüğü gerçek mutluluk küçük bir tebessümün yüzünde asılı kalmasına sebep oldu. "Mutlusun," dedi. Devrim de dikkatle Emre'ye baktığında "Mutluyum," diyerek onu onaylamıştı. Emre kafasıyla içeriyi gösterir gibi bir hareket yaptığında "O da mutlu?" diye devam etti. Bu defa sesinde az evvelki netlik yoktu. Devrim'in suratındaki gülümseme büyüdüğünde ise onun sesi oldukça netti, bir iç çekti ve kafasını salladı. "Mutlu..."
Bundan emindi, Fulya'yı belki de bu ana kadar en net gördüğü an bu gece olmuştu. Sarhoşluk ya da çakırkeyif olma hâli Devrim için daima, bilindik bir olguydu. Her gece mutlaka, Dionysus'ta misafir ettiği konuklarından en az biri, zihninin ve de bedeninin birkaç ipini salarak geceyi noktalardı. Onun için bilindik olmayan ise birinin bu ipleri salışının bu kadar seyirlik olabileceğiydi...
Gerçi Fulya'nın her anı seyirlikti ama kendini tutmayı bırakmış ve mutlu bir Fulya çiçeği; bildiği, gördüğü, duyduğu tüm güzelliklerin ötesinde bir yere konumlanıyordu zihninde. Ve bunu öyle habersiz yapıyordu ki muhtemelen öğrense hayret ederdi.
Emre'nin silik tebessümü daha belirgin bir hâl aldı ve "Kokteyllerini gerçekten beğendi demek," dedi. Devrim bir kahkaha attığında kafasını salladı. Emre'nin geceyle ilgili fazlası olduğunu anladığını ama bunu yine de bazı sınırları göz önüne alarak kendisine söylettirmeye çalıştığını, daha doğrusu bunu isterse yapması için ona alan açtığını anladığında derin bir nefes aldı ve tek omzunu silkerek "Öptüm," dedi.
Emre beklediği tam da buymuş gibi güldüğünde onun da yüzünde gerçek bir mutluluk vardı. Gülmesinin ardından bir an ciddileştiğinde ise yüzüne muzır bir ifade yayıldı. "Kız o anda kendindeydi umarım? Çünkü sarhoşken öptüysen üzgünüm kardeşim ama hem etik değil hem de sarhoştum hatırlamıyorum darbesi yiyebilirsin."
Devrim gözlerini devirip eğlenir bir ifadeyle "Hadi lan oradan," dediğinde Emre de yeniden gülmeye başlamıştı. "Neyse hadi kokteyl olayını ve Lou gereksizine gitmeni bunun hatırına yok sayabilirim bir defalık." Devrim gülerek kafasını iki yana salladığında Emre'ye cevap verme gereği bile duymadı. Fulya'nın eşyalarını almak için Emre'nin masasına yöneldi. Masanın üstündeki telefonu ve minik çantayı almasıyla tam arkasını dönecekti ki masanın üstündeki kağıt dikkatini çekti. Hafifçe kaşları çatıldığında kağıdı eline aldı. "Bu ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi' Bağ Bozumu
RomanceÇünkü bağ bozumu zamanı gelmişti ve bağ bozumu biraz da isyanın zamanı değil miydi?