Bölüm 1.
Garip bir rüya.
Yabancı..
Bu kelime nasıl hissettiriyordu?
Belki korku, belki panik.. Bazıları için eğlence ve yeni bir şeyi tanımak, anlamak olabilirdi.
Benim için Yabancı bendim. Kendimi bile tanımayan bir yabancıydım.
Güvercin yurdu.. Büyüdüğüm, 17 olunca çıktığım, çıkar çıkmaz araba kazası geçirerek hafızamı kaybettiğim yer.. Geçmişime dair bildiğim tek şey bu..
Kazadan sonra bir genç beni hastahaneye yetiştirmiş. Üç gün komada, bir gün yoğun bakımda kaldıktan sonra uyanmıştım. Uyandığımda hemen yanı başımda kırk beşlerinde olan doktor bir çift vardı. Bana kaza geçirdiğimi, yurdun önünde bulunduğumu ve durumumu anlattılar. Onlara verdiğim tek cevap ise dehşet ve korku içinde "Ben hiçbir şey hatırlamıyorum" olmuştu.
Çift birbirine kısa bakış attıktan sonra her şeyin normal olacağını söylediler. Bakışlarındaki şevkati hissetsemde deli gibi korkuyordum. 'Bunlar nasıl olmuştu? Neredeydim? Neden yabancı hissediyordum? Ben kimim?' Bunlar gibi bir ton soru kafamı kurcalıyordu. En çokta 'Ben kimim?' sorusu.. İşte bunun cevabı bende yoktu.
Doktor çift bana ilgisini gösterirken bir taraftan benim hastahane masraflarımla da ilgileniyordu. Bana soru sorduklarında çoğu zaman konuşmuyordum, içime kapanıyordum bazen saatlerce ağlıyordum. Sanki dışarıdan izliyordum kendi hayatımı. Doktor çift benimle ilgilenip yavaş yavaş beni rahatlatmaya çalışıyordu, vazgeçmiyorlardı. Bir gün ikiside odaya girip onlarla yaşamak isteyip istemeyeceğimi sordu.
Güneş ve Mahmut Yıldız.
Yıllardır evlat sahibi olamayan doktor çift, bir aylık hastahane sürecinde bana bağlanmışlardı. Artık yurda döneceğim ve tedaviye orda devam edeceğimi öğrendikleri gün ise yanıma gelmiş, beni resmi olarak evlatlığa almak istediklerini açıkca belli etmişlerdi. Yurda gitmekten korktuğum için kabul etmiştim ve bana kendi soyisimlerini vermişlerdi..
Esra Yıldız'dım artık.
Bir yıl süren psikoloji tedavim hiç bir sonuç vermemişti, geçmişime dair en ufak zerre bile hatırlamıyordum. Sonraki iki yıl, ilk yıldan daha zor geçti. Psikolojik tedavi zamanla bana bir şeyleri vaat ederken diğer iki yıl umutsuzluğumla barışarak 'hiçbir şey olmamış' gibi yaşamı bana veriyordu. İki yıl boyunca insanlara, yeni ve hiç tanımadığım bana, geleceğe odaklanmak çok zordu ama bir şekilde, zorda olsa üstesinden geldim. Kendime bir tane bile olsa arkadaş bile edinmeyi başarmıştım.
...
"Dolapta dünki yemek var ondan ısıt ye, dışarıdan yemek ısmarlama, zaralı." diye uyardı babam. Başımı duvar yaslayıp gözlerimi kapatmıştım. Onlar gittikten hemen sonra kendimi yatağa atmak istiyordum ve uykum bir zahmet kaçmamalıydı. Başımı aşağı yukarıya sallayıp onları onayladım.
"Dün yine saçma ve komik türk dizi sahneleri izledin de uyuyamadın değil mi?" dedi annem gülerek. Demin uykudan açılmayan gözlerim şaşkınlıkla kocaman açıldı.
"Nerden biliyorsun bunu?" diye sordum dehşet içinde neredeyse inleyerek. Rezil olmuştum.
"Ben bilirim." Dedi göz kırptı. Merakım katlanınca kahkaha attılar. "Kahkaha sesin geliyor Esra. Ve ayrıca güldüğün lafı yüksek sesli kahkahanla tekrarlayıp yeniden gülüyorsun."
"Psikolojide bile böyle bir şey yok." dedi babam gülerek. Bana 'deli bile değilsin daha manyak bir şeysin diyordu' gibi. Gibi fazlaydı aynen öyle diyordu. Onlar hazırlanıp çıktıktan sonra kapıyı kapattığım gibi kendimi canım yatağımın kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güvercin
ChickLitGüvercin yurdu. Büyüdüğüm 17 olunca kaçtığım, önünde kaza geçirerek hafızamı kaybettiğim yurt.. Geçmişime dair bildiğim tek şey bu. *Not* Ben siyah gitarlı çocuk hikayesini yazan kişiyim sadece hesabımın şifresini kaybettim. Bu hesaptan paylaşıcam...