Bölüm 11. Yılbaşı.

29 4 0
                                    

Bölüm 11.

Yılbaşı.

Ben balkona çıktıktan yirmi saniye sonra Alp balkona geldi. Kenidisine bir sigara yakarken bende dışarıyı izledim. İçeri geçtiğimizde sanki sözleşmiş gibi kahvaltıya dokunmadan çantalarımızı topladık. Aslıdan gelen mesajlara öylesine cevap verdikten sonra Aslıdan bir ton küfür yemiş ve hiç bir şey olmamış gibi çantamı toplamaya devam etmiştim. Alp ben arabada oturuken dört dakika gibi otelde oyalanmış ardından gelmişti.

Yolculuğumuz geldiğimizin aksine şarkılarla değil sessizlikle geçmişti. Radyonun sesi hafif kısıktı, dinlemiyordum bile. Alpinde dinlediğini zannetmiyordum. Düşünceliydi hatta bir kez hız limitini aşarken hız kameralarına yakalanmış, iki kez yanlış yola dönmüştü.

Sitenin önüne vardığımızda kafamı yasladığım koltuk başlığından kaldırdım. Alp ifadesiz bir suratla bana baksa da gözlerinde benden duyacağı her hangi bir şey için sabırsızlık vardı. Ceydadan öğreneceğim tüm bilgileri öğrenmiştim, belli ki O adam fazlasını bilmiyordu. Geriye tek kişi kalıyordu. Alp. Aradığım tüm cevaplar ondaydı. Boğazımı temizledim.

"Beni bulduğun gün, belli ki yurttan kaçmaya çalışıyordum. Ve yanımda sende olmalıymışsın ki hemen ambulansa haber vermişsin. Nereye gidiyorduk? Senle mi kaçmıştım?" Gözlerini kaçırdı ve yan tarafındaki camı açtı. Dirseğini oraya koydu. Cevap vermiyordu. Diğer sorumu sordum.

"Neden ben uyandığımda yanımda kalmadın?"

"Beni unutmuştun."

"Bu neyi değiştirir?" Sessizlik.

"Bak tek soru soracağım kişi sen kaldın. Geçmişim sadece sende. Ve senden beni istiyorum. Bana beni vermen lazım." Gözlerini bana çevirdi.

"Bu neyi değiştirir?" Diye yanıtladı benim gibi.

"Beni." Dedim.

"Ve senin gözündeki beni değiştirir. Alpi."  Hiç bir soruma cevap vermeyecekti.

"Geçmişin acılara dolu. Bende senin geçmişinden bir parçayım, ya da ben öyle zannediyorum." kaşlarını çattığında omuz silktim. "Öyle. Kimse geçmişinde yeri olan insana böyle davranmaz emin ol. Hatta kendin söylemiştin hatırlıyor musun?" Tanıdığım insanlara daha iyi davranıyorum emin ol.

"Özür dilerim." Dedi pimnalık dolu bir sesle.

"Neyse konumuz bu değil." Derin nefes alıp şapkamı çıkardım. Ellerimi saçlarımdan geçirip ona döndüm. "Geçmişindeki anılarından kaçtığın için mi sorularımı yanıtsız bırakıyorsun?"

"Evet."

"Senin geçmişinde benim yerim ne?"

"Senin yerin tam ortası." Kaşlarımı çattığımda o beni aksime hüzünle gülümsüyordu. "Geçmişe dair en acı veren şeylerin tam ortasındasın. Hemde en güzel anıların. Hatta düşündümde benim geçmişimin en güzel anılarında sadece sen varsın." Kaçamak konuşuyordu.

Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Ellerimi saçlarından geçirdim. On yedi yılın kocaman bir boşluk olması ne demek bilmiyordu. Bir kaç anıyla tutunmak çok zordu. Hayatına dair hiç bir şey bilmemek, nasıl bir insan olduğunu bilmemek, kendine yabancı hissetmek çok zordu. Hayatında kocaman boşlukla yaşamak zordu. Çıldıracaktım. Emniyet kemerini sakince açtım ve Alpe döndüm.

"Her şey için teşekkür ederim Alp. Bir süre görüşmeyelim." Muhtemelen bunu beklemiyor olacaktı ki kaşları çatıldı. Bir kaç saniye yüzüme ciddi olup olmadığımı anlamak ister gibi baktıktan sonra sonunda soru sorabildi.

GüvercinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin