15. Çiçekler

682 70 319
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyerek bana destek olabilirsiniz❣️

Beni İnstagram'dan takip edebilirsiniz: coralliiina

Beni Twitter'dan takip edebilirsiniz: mehriial

Ölü Kuklanın Dansı

Bölüm Şarkıları: Nilipek - Koşuyolu

Skapova - Kafam Çok Dolu

15.Bölüm.

İnsanın en büyük yenilgisi hislere karşı olurdu ve bu, hislerin sahibine yenilmek demekti.

Hilal'in ölümünün üzerinden yirmi gün geçmişti ve ben bu yirmi güne her hissi sığdırmıştım. İlk önce kardeşimi kaybettiğime inanamayarak dağılmıştım, daha kabullenemezken onun öldürüldüğünü öğrenmiştim, canıma kıymıştım, ailemle aramdaki bağ neredeyse kopmuştu o gün, kardeşimin bana ihanet ettiğini öğrenmiştim ve bu en acısı olmuştu çünkü geçmiş dahil günlerce onunla beraber ölüşlerimin de boşuna olduğunu anlamıştım.

Bana ihanet eden birinin arkasından acı çektiğim için kendimden tiksiniyordum, aynı zamanda o ihaneti hâlâ kaldıramıyordum. Yalanlar etrafımı sarıyordu ve kaçmaya çalıştığım her an beni boğazlayarak geri gönderiyorlardı. Onlardan kurtulmak istiyordum ama bazen gerçekten de istediğimiz hiçbir şey olmuyordu. Zamanı geri alabilmeyi isterdim en çok, yıllar öncesine gidip o otel odasındaki kızın Hilal olduğunu öğrenmek istiyordum. O zaman da yıkılırdım biliyorum ama en azından bana ihanet eden birinin kollarında o ihanetin acısına ağlamazdım. Aptallıktan daha fazlasıydı benim yaptığım, sözlükte hangi kelime dile getirilirse getirilsin eksik kalırdı.

Kalbim çok acıyordu fakat şimdi, dudaklarım onun dudaklarının üzerindeyken acıların her birinin üzerine merhem sürüyor gibi hissediyordum. Dizlerim titriyordu, hatta beni taşıyamaz bir haldelerdi. Düşmemek için Kuzey'e tutunduğumda sırtımdaki elinin baskısı bana düşmeyeceğimin garantisini veriyordu. Ne kadar süredir bu durumdaydık hiçbir fikrim yoktu; nefes almak için geri çekildiğimiz her an diğerimiz bu nefesi bile içimizde bırakacak kadar tekrar dudaklarımızı birleştiriyordu. Onun bana yaptığı neydi bilmiyorum ama benim istediğim sadece özlememi ve kırgınlığımı çıkarmaktı. Ve başarıyordum da, bazen istediklerimiz de gerçekleşiyordu.

Kuzey alt dudağımı emerek geri çekildiğinde bu kez son olduğunu hissedebiliyordum, saçlarını çekiştiren ellerim usulca saçlarını serbest bırakarak aşağıya doğru kaydı. Bir elim ensesinde, diğer elimse sırtında durdu. "Aklımı durdurmak yetmiyor mu sana, Efnan? Şimdi sıra kalbimde mi?" Göğsü hızla inip kalkıyor, nefeslerimi dizginlemeye çalışıyordu, ondan farksızdım. Parmağı usulca gözümün çevresinde daireler çizmeye başladığında gözlerimi en sonunda açmayı başardım. Nefes alamıyordum, kalbim göğüs kafesimde sıkışıp kalırken canımı yakıyordu ama bu sefer bunu hissedemeyecek kadar ona odaklanmıştım. Başımı yavaşça geriye doğru attım onun yüzünü daha net görebilmek için.

Tek bir yıldız değil, tüm yıldızlar şu an onun gözlerinde toplanmışlardı.

Her şey o âna kadar çok güzeldi, ta ki yanaklarımın yandığını hissettiğim âna kadar. Utanç tüm bedenime saniyeler içerisinde yayılıp beni kıpkırmızı yaptığında hızla yüzümü Kuzey'in göğsüne yasladım. Alnımı kalbinin üzerine dayamıştım, kalbinin hâlâ hızlı atmaya devam ettiğini hissedebiliyordum. Kalbi duracak gibiydi ve buna ben sebep oluyordum. Kalbim duracak gibiydi ve buna o sebep oluyordu.

Kuzey utandığımı anlayarak güldüğünde gözlerimi sıkıca kapattım, ellerim göğsüne yerleşirken parmaklarım üzerindeki gömleğin yumuşak dokusunu hissettim. Utançtan yok olmak istememe rağmen, "Bir daha gömlek giyme," diye homurdandım, kıskançlık gerçekten de insana her hakka sahip olduğunu hissettirdi. Şu an kıskançlıktan ona fazlasıyla madde sıralamak istiyordum ve dönüp de sana ne derse öylece kalacaktım. "Gülümseme de bir daha öyle bir başkasına. Ben yanındayken bakma da onlara."

ÖLÜ KUKLANIN DANSI | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin